Damon Salvatore

457 33 13
                                    

Gözlerini ovuşturup ayağa kalktın, fazla erken kalkmamıştın. Ama senin için erkendi. Banyoda işlerini hallettikten sonra aşağıya Stefan ve Caroline'nın yanına indin.

"Günaydın!" dedi Caroline neşeli sesiyle, ardından Stefan da ona katıldı.

"Günaydın." diye karşılık verip koltuklardan birine çöktün.

"Damon nerede?" diye sordun ikiliye.

"Alışverişte." dedi Care aynı neşesiyle, bugünlerde fazla mutluydu.

"Eğer ikna etmek alışveriş yapmak sayılırsa evet, alışveriş yapıyor." dedi Stefan gülerek. "Gelsenize, yemek hazır." dedi Stefan masaya pişmiş yumurtalarınızı koyarken.

"Damon'ın bugünü unuttuğunu mu sanıyorsun?" dedi Caroline'a.

Care güldü. "Aslında onun böyle şeyleri kutladığına inanmıyorum. Aslında onunla iyi olan hiçbir şeyi bağdaştıramıyorum. Cadılar bayramını sonsuz kötülük için sevdiğine eminim."

Onun dedikleri sizi güldürdü. Kolundaki saate baktın, Bonnie ile buluşman gerekiyordu. Ona söz vermiştin.

"Bonnie ile buluşmam gerkiyor, ona söz verdim. Birkaç saate gelirim, beni merak etmeyin." dedin sandalyenden kalkarken.

"Dikkatli ol, tek parça halinde gel." dedi Stefan arkandan.

"Görüşürüz!" dedi Care sana ve kapıdan çıkmadan onlara el salladın.

Gril'e giderken bir anda başınızın üstünden bir çuval geçer ve birisi sizi omzunun üstüne sanki bir çantaymışsınız gibi atar.

"Bırak beni!" diye bağırdın ama kimsenin umrunda olmadı. Sizi alan kişi sizi bir arabaya bindirir ve ellerinizi ile ayaklarınızı bağlar. Araç çalışınca daha çok endişelenirsiniz. Araç bir süre sonra durduğunda sanki kalbiniz ağzınızda atıyordu.

Sizi kaçıran kişi arabadan inip ellerini ve ayaklarını çözer ve sizi arabadan indirir. Ardından kafanızdaki çuvalı çıkarır. Aniden gelen güneş ışığıyla gözlerini kırpıştırıp yukarıya baktın, Damon.

"Damon? Bunu sen mi yaptın?" dedin garipçe.

"Hayır, ben yapmadım. Bir hiçliğin ortasındayız. Tabii ki ben yaptım!" dedi Damon alayla.

"Çok komiksin." dedin öfkeyle.

"Hey bugün 24 saat boyunca şaka yapma hakkım var."

"Bu bir şaka değil aptal."

"Ben aptal değilim."

Sen ona gülerken o oldukça ciddiydi ve o anda başının üstündeki kedi kulaklarını fark ettin.

"Cidden kedi olmayı mı seçtin?"

"Hem de siyah bir kedi."

"Daha çok vampir ya da şeytan olacağını düşünüyordum."

"Miyav, miyav, miyav." dedi başını omzuna sürterken.

"Normal konuşsana." dedin onu iterken.

"Miyav!" dedi bu sefer tıslayarak.

Gözlerini devirdin. "Cidden mi?"

"Miyav." dedi başını aşağı yukarı sallarken. "Miyav, miyav." dedi sana öfkeli bir şekilde yaklaşırken.

"Hah, senden korkmuyorum."

Bu onu daha çok kızdırdı ve seni tekrar kucağına aldı ve arabaya yerleştirdi.

"Bonnie ile buluşmam lazım, ona söz verdim." dedin.

"Umrumda miyav değil. O miyav zaten miyav Enzo ile miyav meşguldür." dedi Damon ciddiyetle.

"Pekala." dedin arkana yaslanarak ve gülmeye başladın. "Hâlâ çok komik ve aptal gibi gözüküyorsun."

"Miyav!"

Saçmalamak = Ben. Eheheh. Sıradaki bölüm ne olsa karar veremedim.

Neyse hepinizin bayramı mübarek olsun, cebiniz harçlıkla dolsun!

Mutlu günler!

(:



Multifandom Hayal EtWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu