8

1.8K 176 13
                                    

Mehmedin ellerin çözmüşlerdi, annesini getirmelerini bekliyordu çaresizce.

"Annemi ne zaman göreceğim?"

Hüma, Mehmedin yanındaydı, diğerleri Efsunu getirmeye gitmişlerdi.

"Ne zaman gelirler bilmiyorum."

Mehmet oturduğu koltuktan bir hışımla kalktı.

"Nasıl bilmiyorssun arasana nerdelermiş öğren."

Hüma, Mehmedin yanına ilerledi.

"Onları aramam ne kadar doğru sence şuan iş başındalar. Işleri bitince kendileri arar zaten. Sen de az sabırlı ol."

"Ben burda böyle bekleyemem ben de gidiyorum. "

Mehmet çıkışa doğru yürümeye başladı. Hüma arkasından ilerleyip, Mehmedi durdurdu.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen ? Bekleyeceksin! Şimdi geç yerine otur. "

Mehmet kolunu kızdan kurtardı.

"Beni burda zorla tutamazsın."

Mehmet arkasını döndü; kapıya doğru yürüyordu ki, Hüma bu sefer ona bir tekme vurup, yere düşürdü.

"Öyle elini kolunu sallayarak gidemezsin. Canın tehlikede diyoruz sen neden anlamak istemiyorsun. "

Hızlıca ayağa kalktı. Hümanin üzerine doğru yürüdü.

"Annem hastanede ve ben nasıl biliyorum. O benim canımdan bile daha önemli. Ona bir şey olursa eğer işte o zaman....

"Tamam sakin ol. Birazdan babam aramazsa eğer birlikte gideceğiz söz veriyorum. Şimdi oturalim biraz daha bekliyelim. "

Mehmet az önce oturduğu yere geri döndü. Eğer 15 dakika içinde bir telefon gelmezse burdan çıkacaktı.

Hastane ;

Mine ablasının yanında bekliyordu. Elif eve dönmüştü, Selcukta kantine çay almaya gitmişti.

Efsunun aklından Mehmet çıkmıyordu. Acaba nasildi, nerdeydi ?

"Abla seni arıyan adam kimdi ? "

Efsun yattığı yerden hafifçe doğruldu. Yüzünü Mineye döndü.

"Geçmişe gittiğimde benim hayatımı kurtarmıştı. Fatihi en güvendiği askeriydi. Ama ben onun öldü sanıyordum. O muhafız olarak gönderildimiş. Ibrahim. "

Efsun düşüncelere daldı. Eski günler gözünün önünden geçti. Birden kapı hızla açılınca ikiside kapiya doğru hızlıca döndüler.

Mine tam bagirmaya çalışacakken bir adam arkasından gelip ağzını kapattı. Bir-kac kişi girdi içeri girdi.

"Efsun ?"

Efsun karşısında İbrahimi görünce gözünde yaşlar süzülmeye başladı.

"İbrahim sen.....sen benim......

"Şimdi Efsun hiç vaktimiz yok biran önce seni hastaneden çıkarmamız lazım. Mehmet seni bekliyor, yenler hastanede olabilirler Mehmedin gelmesini bekliyorlardir. "

Efsun yataktan yavaşça kalktı. Yarasını eliyle tutuyordu.

"Hemen gidelim o zaman. "

Kapı bir daha açıldı, Selçuk elindekileri yere düşürdü. Mineyi tutan adamı görünce adamlara saldırmaya başladı.

"Hemen bırakın onu ! "

Ibrahim, Efsunu arkasına aldı. Mine adamın elinde çırpınıyordu. Muhafızlardan biri Selçuğu tutmaya çalışırken kendini birden yerde buldu.

Kayıp Şehzade Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin