Steve&Bucky

462 27 18
                                    

Trenin biletini elinde sıkıca tutup oradan oraya hızla zıpladın. Yeni görevinizde geri dönüş için uzun bir zamana sahiptiniz ve siz de bunu eğlenmek için kullandınız, en azından kararı sen verdin.

İki fosili lunaparka kadar sorunsuzca sürükleyebilmiştin. Bucky'nin aksine Steve oldukça istekliydi, hız trenini görene kadar.

Heyecandan onlarla trene binene kadar bunu fark etmedin. Trene bindiğinizde demirlere sıkıca tutunmuş dehşet içinde trenin hareket etmesini bekliyorlardı.

"Ama yuh yani, uçaktan atladınız! Bu mu korkutucu?" dedin ikiliye gülerken.

Tren hareket ettiğinde ilk başta herkes sessizdi hızlandığında herkesle birlikte sen de çığlık atmaya başladın. Ayaklarını havalandırdın, bu iyi hissettiriyordu. Yanındaki fosiller dışa pek vurmak istemeselerde kıpkırmızı suratlarıyla içlerinden dua ediyorlardı.

Tren daha da hızlandığında ellerini demirden çekip havaya kaldırdın.

"Kollarını kaldırma, düşebilirsin!" dedi Steve endişeyle seni tutarkan. Onun ve tamamen dünyadan kopmuş Bucky'nin yüzüne bakıp güldün.

Hız treni birkaç dakika sonra durdu, iki fosil artık özgürdü.

"Hayatımın en güzel zamanıydı, yani en azından ilk yirmiye girer!" dedin neşeyle. Ama gülümsemen ikilinin yüzünü görünce soldu.

"Siz iyi misiniz?" dedin endişeyle.

"Pek iyi değiliz." dedi Steve kısık bir sesle ardından yanında kusmak üzere olan Bucky'i itti.

"Bir tren sizi bu hale getirdiyse geçmiş olsun, daha yeni başladık." dedin neşeyle diğer oyuncaklara bilet almaya giderken. Eline bir kere düşmüşlerdi ve asla kurtulamazlardı.

Selamlarr! Nasılsınız, boş zamanımda bölüm atayım dedim.

Sınavıma az kaldı, daha aktif olurum o zaman. Buralarda olmayı, sizleri çok özledim. Eski ortamı daha çok özledim.

Eee istek bölüm var mı? Boş zamanımda yazarım, hem kafa dağıtıyorum böyle.

Mutlu günler!

(:

Multifandom Hayal EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin