Bucky Barnes (Part-2)

233 21 15
                                    

Son attığım Bucky bölümünün devamıdır.

Son birkaç gün berbattı, kendini eksik ve kırık hissediyordun. Her şeyi berbat etmiştin, o senin korkaklığın yüzünden gitmişti.

Yüzündeki üzgün ifadeyle kahveni karıştırdın, onu çok özlemiştin. Gülüşünü, sesini, kokusunu... Onsuz hayat berbattı ve senin gibi lanetli biri için bu daha zordu.

"Hey Y/N, iyi misin?" Freya endişeyle sordu, sonunda seni dışarı çıkarabilmişti ama karamsarlık ve üzüntü hâlâ seninleydi.

Kahveni izlerken başını olumlu anlamda salladın. Freya umutsuzca iç çekti, senin için endişeleniyordu. Sonunda kendini toplayıp konuştu, "O zaman bir dostunun bize misafirlik etmesi sorun olmaz, değil mi?"

"Sorun olmaz." dedin mırıldanarak.
Freya rahat bir şekilde iç çekti ve yan masada oturan Steve'e onaylayan bir şekilde kafasını salladı. Kısa bir süre sonra Steve masanıza çok sevdiğin çilekli pastalar ile geldi.

"Merhaba Y/N." Steve'in canlı sesini duyunca başını kaldırdın, yanında onu görünce istemsizce gözlerin doldu. Hızlıca başını başka bir tarafa çevirip gözlerini sildin. "Merhaba." dedin cılız bir sesle.

Masadaki atmosfer gergindi ama kalkıp gidemeyecek kadar da rahatlatıcıydı.

"Umarım buranın çilekli pastası güzeldir." Steve parlak bir gülümseme ile konuştu.

Steve ve Freya'nın dostça tavırları ve samimi gülümsesi ile rahatlayarak başını hafifçe salladın, "Evet, çok lezzetlidir."

Freya minnettar bir şekilde Steve'e gülümsedi ve sonra cesaretle sana döndü. "Y/N, belki Bucky ile konuşmalısın." dedi bir çırpıda.

İçinde bir savaş vererek bakışlarını ellerine düşürdün, onunla nasıl konuşabilirdin ki? Steve ellerini tutup hafifçe sıktı ve gülümseyerek sana baktı. "Her şey iyi olacak, o seni çok seviyor. Üstesinden gelemeyeceğiniz bir şey değil, kendine güven."

Steve'in sözleri sana biraz cesaret verdi. "Tamam." dedin, kırdığın sevgilinin kalbini geri kazanacaktın.

"Onu nerede bulacağını biliyorsun." dedi Steve neşeli bir sesle. Cesaretle ayağa kalktın ve çantanı aldın.

"Teşekkürler." dedin ikisine de parlak ve umut dolu bir gülümsemeyle.

Çikolatalı bir pasta, bir buket çiçek ve sevimli beyaz bir peluş tavşan ile onunla eskiden kaldığın küçük daireye gittin, tereddüt etmeden kapıyı çaldın.  Bu sefer korkmak ya da kaçmak yoktu. Bucky kapıyı hafifçe açtı, yüzü zar zor seçiliyordu ama kızarmış gözlerini ve yorgun bakışlarını görmüştün, bu kalbini kırmıştı.

"Bucky b-ben." dedin cılız bir sesle onu o halde görmek seni kırmıştı. "Konuşabilir miyiz, lütfen."

Bucky sesini duyunca bir an dondu, sonra içeri girebilmen için kapıyı açtı. Elindekileri masaya bıraktın ve ona döndün, sen yaklaşınca o uzaklaştı ve sesinin titremesine engel olmadan konuştu, onun zayıflığı sendin. "Ne konuşacaksın?"

Derin bir nefes aldın, artık geri dönüşü yoktu. Bunu bugün burada çözecektin, ona daha fazla eziyet etmene gerek yoktu.

"Bucky, ben özür dilerim. Aptalın ve korkağın tekiyim. Seni yaraladım, kırdım... Senin bu kadar üzgün olduğunu görmek beni daha da mahvetti. Ama artık kaçmayacağım, bu durumu düzeleteceğim."

Bucky'nin yüzündeki ifadeyi izleyerek devam ettin, "Seninle olan ilişkimizi ailemden saklamam bir hataydı, ben sadece korktum; onların tepkisinden, seni incitmekten... Ama bunu yaparken seni daha çok incittim. Ben bir aptalım."

Gözyaşların gözlerinden istemsizce süzüldü, sesin ağlaman yüzünden istemsizce çatlıyordu. "Bir keresinde, bana beni hak etmediğini söylemiştin. Aslında ben seni hak etmiyorum, Bucky. Ve sen burada yaptıklarıma rağmen beni dinliyorsun ama ben seni kaybetmemek için bir şans isteyecek kadar bencilim."

Gözyaşlarından görüşün bulanıktı ama sana sarılan kolları ve omzuna düşen gözyaşlarını gördün, Bucky sana sıkıcı sarıldı ve saçlarını yavaşça okşadı. "Bir keresinde bana ne olursa olsun birlikte her zorluğu aşabileceğimizi çünkü benimle mutlu bir gelecek hayal ettiğini söylemiştin."

Senin içten konuşmanı duyunca Bucky'nin yüzünde sevgi dolu bir gülümseme oluşmuştu. "Y/N senin için her zaman buradayım, her zaman burada olacağım." diye devam etti yumuşak bir sesle. Elini yüzüne koydu ve yavaşça yanağını okşadı ve ona bakman için başını kaldırdı, onun umutla parlayan gözlerine baktın.

"Seni seviyorum Y/N." Bucky gülerek devam etti. "Ve biliyorum bunu istemek bencilce ama senin hep yanımda kalmanı istiyorum."

Onun dedikleri ile rahatladın, etrafındaki karanlık bulutlar birer birer dağıldı."Seni seviyorum." dedin fısıldayarak onu kolların ile sıkıca sararken. "Seni seviyorum." dedi tekrar sana karşılık olarak.

Hafif bir gülümsemeyle dudaklarını birleştirdiniz. Artık hiçbir şeyin önemi yoktu, sadece siz vardınız ve yıldızlardan parlak güzel geleceğiniz.

***

Aslında bunu mutsuz sonla bitmesini planlamıştım ama yorumlarınızı görünce dedim barıştırayım, sevenleri ayırmayayım. Başta part-2 planım falan yoktu yani, umarım güzel olmuştur.

Bu arada Tony Stark ve Matt Murdock seviyorsanız, yeni hayran kurguma sizi davet ediyorum. (MattxokuyucuxTony hayran kurgusudur.)

Supernatural sevenler için Deanxokuyucu hayran kurguma sizleri davet ediyorum. Profilimden bulabilirsiniz kitapları.

Nasılsınız? Sıradaki bölüm kim olsun?

Herkese mutlu günler!

(:

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 17 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Multifandom Hayal EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin