One of the Ring - Liskook

19 - Üçüncü Musabaka

Lisa

İsmimin anos edilmesi ile seyircilerin olduğu yere doğru ilerledim. Bir yanımda minnie diğer yanımda dragon vardı. Etrafa göz attığımda tıklım tıklım doluydu. Durduğum yerden ringin girişine doğru ilerledim. Minnie ye döndüğümde üzerimde ki tişörtü çıkararak dragon dönmeni sağladı.

"ilk rauntta ayakta dövüşeceğim"
"lisa.."
"ikinci rauntta ise.."
"lisa.... İstediğin gibi yap"
"ne?"
"taktikleri, koçunu boş ver. Ne istiyorsan onu yap. Sırf bu günlük bir şey yapman için bağırmayacağım"

Dediğine sırıtıp tekrar suratına baktım.

"ne oldu sana böyle?"
"etrafına bak... Bir düşün.... Lisa.. Burada olman bile kazandığın anlama geliyor."

Derin bir nefes alıp gözlerinin içine baktım.

"ben işimi muallakta bırakmam."
"Ne?"
"kazanacaksam sonuna kadar gidip her şeyi bitireceğim."
"aç ağzını"

Ağzılığı taktıktan sonra ringin içine girdim. Diğer taraftan soyeon geldiğinde ikimizde artık ringin içindeydik.

"bugün 3 artı 1 raunt olacak. Hazır mısınız?....... Hazır, başla.."

Tokalaştıktan sonra yavaş yavaş yaklaşmaya başladık. Yumruğunu içi ile yandan vuruyordu. Yumruklarını yumruk atarak karşılık veriyordum. Geri giderek onun gelmesini bekledim. Sağ ayağını kaldırıp tekme savurduğun da aynı şekilde bende karşılık verdim.

Sağ kolumla vurduğumda bana sarılarak ayağıma dolanmaya çalışıyordu. Yere ittirdiğim de kalmayarak beni bekledi.

Hayır lisa, bekle... Geri çekilerek kalkmasını bekledim. Hakem araya  girerek kalkmasını istedi.

"başla"

Sağ yumruğu ona doğru salladığımda sol dirseğini geçirdi. Yediğim darbe ile eğilirken ayağıyla suratıma doğru tekme atarak iplerle arasına aldı. Ayaklarını ayaklarıma dolayarak düşürmeye çalışıyordu.

"yerde dövüşmeyi bilmiyor musun? Bu kadarsın işte sen" soyeon

"elinden gelen bu mu?"

"ne?" soyeon

"eğlendirdiğin için teşekkürler. Ben dövüşe geçiyorum."

Beni demirden tutup ortaya itikledi.
Hızla üzerime atladığın da kollarımı beline geçirdim. Hızla havaya kaldırıp ters bir şekilde geri fırlattım...

Jungkook

Lisa omzuna alarak soyeonu yere yapıştırdı. Üzerine çıkarak suratına doğru vuruyordu ki spiker söze girdi.

"lisa rakibini yere indirdi"

Soyeonun kolunu sıkıştırdığı an yerde kıvranıyor Du ama diğer eliyle lisanın kafasını yakalayarak kollarının arasına aldı. Lisa kendini sırt üstü geri atarak kolundan çıktığında soyeonun sırtına çıktı. Elleriyle kafasını sıkıştırıp bacaklarıyla belini tuttuğunda tüm gözler soyeondaydı.

"pes mi?"

"pes mi?"

"pes mi?"

Hakem zili çaldığı an lisa soyeonu bırakarak yerden kalktı. İlk raunt bitmişti. İkiside köşelerine ilerlediler.

Soyeon

Kendimi köşeye attığım an su için şişeye uzandım.

"ne olmuş buna, bu yerde dövüşmeyi bilmiyor du?"
"başka çaremiz yok yüzleş onunla"
"hayır hayır, maçı uzat, karar hakemlere kalsın. Dayanabilirsen ben bir şeyler ayarlarım."

Lisa

Köşemde sudan bir yumdum alırken dragon döndüm.

"cidden birşey demiyecek misin?"
"vahşi bir kaplana ne diyebilirim ki?"

2.raunt için yerleri aldığımız da zil sesi ile başladık. Attığı yumruklardan geri geri giderken hızla dönerek tekme attığında suratıma sert bir şekilde yemiştim. Bir an herşey dönmeye başladığın da iplerden destek alarak tekrar ayağa kalktım. Bana doğru yaklaştığında işte o an gelmişti.

Sağ ayak ileri
Eller içeri ve dön...

Bütün gücümü tek bir ayağıma vererek suratına tekmeyle vurdum. Yalpalanarak yere düştüğünde hakem yanına giderek saymaya başladı.

Aldığı darbe ile yere düştüğünde burnu kanamaya başladı. Kalkmaya çalışıyordu ama beceremiyordu. Yıllardır beklediğim an bu kadar mıydı? Öylesine attığım tekmede yere mi düşecekti...

"nakavt"

Zil sesi çaldığında bütün izleyiciler kalkarak tezahürat yapmaya başladılar. Dizlerimin üstünde durarak derin bir nefes aldım.

Soyeonu ringten aldıklarında sadece duyduğum şey izleyenlerin sesiydi..

Hakem yanıma gelerek elimi havaya kaldırdı.

"KAZANAN lalisa manoban"

"altın madalyanın sahibi"

İçeri giren dragon ve minnie yanıma geldiğin de altın kemeri dragona verdim. Havaya kaldırarak bağırmaya başladı.

"yine mi ya"

Minnie gülmeye başladığında spiker ringin içine girdi.

Jisoo

Hepimiz olduğumuz yerde zıplayıp çığırıyorduk. Önümüzde ki demire bambam sarılmış bir şekilde ağlıyordu. Jennie ise gözleri dolu bir şekilde lisaya bakıyordu. Islık çalarak lisa adına tezahürat yapıyorduk.

Şaka gibiydi herşey... Spiker konuşarak Ringe girdiğinde pür dikkat dinlemeye başladık.

"korede onu yenebilecek biri olduğunu düşünmüyorum.... Neler hissediyorsun bir şeyler söylemek ister misin? "

"yerde zayıftım ama bunu geliştirdiğim için mutluyum. Ve beni seven ve destekleyen herkese teşekkür ederim."

Büyük bir alkış koptuğunda gözlerim çocuklara kaymıştı. Jennie ve bambam ağlıyordu, jisoo sandalyenin üzerine çıkmış ıslık çalıp bağırıyordu. Diğerleri zaten omuz omza vermişler alkışlıyolardı.