𓆙°Chapter 27°'𝑺𝒖𝒄𝒍𝒖𝒍𝒖𝒌 𝑽𝒆 𝑷𝒊𝒔𝒎𝒂𝒏𝒍𝒊𝒌'𓆙

1.8K 119 139
                                    

¬Hatırlatma: Gözlerim kıvırcık saçlarına daldığında saçını düzeltti.

Mattheo: Bozulmuş mu?

Sadece güldüm ve başımı salladım. Ellerinden kurtulup yatağıma geri dönmeden önce ona yastığımın tekini uzattım ve yorganımın altındaki batteniyeyi verdim.

Y/n: İyi geceler Mattheo.

Mattheo: İyi geceler y/n.

Aklımda sadece arkadaşlarımı kaybedeceğim düşüncesi varken tekrar uykuya daldım...

Karanlık ve nemli bir yerdeydim. Ellerim kalın, zincirli ve paslı kelepçelerle bir boruya bağlı gibiydi. Çıplak ayaklarım küf ve kan kokulu odanın kirli zeminine değiyordu. Bir an durup nerede olduğumu anlamaya çalıştığım sırada bana doğru gelen ayak sesleri duydum.

Zifiri sessizlikte, kalbimi ağzımda attıracak kadar yüksek bir sesle kapı açıldığında bir hücrede olduğumu fark ettim. Kapıdan gelen ışık karanlığa alışmış gözlerimi yaktığında elimi zor zar kaldırıp gözlerime siper ettim. Kapı tekrar kapandığında odaya giren kimse, yanıma oturdu. Elini saçlarımdan geçirdi ve okşadı. Kendimi geri çekecekken o elini çekmişti bile.

"Bunu yaptığın için senden iğreniyorum y/n." Bu Sirius'un sesiydi.

"B-başka şansım yoktu, beni anlamalısın!"

Nefesi arasından bir kıkırtı çıktığında yüzünü yüzüme yaklaştırdı.

"O zaman seni ihbar etmekten başka şansımın olmadığını da anlıyorsundur Lowell."

Ayağa kalktı ve hücrenin kapısını açıp dışarda bekleyen şeyi içeri aldı. Oda buz gibi olduğunda sanki ölüm beni çepeçevre sarmış gibi hissettim. Nemli ve ıslak bir el yüzümü iki yandan sardığında o zaman ne olduğunu anladım. Azkabandaydım, ve şu an bana buz öpücüğü veriyorlardı...

Terden sırılsıklam olup korkuyla uyandım. Gördüğüm kabus o kadar gerçekçiydi ki hala titriyordum. Komodinin üzerinde duran boş bardağa baktım. Asamı yastığımın altından aldım ve bardağa uzattım.

Y/n: Aguamente!

Bardak yavaşça suyla dolduğunda asamı komodinin üzerine koydum ve suyu yudumladım. Yavaş yavaş daha iyi hissettiğimde bardağı geri koyup ellerimle saçlarımı düzelttim. Yataktan kalktım ve pencereye ilerledim. Güneş ışığını sızdırmayan kalın, koyu perdeleri açtım ve odanın aydınlanmasına izin verdim.

Koltukta uyuyan Mattheo'ya baktım. Kendime engel olamadığım bir gülümseme yüzüme yerleşince dolabıma ilerleyip yedek üniformalarımdan birini aldım ve banyoya ilerledim. Kapıyı kilitleyip duşa girdim.

İşlerimi hallettiğimde giyindim ve aynaya baktım, sonra da elime. Kalbim hafifçe teklediğinde ağlamamak için derin bir nefes almam gerekti. Tom'un yaptığı şeyi aklıma getirmesi için yarayı bırakmak akıllıcaydı. Ama nedense Tom'un yaptıklarını da unutmak istiyordum. Evet aptalın tekiydim.

Saçlarımı düzeltip hafif bir makyaj yaptım. Bunun bana iyi gelmesini umdum. Kıyafetlerimi düzeltip banyodan çıktığımda sert bir şeye çarptım.

𝐁𝐞𝐠 𝐌𝐞 || +¹𝟖 #Wattys2022Where stories live. Discover now