11

1.1K 132 18
                                    

Hepsi şaşkın bir şekildi Ibrahime bakıyordu.

"Sen delirdin mı biz Efsunu geçmişe göndereceğiz ve bir de Fatihin yanına göndereceğiz öyle mi ? " diye sordu Emre.

Ibrahim kafasını salladı.

"O zaman sen kafayı yetmişsin. Çünkü böyle bir şey asla olmaz olamaz. Buna öncelikle ben izin vermem. " dedi Emre.

Ibrahim salonun kapısının Efsunun yanına doğru ilerledi. Efsun da böyle bir şeyi yapamazdı. Tekrar Fatihin yanına gidemezdi. Önca olanlardan sonra bir daha karşısına çıkmaya nasıl cesaret edebilirdi ki.

"Efsun bunu yapmak zorundayız. Senin güvende tutmak istiyorsak eğer geçmişe gitmen gerekiyor. Mehmed burda kalıp bizimle beraber yenlere karşı savaşmalı. Biz onları yok etmezsek eğer onlar hepimizi yok edecekler. Bunu Şehzade olmadan başaramayız. Ama sana söz veriyorum Efsun. Mehmedi canım pahasına koruyacağım. " herkes sessizce Ibrahimin konuşmasını dinliyordu.

Efsun güvenle baktı Ibrahime. Biliyordu, tanıyordu Ibrahimi. Sözünün arkasında dururdu. Ona güvenmeyi çok istiyordu ama oğlunun canı her şekilde tehlikede olacaktı.

"Efsun acele etmemiz gerekiyor senin biran önce gitmem gerek. Şuan hiçbirimiz bu evde güvende değiliz. Lütfen dediğimi yap, böylesi daha doğru olacak." Yeninden konuşmaya başladığında Ibrahim, Emre araya
"Peki bunu nasıl açıklayacak geçmişte acaba. Ya Fatihinna nasıl gidecek. Mesela şey mi diyecek ben bi geleceğe gitmiştim kusura bakma yeniden gelmek zorunda kaldım falan mı? Çok saçma Efsun geçmişe falan gitmiyor burda kalacak. Ben onu başka bir şehre götürür hatta ülkeye. Evet evet başka bir ulkeye gideriz. "

Emre, Efsunun yanına oturup ellerini tuttu.

"Yurt dışına gidelim. Savaşmak nedir ya. Savaşmak falan mı kaldı. Burası gelecek. Geçmişte savaşlar vardı. Böyle bir şey olmayacak. Yurt dışına gideriz izimizi kaybettiririz. O yenler bizi bulamaz. " dedi Emre. Efsun umutla baktı Emrenin gözlerinin içine. Soyledigi şeyler aklına yatmıştı.

"Gerçekten böyle bir şey yapabileceğine emin misin Emre. Sizi bulamayacaklarını sanıyorsan yaniliyorsun. " dedi Ibrahim.

"Bunca zaman ne siz bizi bulabildiniz ne de yenler. Şimdi de aynen öyle olacak . " diye bağırdı Emre.

"Aptal olma Emre. Sizi koruyan biri olduğu için kimse sizi bulamadı. " dedi Ibrahim.

"Kim bizi koruyormuş ha kim ? " Emre ayağa kalkıp Ibrahimin yanına yürüdü. Bir-birlerine kızgın boğalar gibi bakıyorlardı.

"Selçuk bir yen. Bilmem haberin var. Bunca zamandır hayatınız da ve Mehmedin bir şehzade olduğunu biliyordu. Bunca zaman susup kimseye bir şey anlatmasına anlam veremedim. Aşık oldum diyor ama ona güvenemeyiz. Şehzadeyi başka amaçlar için tek başına kullanmak istiyor da olabilir. O yüzden bunca zaman kimseye bir şey söylemedi. Onu koruyan oydu. Bir sır gibi sakladı şehzadeyi bizden. " Ibrahimin sözlerinden sonra sessiz kaldı Emre. Haklılık payı vardı diye düşündü.

Söylenen sözlerden dolayı Minenin kalbine bir bıçak saplanmıştı sanki. Daha her şeyi yeni yeni idrak ediyordu. O Selçuk tarafından ihanete uğramıştı. Büyük bir oyunun içine düşmüştü. Ağlamak istiyordu. Ama ağlamamak için kendini sıkıyordu.

Mehmet annesinin dizlerini dipinden kalktı.

"Emre dayı bu adam doğru söylüyor. Selçuk bize büyük bir oyun oynadı. Onlardan nasıl kurtuluz bilmiyorum ama onlarda daha zekice planlar yapmak zorundayız ve bu olaylara annemin dahil olmasını istemiyorum. O geçmişe gitmeli. "

Emre, Mehmedin dediklerinden sonra daha da haklı olduğunu anlamıştı Ibrahimin.

"O zaman geçmişe gönderelim biran önce Efsunu. Burada güvende değiliz bizde. Ve makinayı da götürmemiz gerekiyor gittiğimizi yere. Eğer kötü birilerinin eline geçerse bu hiç iyi olmaz. " sonda kabul etmişti Emre.

Efsun oturduğu koltuktan ayağa kalktı. Diyecek bir şeyi yoktu. Oğlu ne diyorsa onu yapacaktı.

Oğlunu yanına gelip sarıldı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oğlunu yanına gelip sarıldı. Gözlerinden yaşlar sicim gibi akıyordu.
Bunu yapmak zorundaydı. Yarılı olmasaydı oğluyla kalacaktı. Ama yarası da ağırdı.

"Anne Sen beni merak etme ben güvendeyim. Muhafızlar var beni koruyan. Sen sadece kendini düşün. Her şey duzeldiginde söz veriyorum yanına geleceğim. "

Kalbini önceden geçmişte bırakmış geleceğe gelmişti. Şimdi ise yüreğini, canını gelecekte bırakıp geçmişe gidiyordu.

Kayıp Şehzade Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin