Benjamin Blanco

442 24 2
                                    

"Binaya girerken müzik dinlemek için kulaklığını takmaya çalışırken birine çarptın. Çarptığın kişiye bakmadan özür dileyip yoluna devam edecekken bir kol seni durdurdu.

"Y/N?"

Tanıdık sesle merakla başını kaldırdın. Lisedeki ilk aşkın Benjamin önündeydi. Liseden sonra yollarınız ayrılmıştı, sen Londra'ya gitmiştin. İspanya'ya geleli bir hafta bile olmamışken onu ya da bir başkasını görmeyi beklemoyordun.

"Benjamin, uzun zaman oldu."

"Evet, eğer meşgulsen-"

"Değilim, babamın zorladığı sıkıcı bir toplantıydı sadece. Hem seninle şimdi gidersem bir bahanem olur."

Daha konuşmadan onun ne diyeceğini anlayınca yüzünde bir gülümseme parladı. Hala çok güzel gülüyordu. Uzattığı koluna girip bir kafeye gittiniz ve saatlerce kahkahalarla konuştunuz. Birbirinizi çok özlemiştiniz. O gün onun şirketinin sizin şirketinizle ortak olduğunu öğrendiniz, bu onun senin daha çok karşına çıkıp güldürmesine ve işten kaçıp gezmenize yol açtı birkaç yıl sonra da evliliğinize... Sevgilerinizi, kederlerinizi, hayatlarınızı, umutlarınızı, hayallerinizi ve kalplerinizi kutsal yeminlerle birleştirdiniz. Ruh eşinle birlikte olmak harikaydı. Sen onu, o da seni tamamlıyordu..."

Düğün fotoğraflarına bakarken hayatlarınızı tamamen birleştiren bu olaylar aklına gelince göz yaşlarını tutamadın, senin ağlamanla tekme atan kızını sakinleştirmek için elini karnına koydun. Hamilelik seni çok duygusallaştırmıştı. Sen ağlayarak karnını tutarken Benjamin elinde poşetlerle endişeyle yanına koştu.

"Y/N iyi misin? Bir sorun mu var?"

Gözyaşlarının arasında elini gülümseyerek kocanın yanağına koydun.

"Sorun yok, sadece hormanlar. Kızımız da kızdı bana az önce."

Benjamin gülümseyerek elini öpüp poşetten istediğin çikolatayı sana verdi. Bir anda ruh halin değişmişti. Mutlulukla çikolata yiyordun.

"Ben, bunun tadı çok güzel!"

Benjamin, senin bu hallerine gülümseyerek ayağa kalkıp paltosunu çıkarıp astı onu izlerken aklına lise yılların gelmişti duygulanıp yine ağlamaya başlamıştın. Benjamin yanına gelince seni yine ağlarken görünce iç çekerek yanına oturup kollarını sana sardı. Onun sarılmasına karşılık verip ağlamayı sürdürdün. Kokusunu içine çekip rahatlamaya çalıştın, vanilya gibi kokuyordu ve bu canının dondurma çekmesine neden olmuştu.

"Ben."

Onun ismini sızlanınca mıraldayarak sana cevap verdi.

"Hmm?"

"Vanilya gibi kokuyorsun."

"Sen de çikolata gibi."

"Ben, senin yüzünden canım meyveli de dondurma çekti!"

"Ama daha az önce-"

Sinirle onun yüzüne baktın ve korkarak ayağa kalktı.

"Hemen geliyorum, sevgilim!"

Paltosunu hızlıca giyip çıktı, hamilelik dönemin duygu değişimleri ve özellikle kızının tekmeleriyle Benjamin ve senin için çok zorlayıcı geçiyordu.

Taslaklarda unuttuğum bir bölümdü, geç geldiği için özür dilerim. O aralar bazı şeyler oldu ve bir ara watty'e hiç girmedim. Bu bölüm de pek içime sinmedi, bir ara tekrar atacağım. Elite izlemeyi üçüncü sezonda bırakmıştım, karakteri pek bilmiyorum. İzleyince daha iyi yazarım.

Herkese kumpirli günler canlar.

(:

Multifandom Hayal EtWhere stories live. Discover now