𓆙°Chapter9° ' 𝑭𝒊𝒓𝒕𝒊𝒏𝒂 𝑽𝒆 𝑸𝒖𝒊𝒅𝒅𝒊𝒕𝒄𝒉 𝑷𝒕.²' 𓆙

2.6K 153 70
                                    

¬Hatırlatma: Odama geldiğimde kapıyı açtım ve bana bakan sarı gözlerle karşılaştım. Gagasında bir mektup tutuyordu.

Üzerinde ise aile armamız vardı. Zümrüt taşına dolanmış boa yılanı...

⚠️

Hızla içeriye girip kapımı kapattım. Cüppemi çıkarıp rastgele bir yere fırlatıp aile baykuşumuz Ernesto'nun gagasındaki mektubu aldım ve uçmadan önce biraz sevdim.

Y/n: Hoşgeldin Ernesto. Bu fırtınada buraya nasıl uçtun sen?

Gözlerini kapatıp mırıldandı. Mektubu masaya koydum ve çekmeceden kurabiye çıkarıp baykuşa uzattım. Tatlı tatlı yerken mektuba baktım.

Zarf oldukça kalın görünüyordu. Mührünü açtım ve içindekileri çıkardım. İki farklı mektup vardı. Üzerinde adım olanı açtım.

"Y/n,

Zarfın içindeki ikinci mektubu Tom'a ilet. Çok önemli ve gizli. Mutlaka sadece onun eline geçtiğinden emin ol.

Sevgiler, Baban Vincentus Lowell."

Demek bu mektup benim için değildi. Derin bir iç çekip Ernesto'ya baktım. Zarfın içine Tom'a verilecek mektubu koydum ve duraksadım. Okusam ne olurdu? Belki bir bilgi öğrenirdim. Mektubu zarftan geri çıkardım. Açıp açmamakta tereddüt ederken Ernesto, ciyakladı ve uçtu.

Kendime gelmek için silkindim ve mektubu zarfa koyup üzerimi değiştirdim. Mektubu alıp çıkacaktım ki üzerime baktım. Askılı mavi bir badi ve mavi şortla olduğumu fark ettiğimde üzerime ince pudra pembesi bir hırka alıp saçlarımı topladım.

Mektubu tekrar masanın üzerinden alıp hızla odamdan çıktım ve erkekler yatakhanesine ilerledim. Her yer çok sessizdi. Sadece, kendi nefes alışverişimi duyuyordum. Tom'un odasına geldiğimde derin bir nefes verip hırkayla önümü kapattım ve kapıyı tıklattım.

Yavaş yavaş gelen ayak seslerinin ardından kapı hafifçe aralanmıştı. Tanıdık yeşil gözler beni gördüğünde parladı ve kapıyı sonuna kadar açtı.

Tom: Demek meydan okumadan bu kadar çabuk pes ediyorsun y/n. Bir öpücük yeterli miydi yani?

Y/n: Kes sesini şapşal.

Dedim ve içeri girip kapıyı kapattım. Gözüm Regulus'u aradı. Onun yanındayken bu mektubu vermeli miyim diye düşünmeden edememiştim.

Y/n: Regulus nerede?

Tom: Bilmiyorum. Bu akşam gelmedi.

Derin bir iç çekip kapıdan uzaklaştım. Tom, masasına oturmuş, tam da Regulus'un dediği gibi günlüğüne yazı yazıyordu.

Y/n: Reg, haklıymış.

Tom günlükten kafasını kaldırmadan sordu.

Tom: Ne hakkında?

Y/n: Günlük yazan duygusal bir bebek olduğun konusunda.

Dedim gülerek. Sinirle kafasını bana çevirdi. O zaman fark ettim. Üzerinde, düğmeleri açık bir okul gömleği ve gri okul pantolonu vardı. Gözlerim Tom'un, düğmelerin açıkta bıraktığı vücuduna bakmak için benimle savaş halindeydi. Kendimi zorlayıp sakince yanına ilerlediğimde aniden günlüğünü kapattı.

𝐁𝐞𝐠 𝐌𝐞 || +¹𝟖 #Wattys2022Where stories live. Discover now