Loki Laufeyson

280 30 43
                                    

"Baban sonunda senin için doğru adamı buldu kızım."

Baban gururla gülümseyerek tabağındaki eti kesmeye devam etti, senden olumlu bir tepki bekliyordu. Ama sen onun dedikleri ile donup kaldın, yüzünde masada her zaman takındığın o boş gülümsemeden başka bir ifade yoktu.

"Ne? Hayır! Yine mi?" Küçük abin sinirle sandalyesinden ayağa kalkıp bağırdı. "Son nişanın üzerinden daha 3 ay geçti!"

"Sebestain." Babanız sakin bir sesle ona seslendi ama o durmadı.

"Her neyi iyi yönde etkilenecek olsa da onun duyguları bu kadar önemsiz mi? Kendi işlerin yüzünden onu kullanamazsın."

Baban sertçe konuştu. "O zaman Asgard ile müttefik olmak yerine o kibirli babarlarla düşman olmayı mı tercih edersin? Jotunheim'i saymıyorum bile."

"Kardeşim için yapamayacağım şey yok! En güçlü Tanrılar olsalar dahi kardeşim için ölene dek savaşırım!"

Kardeşin sinirle seni savunurken baban masaya eliyle vurdu. "Yeter artık!"

Zamanı gelmişti, yüzünde sahte bir gülüşle babana sordun. "Peki o nasıl biri baba?"

"Kendisi Asgard'ın küçük prensi oldukça güçlü bir Tanrı. Oldukça da yakışıklı onu beğeneceğine eminim." Baban tepkine gülümseyerek konuştu, önceki asabi hâli yok olmuştu.

"Hayır! O serserinin nasıl bir ünü olduğunun farkında mısın?" Küçük abin olduğu yerden yine sinirli bir şekilde bağırdı ve baban ona sertçe baktı. "Seninle mi konuşuyorum?"

Asgard'ın prensi, buz devi ve düzenbaz. Onun hakkındaki diğer söylentileri düşünmek bile istemiyordun. O tüm aileyi paramparça edebilirdi.

"Y/N?"

Büyük abin sandalyenin arkasından sana eğildi. Hafifçe irkildin, ne düşündüğünü anlamak için ona bakmana bile gerek yoktu.

Anne ve babanın bakışları sana odaklandığında sevinçle konuştun. "Teşekkür ederim baba! Sana yardım edebileceğime çok sevindim."

Anne ve baban sevinçle gülüştüler, küçük abin öfkeyle onları izliyordu.

"Küçük Y/N'm her zaman kibar." Büyük abin alnına bir öpücük kondurmadan önce gülümseyerek konuştu. Yüzündeki gülümseme ile onlara katıldın, her zaman bu şekilde olması gerektiğini biliyordun.

Senin kaderinin ne ile yazıldığını biliyordun. İleriki zamanlarda, ki bu uzun sürmeyecekti, sırlar açığa çıkınca diyarınız ve Asgard arasında bir savaş patlak verecekti. Asgard elindeki silahlar ile diyarınızı yenecek, tüm aileni ve halkını ölüme mahkum edecekti.

Bu hikayede her hikayedeki gibi iyiler kötüleri yenecekti ve sen evleneceğin adam tarafından öldürülecektin. Senin kaderinde bu şekilde ölmen yazılıydı.

Bu gülünç bir hikayeydi çünkü önceki hayatında intihar ettiğinde o hayatına benzer bir hayata sahip olmuştun. Ölmeden önce her şeyin biteceğine ve huzur bulacağına emindin ama bu yakanı bir türlü bırakmayan bir lanet gibiydi.

Önceki hayatında da rolün her zaman iyi bir kız çocuğu olmaktı, baban buradaki gibi bir canavardı. İstenileni yapmak, hakaretlere ve haksız eleştirilere gülüp geçmek ve ne olursa olsun gülümsemek senin görevindi. Eğer karşı çıkarsan ne olacağını gayet iyi biliyordun, intihar etmenin sebebi de buydu. Ve iki yıl önce bu bedende uyandığında bu lanet kitapta uyanacağını hiç düşünmemiştin.

Tanrı Forseti (Adalet Tanrısı) ve Tanrıça Freyr'in (Bereket Tanrıçası) kızı, küçük kardeşin Sebastian Denizlerin Tanrısı ve büyük abin Lucius Adalet ve Savaş Tanrısı'ydı. Ve sen Versalith diyarının yönetici ailesinin prensesi Göklerin Tanrıçası'ydın. Siyasi nedenlerle birçok kez evlenmeye zorlanıp beş kez nişan atan Tanrıça Y/N.

Multifandom Hayal EtWhere stories live. Discover now