Saatlerdir dışarıda yağan yağmurun altında yol kenarında bekliyordun. Araban bozulmuştu ve telefonun çekmiyordu. Yardım bulmak için çevrede dolaşmaya başladın ve kayboldun ama Tanrı'ya şükür telefonun artık çekiyordu ve dostun Dean'i aradın ve geleceğini söyledi ama saatlerdir beklemene rağmen lanet herif bir türlü gelmiyordu.
"Hanımefendi yeni açılan alışveriş merkezimize gelmek ister misiniz? Beklediğiniz kişi gelene kadar orada dinlenebilirsiniz."
Yanına gelip kibar teklifte bulunan güvenlik görevlisini onaylayarak onu takip ettin. En azından artık daha fazla ıslanmayacaktın. Alışveriş merkezine ulaştığınızda içeride dolaşmaya başladın kendine sıcak bir kahve aldın ve kitapçıları gezmeye başladın, kaybolmak o kadar da fena değildi. Ta ki kitaplıklarda sülfüre rastlayana kadar. Çevredeki yerleri incelerken bir çığlık sesi ve patırtı duydun. Cebinden bıçağını çıkarıp sesin geldiği yöne koştun. Genç kadın bebeğini kucağına bastırmış iblise yalvarmaya başlamıştı. (Devamı için üzgünüm Meg'i severim) Elindeki bıçakla iblisin boynunu kestin ama pek bir işe yaramadı, bunun işe yaramayacağını biliyordun. İblis bu yaptığın hareketle kahkaha atmaya başladı.
"Görüşmeyeli paslanmışsın Y/N, seni böyle görmek beni üzdü."
"Meg, tatlım yapma ama daha yeni başlıyoruz."
Meg yüzünde gülümsemeyle sana saldırdı ve karşılık verdin. Gerçekten sıkı dövüşüyordu ve itiraf etmesen de bunu seviyordun, o zorlayıcı biri.
"Y/N, seninle böyle olmayı özlemişim. Hala eğlencelisin."
O konuşurken arka cebindeki bıçağı aldın ve ona sapladın. (Daha fazla dayanamayacağım, Meg helalim gitti :"( ) Yere düşen bedenden bıçağı aldın. Meg bıçağı Dean'den çalmıştı bunu Dean'e iyi bir fiyata satabilirdin. Arkanda seni korkuyla izleyen genç kadını kaldırdın ve sakinleştirici şeyler söyleyip buradan uzaklaşmalarını söyledin. Düzeltiyorum kaybolmak güzel değil. Buradaki tek iblisin Meg olmadığına emindin, bir şeyler dönüyordu ve bu sinir bozucuydu.
Hızla katları dolaşmaya anons verdirtmeye başladın. İyi ki sahte federal kimliğin yanındaydı. Bina hızla boşalmya başlarken üst katta tuhaf bir sunak buldun. Göz önünde olması şaşırtıcıydı. Ona yaklaşırken bir kol seni durdurdu. Arkandaki kişinin suratına dirseğini geçirecekken bu soğukluğu tanıdın.
"Lucifer?" (Aslında rüyamda Lucican kanka nabıyon burada demiştim neyse)
"Ona dokunma."
"Ne? Neden, neler dönüyor burada?"
"Benimle gel."
Senin kolundan tutup aşağıya indirmeye başladı. Garip bir şekilde ona ayak uyduruyordun. Bir kat indikten sonra Crowley'i ve yanında yeni dizindeki Lucifer'ı gördün.
"Bu da ne? Tom Ellis burada ne arıyor?"
"O Tom Ellis değil, o da Lucifer."
Sana cevap veren Crowley'e tuhafça bakıp gülmeye başladın.
"Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz? Yoksa Luci sen yine benim rüyalarımla mı uğraşıyorsun?"
Üçlü sana hiçbir şey demeden bakıyordu.
"Ay siz ciddisiniz!" (tepkiye bak jsjsjsjsj)
Crowley sıkıntıyla başını salladı. İki şeytan birbirlerine öfkeyle bakıyordu bu onlara bile fazlaydı.
"Bize yardım etmelisin Y/N, özellikle bana bu iki şeytan canımı daha çok sıkıyor."
"Ne yapabilirim ki? Dr Strange gibi portal açıp onu evrenine mi postalayım?"
Lucifer (spn), gözlerini üzerinden alamadığın diğer Lucifer'a kötü bir bakış atıp tekrar kolundan tuttu.
"Bizimle gel."
Aynı ciddiyetle tekrar konuşarak seni götürmeye başladı. Crowley ve yürüyen afet sizi takip etmeye başladı. Öbür Lucifer'ı karşında görmek güzeldi.
"Tamam çocuklar beni korkutmaya başladınız. İki şeytan ve bir iblis tarafından bir yere götürülüyorum, endişelenmeli miyim?"
Lucifer (spn) gözlerine baktı ve hiç konuşmadan yoluna devam etti. Bu seni garip bir şekilde rahatlatmış ve güven vermişti. Otoparka ulaştığınızda hava kararmıştı. Crowley, arabayı getireceğini söyleyerek yanınızdan ayrılmıştı. Aralarında en çok güvendiğin kişi gidince içinden küfürler ederek ikiliye baktın. Birbirlerinden hiç hoşlanmamışlardı ve bu biraz komikti.
"Şimdi yeni Luci buraya nasıl geldin?"
"Bilmiyorum, bir anda kendimi burada buldum. Ama pek şikayetçi sayılmam."
Yeni gelen Luci sana göz kırpınca eski Luci kolunu omzuna attı ve ikili birbirine kötü kötü bakmaya başladılar. Bu esnada sen gülmemek için kendini zor tutuyordun.
Ben bu şampiyonlar ligini bu şekilde rüyamda gördüm ve bu harika rüyamı sizlere yazdım. Ah iki Luci, Crowley ve Meg. Meg için hala üzülüyorum, içim kan ağlıyor. Mantık hataları için üzgünüm sonuçta benim rüyam pek bir şey beklememek lazım. Ehehe bu arada bilinçaltım mis. Bu bir oyun mudur acaba?
(:
