04

2.2K 141 13
                                    

Sabah her zamanki gibi koşu yaptıktan sonra eve geldim. Yaram yavaş yavaş iyileşiyordu. Arabam hala jungkook taydı. Neyse alırım bi ara... Eve girdiğim anda kızlar koşuşturuyordu. Rose iki elinde elbiseyle aynada hangisi diye karşılaştırıyordu. Benlik problem yoktu.. Jennie ye mahkumum... Ahhhhh neler çekiyorum...

Davet 6taydı saat 12 olmasına rağmen şimdiden hazırlanmaya başladılar. Benim hazırlanmam en fazla yarım saat sürer. Oturup kendi başıma kahvaltı yaptım. Rose için çok mutluyum çünkü işinde ki ilk koleksiyonu... Şirkete yeni gelen ceo ile çoğu şey değişti. Jennie beni çağırmaya başlayınca hızlıca etrafı toplayıp yukarı çıktım. Kıyafetleri bana verip odadan çıktı.

İlk defa jennie nin bana verdiklerini sevdim. Aynanın karşısına geçtim. dalgalı saçlarımı arkaya atıp küpeleri mi taktım. Bembeyaz bir takım vermişti bana dar ve düz inen paçaları ve üstünde dekolteli beyaz bir ceket.. Kırmızı ruju sürüp ayaklarıma yüksek topuklu bir ayakkabı giydim. Fazlasıyla güzeldim. Aşağı inip onları beklerken jisoo geldi. O, siyah dar bir elbise giymiş saçlarını düz bırakmıştı ve sert bir makyaj. Jennie geldiğinde her zamanki gibi tarzın efendisiydi. Chanel elbisesiyle lüks bir tarzı vardı. Saçlarını boynunda toplamış hafif bir makyajla işi bitirmişti. Rose Merdivenlerden inerken hepimiz ıslık çalmaya başladık. Derin yırtmaçlı yerlere kadar sürünen bordo askılı bir elbiseydi. Sarı saçlarını hafifi dalgalandırmıştı. Fazla beklemeden onları arabaya attım. Çok geçmeden de gelmiştik. Jennie in arabası olmasına rağmen ben kullanıyordum.

"kızlar siz içeriye geçin ben sizi bulurum, şu arabayı görevliye vereyim"

"tamam çabuk gel"

Arabadan indiklerinde gişedeki adama anahtarları teslim edip içeri yürümeye başladım. Kocaman biyerdi. Asılı olan avize bile ben burdayım diye bağırıyordu. Salona geldiğimde masaların başlarında insanlar içkilerin yudumluyolardı. Kızları gördüğümde "yanındakiler kim be" diye söylendim.

Tae

Kızları burda görmeyi beklemiyorduk. Biz jiminin ceo olarak yaptığı işi için gelmiştik ama ne bilelim rosenin bu tasarımları yaptığını. Hergün yeni bir şok. Jungkook ise yeri ile gelmişti. Niye getirdiyse... Kafamı kapıya döndürdüğümde lisayı görmemle ıslık çalmam bir oldu. Bizimkilerin kafalarıda o tarafa döndüğünde hepimizin ağzı açıktı.

"oha lisa ya bakın" suga
"görüyoruz heralde" jimin
"o takımı başka kimse lisa gibi taşıyamaz iddiasına bile girerim*jin
"ilk defa böyle giyinişi" diyip kızlara döndüm. Jennie de sırıtıyordu. Lisa yanımıza gelince benim ve namjoonun yanında durdu.

"lisa harika olmuşsun" jhope
"teşekkür ederim" lisa

Gözü yeriye kaydı. Jungkook farkedip söze girdi.

"ahh tanıştırmadım. Sevgilim yeri" jk
Lisa da elini uzatıp cevap verdi.
"Lalisa manoban"

Yandaki geçen garsondan kokteyi alıp lisa ya verdim. O sırada jimin sahneye çıkıp konuşmaya başladı yanında da rose vardı. Bu ikisi bu işin başındalardı. Nasıl birbirlerini hiç görmediler...

Konuşma bittikten sonra dans müziği çalmaya başladı. Jimin roseyi kapıp gitti. Tabiki namjoon da jisoyu aldı. Bu çocukta bişi var ama hadi neyse. Dürtüklemeyle yerimde zıpladıp. Lisa kulağıma eğildi.

"ne bekliyosun aptal, dans kaldırsana. Bak sen yapmazsan pusuda bekliyen onlarca erkek var"

O gaz ile gidip jennieyi dansa kaldırdım. Kabulde etmişti. Benim arkamdan ise yeri ve jungkook geldi.


Lisa

Onlar gittiklerinde masada Jin, jhope ve ben kaldık. Biz jhope la şakalaşırken jinde bize arada katılıyordu. Masaya gelen adamla hepimiz ona bakmaya başladık.
"merhaba güzel bayan, bu dansı bana lütfeder misiniz?"

Yanımda ki jinin kulağına eğilip konuşmaya başladım.

"banamı diyor o?"
"heralde sana diyo, bize mi diyecek?"

Birden yanıma geldiğin de hızla elimi tuttu. Kulağıma doğru yaklaşırken attığım kafa ile adam yeri boylamıştı. Allahtan masamız arkadaydı. Hızla yerden kaldırmak için Jin ve jhope yardım etti ve salondan çıkardık. Odaların birine bırakıp çıktık. Kıvrılmış takımımı düzeltirken çocuklara döndüm.

"aramızda bir sır, sakın çocuklara söylemeyin, güzelim davet bozulmasın"

"EVET evet... Lisa o nasıl kafaydı öyle.." jin

"evet ya, kahkaha atasım geldi adamı görünce" jhope

Masamıza geldiğimizde çocuklar masadalardı.

"neredeydiniz" jisoo

"tabloları çok beğendikte onlara baktık" jin

"evet evet.."

Rose ve jimin in çıkardığı bu koleksiyon fazlasıyla ilgi topladı. Hatta ilk günden çoğu milyarderler satın almıştı.

"hadi çocuklar bu etkinlik bittiğinde geçenki gibi bira içip eğlenelim" tae

"çok sevdin heralde orayı"

"hemde fazlasıyla lütfen yine gidelim" tae

"tamam tamam"

Etkinlik bittiğinde toplanıp yola koyulduk. Jungkook yeriyi eve bırakacağını söyleyip bizden ayrıldı. Elimizdeki bira poşetleriyle geldiğimizde spor salonunun ışıkları açıktı.

"jennie acaba ışıkları açık mı unuttular" rose

"bilmem ki" jennie

İçeri girdiğimizde minderlerin üzerinde yatan bir beden gördüm. Elimdeki poşetleri tae ye verip yanına gittim. Beni görünce yerinden anında kalktı.

"nası girmiş ki bu içeri" jimin
"anahtar ondada vardı" rosre
"neee" tae

Hepsi Şaşkınca bakarken kızlar onları yukarı çıkardılar.

"anlatıcazcaz sabredinnn" jisoo

One of the Ring - Liskook Where stories live. Discover now