39

524 36 1
                                    

Lisa

Birkaç gün sonra yola koyulmuş tatil yapacağımız yere doğru gidiyorduk. Bizim arabada rose ve jimin de vardı.

"eee kalacağımız yer belli mi?"
"evet, her yaz çocuklarla gittiğimiz tatil evini ayarladık"
"sabırsızlandım şuan"
"daha 6 saat yolumuz var"

Jungkook arabayı kullanırken rose ve jimin kolkola yolu izliyordu. 3 araba yola koyulmuş güzel bir tatil için kalacağımız yere gidiyorduk.

Erkek erkeğe kalmaya gittikleri yeri düşününce aklıma gece kulüplerin olduğu güzel kızların kaynadığı yerler geliyordu. Bu beni biraz sinir etsede yolun tadını çıkarmaya çalıştım.

6 saat sonunda deniz kenarında büyük bir yere geldik. Arabayı park ettikten sonra bizi karşılamaya gelen birkaç insan vardı.

"hoşgeldiniz"
"hoşbulduk"
"buyurun evin anahtarı. Dolap dolduruldu."
"saolasın"

Jungkook anahtarı aldığında bagajdaki çantaları içeri taşımaya başladık. Jennie ve rosé evde oradan oraya koşarken jisoo ile eşyaları taşımaya çalışıyorduk.

Kocaman bir salonu Ve kumsala açılan büyük kapıları vardı. Herkes odasına yerleştikten sonra kendimi kumsala attım.

Jisooda yanıma geldiğin de yanında getirdiği şapkayı kafama taktı.

"jisoo"
"efendim Lisa"
"tatilinize musallat olduk ya"
"lafı bile olmaz, birlikte daha çok eğleniriz"

Jisoo ile geldiğimiz yeri keşfetmeye başladığımızda küçük bir tatil köyü gibi bir yerdi.

"ben burayı biraz afidik kukudik bir yer olarak bekliyordum"
"nasıl yani?"
"kızlar, lüks ortam, eğlence"

Jisoo gülmeye başladığında konuşmaya devam ettim.

"ama beni şaşırttılar. Burası cennet gibi"

Kadın sesi duyduğumuz da sesin geldiği yere doğru döndük. Orta yaşlarda uçuçan eteği ile bize sesleniyordu. Yanına doğru gittiğimizde bizi hazırladığı sofraya otturdu.

"siz jiminin arkadaşları olmalısınız"

Şaşkınlıkla kadına bakarken gülümseyerek konuşmaya devam etti.

"hanginiz Rosé kızım"
"o çocukların yanında efendim, acaba siz kimsiniz?"
"ben jiminin annesi"

Anında oturduğumuz yerden kalkıp eğildiğimiz de annesi gülmeye başladı.

"lütfen oturun çocuklar"
"efendim ben Lisa"
"bende jisoo"
"hadi yemeklerden yiyin acıkmışsınızdır. Diğerleri de birazdan gelir."

Sofrada sayamayacağım kadar çok yemek varken bizimkiler koştura koştura buraya geliyolardı. Jimin annesine sarıldığında dolu olan ağzımından konuşamadık.

"burada olduğunuzu neden söylemediniz sizi arıyorduk"

Herkes sofraya oturduğunda jimin konuşmaya başladı.

"annemler burada yaşıyor, bizde her yaz buraya geliyoruz. Bu sefer biraz daha kalabalık geldik"
"olsun, kalabalık olmak her zaman güzeldir."

Saat yeni yeni öğlene gelirken herkes yemeklerini yemiş sohbet etmeye başlamıştı. Sessizce Masadan kalkıp jungkookla yola çıktığımızda mavi bir motorun önüne geldik.

"atla bakalım"
"nereye?"
"seni kaçırıyorum"

Dediğine gülüp motora bindiğimde ara sokaklarda gezmeye başladık. Yüzlerce dükkan, bisikletle gezen insanlar... Jungkook ayaklarını havaya kaldırdığın da tam çocuk gibi gözüküyordu. 

One of the Ring - Liskook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin