29;"baby face "

2.5K 239 32
                                    

Zaman o kadar hızlı geçmişti ki ben evime ne zaman gideceğimi aklıma bile getirmemiştim. Sabah kalkıp teyzemden, "bir haftan kaldı hı" cümlesini duymayı beklemiyordum mesela. O bir ayın bitip yerini bir haftaya bırakmasını hiçte fark etmemiştim. Bazı aylar olur bir an önce bitsin deriz ama bazısı da keşke hiç bitmeseydi dediğimiz anlar da oluyordu.

Mesela şuan benim dediğim gibi.

Bugün içimden hiç dışarı çıkmak, gelmediği için yatağıma girmiş yorganı da kafama kadar çekmiştim. Her an ağlayacak gibi duran gözlerim bana ihanet edecekmiş gibiydi. Telefonuma gelen bildirimlerin haddi hesabı yoktu ama ben bir kere de açıp bakma tenezzülünde bulunmuyordum. Üstüne birde sessize alıp masa üzerine fırlatmıştım.

"Bence uyuyor rahatsız etmeyelim hiç"

"Ne uyuması ya saat olmuş öğlen 1"

Duyduğum sesler ile tam kafamı yorganın altından çıkaracaktım üzerime bir çığ düşmüştü.

" Ne oluyor lan!" Diye âdeta kükremem ile üzerime atlayan Melis korkuyla yeri boylamıştı.

Salak bu kız harbi!

" Kanka amacın ne senin" kaşlarımı çatarak odamda bulunan mahlûklara göz gezdirdim. Bu malak az kalsın sırtımı kırıyordu. Yudum gözleri kocaman olmuş bana ve yerdeki Melise bakıyordu. Melis ise düşmenin etkisi ile acımış olan kıymetlisini tutuyordu.

" Ah annam!" Yeni tepki veriyor ben vuralı iki dakika olmuştur bence.

" Ah ya ah önce gel atla narin sırtıma sonra Ah annam!" Yudum sonunda şoktan çıkmış olmalı ki onun kıkırtısını duydum.

" İkinizide kovuyorum hayde!" Elim ile kapıyı işaret edip onlara baktım.

" Terbiyesiz sen misafir böyle mi ağırlıyorsun" ah Melis sen bizim evin çocuğu gibi birşeysin ne misafiri!

" Kanka ya ne bu melankolik haller operasyon felan yapacaktık en son" dudaklarını büzmüş sözde bana masum bakış atıyor çirkef.

" Canım istemiyor siz bensiz yapın. Hem Mısra nerede?"

"Birincisi biz sensiz yapmıyoruz, ne bu hâller ya bizi de üzüyorsun böyle.
İkincisi biz çağırmadık boş yere gelmesin dedik"

Haklıydı böyle yaparak onları da üzüyordum.

Kendine gel mısra ve bu haftayı bomba gibi sonlandır!

" İyi hadi hazırlanıyorum ben sizde mısraya haber verin operasyon başlıyor" sırıtarak söylediklerimden sonra Melis ve Yudum sevinçle el çarpmıştı. Onlar hızlıca odamı terk edince bende dolabıma ilerledim.
Siyah deri pileli etek ve üstüne de beyaz kolları fırfırlı gömleğimi çıkarıp kenara bıraktım. Banyoya yönelip elimi yüzümü yıkandıktan sonra yatağın üzerindekileri üzerime geçirdim. Başıma da siyah tafta şalımı yapıp odadan çıktım.

Bence güzel bir kombin oldu.

Kızlar teyzem ile koyu bir sohbete daldıkları için beni fark etmemişlerdi.
Oturma odasının ortasına gelince bakışlar nihayet beni bulmuştu.

" Hayatım, seni böyle mutlu görmek nede hoş." Ya üzüleyim derken bu tatlış kadını da unutuyor ve onu da üzüyordum.

" Zaten az kaldı kızlarla bol vakit geçirmek istiyorum." Teyzemin yüzü gülünce kızların yüzünde buruk bir tebessüm oluşmuştu. Ama ben size kıyamam.

" Biz çıkalım Merve teyzem izninle" teyzem başını sallayınca kızların peşinden dışarı çıktım. Bakalım YudBar operasyonu bu sefer nasıl sonuçlanacak.

Apartmandan çıkınca üçümüzünde bakışları yan apartmanı buldu. Baran ve diğer tayfa genellikle buralarda olurdu çünkü onlar da bize biraz uzakta olan apartmanda kalıyordu, ve miraç efe ile sürekli takılıyorlardı.

" Ee ne yapıyoruz?" Mısra o gelecekti onu beklememiz gerekiyordu.

" Mısra gelecek önce gidip onu bekleyelim sonra başlarız."

Üniversite öğrencisi olup dersin başına oturmak yerine gelmiş burada Eros'culuk yapıyoruz.

Biz yolun olduğu tarafa doğru geçince mısrayı yolun ortasında kaşları çatık, karşısındaki kişi ile hararetli bir şeyler konuşurken bulduk. Bu ne yapıyor orada?

Hızımı artırıp Mısranın yanında yerimi aldım.

" Ya neden beni takip ediyorsunuz" mısra karşısındaki şahısa cırlayınca çocuk yüzünü buruşturdu.

" Ne taki-" demişti ki mısra araya girdi.

" Ya düpedüz takip ettin işte. Otobüste benimle birlikte indin ben buraya kadar yürüdüm sen de arkamdan geliyordun hâlâ" vay sapık!

" Demek k-"

" Yalan söyleme hem zaten tipin de tam sapık tipi" Yoo çocuk bildiğin baby face (beybi feys) sapık tipi göremedim ben ama söz konusu mısra şuan o öyle diyorsa demektir öyle.

Çocuk sinirden gülünce mısra daha da sinirlendi.

" Allahım ya hem sapıklık yapıyor hemde pişmiş kelle gibi sırıtıyor." Çocuk Mısranın üzerine doğru yürüyünce mısra yutkunarak geriye gitti. "Gelmesene pis sapık" bunları söylerken üzerinde aynı cesareti yoktu.

Peki ben neden araya girmek yerine size burada laf anlatıyorum.

" Hey hey geri bas" ben aralarına girince yudum ve Meliste araya girdi ama sonra Yudumun, " Muaz abi " demesi bize ufak bir şok yaşatmıştı.

Madem tanıyorsun neden sabahtandır konuşmuyorsun!

Muaz denilen şahısın gözleri Yudumu bulunca, yüzüne samimi bir tebessüm gelmişti. " Yudum senin bu deliler ile ne işin var" işte onu demeyecektin Muaz davarı! Düşündüğüm gibi olmuş ve mısra sinirlerine hakim olamayıp tekmeyi çocuğun bacağına geçirmişti. Cool bir şekilde yoluna devam eden mısra, arkasında bacağı ile ilgilenen bir baby face bırakmıştı.

_____________ Bölüm sonu ♥♥

Muaz mısraya ne yapacak sizce.

Peki o tekmeyi hâk etti mi?

Diğer bölüme değin Allaha emanet olun^^

♥EZO♥

Buldum seni! | TextingTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang