53;"1 ay sonra"

2.1K 188 36
                                    

Selamün aleyküm! bu bölümde bir kaç hafta atlatıyorum.

Olaylar artık daha da gelişmeli diye düşündüm.

Neyse keyifli okumalar✨

________________________

1 ay sonra...

"Melis, kaç saattir kaytardığını görmedim değil." Mısra Melis'e kaçtır saydırıp durmuştu. Bizde Yudum ile bu duruma seyirci kalıp gülüyorduk.

"Ya ben mi oturacağım sanki bu evde? siz kalacaksınız." Haklı ama şakayla karışık bir sitem yapıyor Melis hanım.
Kendini koltuğun köşesine atmış dondurma gibi yayılmıştı. Melis sızlanmaya devam edince içeri bir anda Timur girmişti. Ve sonuç Melis yerlere paspas olmuştu.

"Melis'e birşey mi oldu yoksa?" Deyip etrafı gözleri ile taradığında ben ve Mısra güldük. Deli bu çocuk Melis'in hâlâ yerde sızlandığını görmüyor galiba. Melis onu hiç takmadan yerden kalkıp saçlarını düzeltti.

"Kapa çeneni Timur!" Homurdana homurdana mutfağa gidince, Timur ben ne yaptım. Bakışları eşliğinde peşinden gitti.

"Miraç oğlum düzgün tut şu masayı." Diyen abimin sesi ile beraberinde Miraç Efe'nin sesi gelmişti.

"Abi tutuyorum ya." Diye homurdandı.

Evet üniversite tercihlerini İstanbul'a vermiştik Ben ve Mısra. Melis ve Yudum da aynı şekilde. İstanbul konusunu da babamlara açınca babam bize Miraç Efe'lerin oturduğu apartmanda bir daire tutmuştu. Şimdide yerleşmeye çalışıyorduk.

Abim ve Miraç Efe içeri geldiklerinde elinde ki masayı odaya bıraktılar. Ardından Muaz ve Baran da girince herşey hâl olmuştu.

"Çok şükür bitti." Diyen abim soluklandı. Miraç Efe bana kaçamak bakışlar atsada abim burada olduğu için o tarafa hiç bakmıyordum. Abim tabiki de bizi bilmiyordu. Hatta bazen bana, Miraç abi diyeceksin demiyormuydu, bende sinir bin beş yüz oluyordu!

"Abi geçin balkona bizde çay yapmıştık, onu hazırlayıp geliriz." Dedim, tebessüm ederek. Abim başını salladı. Diğerleri de abimin peşi sıra balkona çıktılar.

"Hadi kızlar şu çay işini hâl edelim." Yudum ve Mısra mutfağa yakın oldukları için hemen girmişlerdi. Bende onların ardından içeri girip aldığımız atıştırmalık şeyleri tabaklara koydum. Mısra da çayları alınca balkona çıktık hep birlikte.
Balkonda ki masa küçük olsa da biz iki masa birleştirip fazladan sandalye getirmiştik. İyi ki bu evi tutmuştuk çok güzeldi.

"Afiyet olsun." Deyip kendi çayımdan koca bir yudum aldım. Oh bunca iş içinde iyi gelmişti bu çay. Kapı zili evin içinde yankılanınca heyecanla ayağa kalktım. Hepsi bu halime garip garip bakınca ben onlara tebessüm ederek balkondan çıktım.

Kapıyı açtığımda, karşımda yüzünde hiç gitmeyen tebessümü ile Nisan vardı. Abime sürpriz yaptık ikimiz.

"Hoşgeldin." Dedim kocaman sarılıp.

"Hoşbuldum, canım." Onu kolundan sürükleyerek balkona çıkardım. Abim karşısında Nisan'ı görünce ufak bir affalama yaşadı. Sonrada anında yüzü gülmüştü. "Nisan" ya nasılda mutlu oldu. Bende olmasam işte.

"Hoşgeldin yok mu gençlik?" Dediğinde kızlar sırayla sarılıp hoşgeldin faslını yaptı. Erkekler de oturduğu yerden hoşgeldin demişti. Abim de ağzı kulaklarında çayını höpürdetti.

"Kusura bakmayın kızlar size yardıma gelebilmek için ne kadar çabalasam da siz baya bitirmişsiniz çoğu şeyi." Nisan hastanede staj yapıyordu. Abim bugün izinli olduğu için bize yardım etmişti.

"Önemli değil canım şimdi geldin ya bu önemli." Abim ve Nisan bir hafta önce nişan yapmışlardı. Bu aralar da  onların düğününü yapmayı planlıyorduk.

Herkes kendi arasında konuşmaya dalınca bende çayıma odaklandım. Bâyâ yorulmuştuk. Biz kızlar evdeki ufak tefek şeyleri ve temizliği yapıyorduk. Erkekler de ağır eşyaları içeri taşıyorlardı. Kapı zili tekrar çalınca ablam olduğunu biliyordum, zaten teyzemin yanına gitmişti. Teyzemin doğumuna az zaman kalmıştı. Bu yüzden Sırma onu yalnız bırakmıyordu hiç.

Kapıyı açtığımda karşımda; Sahra Hatun, Sırma, Merve Hatun görünce biraz şaşırmıştım. Şaşkınlığımı hızlıca üzerimden atıp onları içeri davet ettim. Allah'tan fazladan sandalye vardı onlara ayıp olsun istemezdim.

"Hoşgeldiniz."

Onlarda yerlerini alınca mutfağa onlara çay koymak için hiç oturmadan geçtim. Ne güzel hep birlikte toplanmıştık.

"Mahur." Miraç Efe'nin sesiyle ona döndüm.

"Efendim" dedim, gülümseyerek.

"Uygar bazen çok sinir bozucu oluyor." Diye homurdandığında kıkırdadım. Haklıydı abim sanki Miraç efe ve beni bilmiyormuş gibi onun üzerine çok gidiyordu.

"Birde bizi duyunca bekle sen." Miraç Efe yanıma gelip kalçasını tezgaha yasladı.

"Daha da yakınımda olman çok güzel, güzelim." Bak valla güzelim falan diyorsun ama benim de kalbim buna dayanamıyor Miraç.

"Yardım edeyim mi?" Dediğinde hayır anlamında kafa salladım. Ama nafile paşamız tepsiyi alıp balkona geçti tekrar.

_____________________ Bölüm sonu ♥

Benden size bayram hediyesi canlar🎉

Bayramımız mübarek olsun🍬🍬

Buldum seni! | TextingWhere stories live. Discover now