Rebekah koluna pansuman yaparken seni azarlamaya devam etti, "Onlar oldukça vahşi ve bizden nefret ediyorlar. Cadılarla da işbirliği yaptıklarını söylemiş miydim?"
"Tamam haklısın, sadece bir anlaşma yapmaya gittim. Daha fazla kan dökülmesini istemedim ama onlar beni görür görmez üstüme atladılar."
"Abim gibi barışçıl bir politika izliyorsun ve bu sana zarar veriyor Y/N."
"Sanki senin yöntemlerin çok işe yarıyor Klaus."
"En azından kendimi ateşin içine atmıyorum."
Klaus'a göz devirdin.
"Haklı olduğum zaman bunu yapıyorsun Y/N, abimden farklı olduğun tek şey de bu. Bunun dışında onun gibi sıkıcısın."
"Hayır sıkıcı değilim ve o da sıkıcı değil Klaus."
"Çok tatlısınız." dedi Klaus elindeki viski şişesini havaya kaldırarak, "Abim kendi ayağına sıktı."
"Ne demeye çalışıyorsun sen?" Gözlerini kısıp Klaus'a kötü bir bakış attın.
"Ne demek istediğimi anladın, baş belasısın."
"Asıl sen baş belasısın!" Koltuktan sıçrayarak Klaus'un üstüne atladın ve onu yere devirdin. Ona yumruk atacakken bir çift kol seni Klaus'un üzerinden kaldırdı, ama seni durduramadı hâlâ tepinip Klaus ile atışıyordun.
"Senin sevgilin bile yok, şu tipine bak seni kim sevsin?"
"Hah benim için ölenler var!"
"Evet, seni görünce çarpılmıştır zavallılar."
"Beni kıskanıyorsun çünkü her yerdeki güzel kızla çıktım ve sen benim cebinde mendil taşıyan abime kaldın, çok yazık."
"Ben o kadar kötü durumda mıyım?"
"Sen sus Elijah!" Aynı anda Klaus ile araya giren Elijah'a bağırdınız.
"O onurlu Mikaelson diye biliniyor! Hem mendil taşıması çok havalı!"
"Tabii tabii, kargaya yavrusu kuzgun görünür!"
"Sensin karga! Pörtlek gözlü Klaus! Koca kafa!"
"Mısır sapı gibi saçın var seninde ve burnun kocaman."
"Seni pis kurtçuk!"
"Birkaç saat önce de sana saldırdıklarında bana yardım et Klaus diye ağlıyordun!"
"Y/N'ye biri mi saldırdı?" Elijah merakla sordu.
"Elijah tekrar uyarmayacağız."
"Ben asla ağlamadım cesurca dövüştüm senin gibi bir köşede tırnağım kırıldı diye ağlamadım! Her zaman kendimi kurtardım."
"Uyduruyorsun! Seni hep ben kurtardım, ne zaman Klaus gel dedin de gelip seni şerefsizlerin elinden kurtarmadım ha?"
Klaus'a tekrar göz devirdin.
"Biri bana ne olduğunu anlatacak mı?" Elijah çaresizce de tekrar sordu.
"Anlat anlat Elijah da bilsin olanları!"
Derin bir nefes aldın, "Elijah şimdi şu kurtlar varya hani rahat durmayan?"
"Evet."
"Ben onlarla medeni her insanın yapacağı gibi anlaşma yapmaya gittim ve bana saldırdılar. Ben de onları hakladım tabii, işte Klaus da yoldan geçerken gördü azıcık o da yardım etti. Bu kadar."
"Bu yaptığın çok sorumsuzca." dedi Elijah ve seni sonunda serbest bıraktı.
"Haha! Kim haklıymış?"
Klaus'u takmadan konuştun.
"Ben sadece daha fazla kan dökülsün istemedim, sizin yaşamanızı istiyorum. Sensiz ne yaparım bilmiyorum, seni çok seviyorum."
"Tamam ama bir daha bunu yapma."
Elijah sana sarılınca Klaus'a zafer kazanmış bir gülümseme verip dil çıkarttın.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Evet kitabın en kötü bölümü oldu. Benim dinlenmem lazım yaw, valla kafam mahalle arası düğün gibi. Ama bu bugün attığım ikinci bölüm! Daha sık güncelleme yapmaya çalışacağım ve çeviri kitabı da çıkarmak istiyorum galiba.
