¬Hatırlatma: Y/n: Hadi, artık buradan gidelim.
Mattheo: Kitap? Sakın bana Tom'un aldığını söyleme.
Elinden tuttum ve büyük salona ilerlerken cevapladım.
Y/n: Merak etme, geri alacağım.
Büyük salona indiğimizde beni durdurdu. Ve kendine yakınlaştırıp fısıldadı.
Mattheo: Senden ne istedi?
Y/n: O kadar mı belli?
Mattheo: O bir Riddle. Sana kitabı öylece vermez.
Dedi ve bir süre duraksadıktan sonra devam etti.
Mattheo: Bak, eğer seni istemeyeceğin bir şeye zorluyorsa ben bunu halle..
Elimi Mattheo'nun yanağındaki morluğa koydum ve yavaşça okşadım. Sözüne devam etmedi ve beni izledi.
Elimi çekmeden önce aklımdan geçenleri serbest bıraktım. Sırf kardeşini öptüm diye bir başka kızla yatmıştı... Bence bir kere de kendi isteğimle öpsem ödeşirdik...
Mattheo'ya yaklaştım, hızlı nefesi burnuma değerken gözlerine baktım. Yanağından çektiğim elimi göğsüne koydum ve gözlerimi dudaklarına çevirdim. Mattheo, daha çok yaklaştı ve başını bana doğru eğdi. Öpüşmemize sadece santimler varken birinin boğazını temizlemesiyle sese döndük. (Kız temsili çok şey etmeyin yüzünüzdeki makyaj böyle değil mdlxms)
Bu Sirius'du. İmalı imalı bana bakıp başını sallarken dilini şaklatıyordu. Eliyle büyük salonu işaret edip biz girene kadar bekledi. Mattheo, sinirle iç çekip beni de arkasından sürüklerken salona girdiğinde gülümsememe engel olamamıştım.
Sirius: Bir dur be, daha diğer ikizden ayrılalı bir gün olmadı. Yavaşla kızım.
Diye fısıldadı kulağıma Sirius alayla. Masaya oturduğumuzda Mattheo ve benim arama kuruldu ve tabağıma biraz krep koymaya başladı. Her zaman önce en küçüğümüze paylaştırırdı yemekleri. Hiç sahip olamadığım bir abim gibiydi ve bu gerçekten çok hoşuma gidiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐁𝐞𝐠 𝐌𝐞 || +¹𝟖 #Wattys2022
FanfictionY/n: Senden nefret ediyorum Riddle. Gece siyahı saçları sinirden elektiriklendiğinde yerinden doğruldu ve büyük, damarlı elini boğazıma yöneltip sertçe sıkarken dudaklarını kulağıma değdirdi. Yavaş yavaş her kelimeyi vurgulayarak fısıldadı. Tom: B...