14

1.4K 113 0
                                    

Lisa

Sabah uyandığımda sanki uzun süredir uyuyordum. Bütün ağrılarım gitmiş yeni bir bendim. Camın kenarından dışarıyı izlerken karnım guruldamaya başladı. Odadan fırladığım gibi mutfağa ilerledim.

Bugün ev fazla sessizdi. Sadece kuşların ya da arabaların sesleri duyuluyordu. Saate baktığımda 10du ve bu saatte herkes uyanık olurdu.

Köşedeki keklerden birisini alıp kızların odasına doğru yürüdüm. Rosenin kapısına geldiğimde ilk aklıma kapıya vurarak girmek geldi ama boşverip girdim odaya.

Yatağı bile bozulmamıştı. Jennienin odasına baktığım da penceresi sonuna kadar açıktı ama yine kimse yoktu. Hızla jisoonun odasına gittiğimde orasıda boştu.

"nereye gitti bunlar?"

Telefondan jisoo yu aradığımda meşguldeydi, tek tek hepsini aradım. Ne açan ne de cevap veren vardı.

Masanın üzerinde ki dosyaları alıp aşağıya indim. İçine göz attığımda yutmaya çalıştığım kek boğıma takıldı.

"bu belgeleri nasıl unutur.."

Koşa koşa üzerime bulduğum şeyleri giyerek hızla evden çıktım. Kısa süre sonra jisoonun şirketine geldiğimde belgeleri alarak içeri girdim.

Danışmada ki kadın beni selamladığında direk jisoo yu sordum.

"jisoo nerede?"
"bugün gelmedi lisa hanım"
"nasıl gelmedi, ama bugün proje tanıtımı var"
"bizde ulaşmaya çalışıyoruz ama telefonu kapalı"
"ahh, tamam tamam"

Hızla asansörle yukarı çıktım. Jisoonun asistanı beni görünce koşarak yanıma geldi.

"lisa hanım yarım saat içinde müşteri gelecek ama jisoo hanım yok"
"herşey hazır mı?"
"evet, ne yapalım?"
"hiç birşey olmamış gibi devam edin, ben jisooya ulaşmaya çalışacağım."

"peki efendim"

Jisoonun odasına girdiğimde telefondan defalarca aramayı denedim. Ama telefonu kapalıydı. Elimde ki belgelere bakarak masaya oturdum. Öğrenebileceğim ne kadar şey varsa hepsini öğrenmeye çalıştım. Bu jisoonun aylarca üzerinde durduğu projeydi. Tasarımların hepsi kendisine aitti ve bu işi almalıydı.

İçeri asistan girdiğinde müşterinin geldiğini haber verdi.

"üzerime olacak birkaç birşey getirimisin?"
"hemen getiriyorum."

Kısa süre içinde getirdiği elbiseyi giyerken soru sormaya başladım.

"müşterinin adı?"
"chen"
"bilmem gereken başka birşey?"
"ünlü bir mağaza zincirine sahip, eğer bu tasarımları beğenirse yaz koleksiyonu için mağazalarında satışa çıkarılacak"
"peki teşekkürler"

Üzerimde ki dar siyah elbisenin altına birde topuklu ayakkabı vermişti. Cidden ne bunlar... Saçlarımı kulağımın arkasına atarak tasarımların olduğu dosyayı alarak odadan çıktım.

Toplantı odasına girdiğimde hızla yanlarına giderek elimi uzattım.

"merhaba, ben lalisa. Bugün size ben eşlik edeceğim."
"jisoo hanımı bekliyorduk ama.."
"sabah buraya gelirken ufak bir kaza geçirdi, bu yüzden buradayım"
"umarım kötü birşeydi yoktur."
"mereka etmeyin"

Biraz daha konuştuktan sonra elimdeki tasarımları tanıtmaya başladım. 1 saatin sonunda önümüzde ki duran anlaşmayı eline alarak bana döndü.

"koleksiyon harika tasarlanmış. Sizinle çalışmak isteriz."

anlaşmayı imzaladıktan sonra bana uzattı. El sıkıştıktan sonra çıkışa kadar eşlik ettim.

"jisoo hanıma geçmiş olsun dileklerimi iletin lütfen"
"ileteceğim, iyi günler"

Koridorda ki herkes merakla bana bakarken elimde ki belgeyi sallayarak yerimde zıpladım.

"iş bizim"

Herkes sevinirken hızla jisoonun odasına girdim. Tekrar onu aradığım sırada telefonunu açtı.

"jisoo Neredesin sen?"
"lisa, hastanedeyiz şuan"
"ne, neden ordasınız?"
"tae merdivenden düştü"
"Ne, hemen geliyorum bekleyin"

Hızla şirketten çıktığım da arabama yöneldim. Kısa süre sonra hastaneye geldiğim de arabayı köşeye parkederek danışmayı aramaya başladım.

"merhaba, kim Taehyung, hangi oda?"
"3.kat 35. Oda"
"teşekkürler"

Asansöre binip 3. Katı tuşladım. Şimdi  neden ortadan kaybolduğunuzu anladım.

Odayı bulduğumda direk içeri girdim. Baykuş gibi kafalar bana döndüğünde tae bile ağzı açık bakıyordu.

"ne oldu da öyle bakıyorsunuz?"

Jennie kolunu tutup cimciklediğin de ufak bir çığlık attı.

"bu gerçek"
"ya noldu bana anlatın artık"
" ya bu salak jennienin penceresine tırmanmak için merdiven getirmiş. Süpriz yapmak için..." jungkook
"sonrada merdivenden çıkarken yere yapışmış. Jennie de sese uyanınca sonuç burası işte" jimin
"ve ben uyanmadım"
"yorgundun normaldir" jhope

"asıl sen bizim sorumuza cevap ver, hayırdır elbiseler falan?"

Üzerime baktığımda cidden üzerim de elbise vardı.

"telefonlarınız niye kapalı?"
"jennie ile benimkini evde unutmuşuz." rose
"bende az önce gördüm 6 kere aramışsın, birşey oldu sandım." jisoo
"oldu jisoo oldu. Bugün hazırladığın koleksiyonun tanıtımı vardı"

Olduğu yerden fırladığında etrafta dört dönmeye başladı.

"nası unuturum, çok çalışmıştım.."
"merek etme iş halloldu."
"nasıl halloldu?"

Sizi ararken jisoonun odasında dosyaları gördüm. Baktığımda günlerdir üzerinde çalıştığın koleksiyondu bende direk şirketine gittim. Sonra gelmediğini söylediler. Oturup içinde ki bütün herşeyi ezberledim. Asistanı da elbiseyi verince koleksiyonu ben tanıtım. "

" LİSAA çok teşekkür ederim"

Koşa koşa sarıldığında tekrar söze girdim.

"yalnız uzaf bir kaza geçirdi dedim. Artık ayağını mı sararsın kolunu mu orasını bilmem"

Herkes gülmeye başlayınca tae ile biraz dalga geçmek için yatağın köşesine oturdum. Eeee elime düştün bir kere...

One of the Ring - Liskook Where stories live. Discover now