𓆙°Chapter37° '𝑫𝒐𝒈𝒖𝒎 𝑮𝒖𝒏𝒖 𝑷𝒕¹'𓆙

1.8K 115 125
                                    

¬Hatırlatma: Tom, elini yanağımdan çekecekken elini sıkıca tuttum. Bir süre gözlerimiz birbirine meydan okuduğunda pes eden taraf Tom oldu. Beni belimden tuttu ve kendine çekerken dudaklarını dudaklarıma kapattı. Önce çok yavaşça öptü ama sonra ayrı kaldığımız her saniyenin acısını çıkarırcasına sertleşti öpücüğü.

Ellerimi ona doladım ve öpüşüne karşılık verdim. Ne düşündüğü ya da ne düşünecekleri gram umrumda değildi. Tek umursadığım Tom'du...

Tom, geri çekilip cübbesini çıkardı ve pelerinin yanına attı. Tekrar bana yaklaştı ve belimi sardı. Beni yavaşça kaldırdığında bacaklarımı beline doladım. Yatağıma doğru yürürken dudaklarını yaladı ve dudaklarımızı birleştirdi. Sırtım yatağa değdiğinde dudaklarımız ayrıldı. Tom, yanağıma bir öpücük kondurup boynuma ilerledi. O sırada aklıma Angel'ın boynundaki morluklar geldi. Tom'u belinden tutup yavaşça altıma çektim. Şimdi ben üstteydim.

Y/n: Önce kız arkadaşından ayrılmalısın Riddle.

Dedim nefes nefese. Tom kıkırdadı.

Tom: Sen, erkek arkadaşından ayrılırsan Lowell.

Y/n: Theo ve ben sevgili değiliz.

Tom: Şimdiden Theo diyorsun ha?

Y/n: Ayrıldıktan hemen sonra yerime birini koyup bir güzel becerebiliyorsun ha?

Tom'un yüzü kasıldı ve kıpkırmızı oldu. Tuhaf görünüyordu ki birden kahkaha atmaya başladı.

Tom: Ahahahha, sen.. Ben... Angel'la ahahaha..

Koluna hafifçe vurdum ve üstünden kalkmaya çalıştım ama Tom gülmeyi kesip beni kalçalarımdan tuttu.

Tom: Angel'la aramızda bir şey geçmedi. Sadece seni kıskandırmak istedim.

Gözlerimi kıstım ve kollarımı göğsümde birleştirdim.

Y/n: Merlin! Buna inanmamı beklemiyorsun değil mi?

Tom ciddileşti ama parmakları kalçalarımın iki yanında daireler çiziyordu.

Tom: Anlamıyorsun y/n..

Y/n: Anlamadığım şey ne Tom? Sürekli anlamıyorsun diyip duruyorsun. Ama hiç anlatmıyorsun ki anlayayım?

Tom, bir süre susup sadece beni izlediğinde anlatmayacağını düşünmüştüm. Sonra konuşmaya başladı.

Tom: Sana karşı çok yumuşağım. Bana hakaret etmene izin veriyorum, üstümde oturma da.. Ya da herkesin içinde benimle kimsenin konuşmaya cesaret edemeyeceği ses tonuyla konuşmana da bir şey demiyorum. Hiç düşündün mü neden diye?

Başımı hayır anlamında salladığımda yüzünde daha önce hiç görmediğim kadar samimi bir gülüş gördüm.

Tom: Çünkü sana aşığım aptal. Bana oynamam için o çirkin treni verdiğinden beri senin bambaşka bir şey olduğunu biliyorum. Yıllarca savaştım, canını yaktım. Lanet olsun, seni öldürüyordum bile. Ama sen, beni Astronomi kulesinde bırakıp gittiğinde yaptığımız iksirden senin kokunu aldığımda anladım. Ben sana aşığım, y/n. Ve bunu kabul etmeyecek kadar da aptaldım. Yani hayır, Angel'la ben birlikte olmadık. Yine de o morlukları açıklayamam.

Uzun ve anlamlı bir sessizlikten sonra bana sevgiyle bakan zümrüt yeşili gözlere baktım. Eğildim ve dudaklarımızı birleştirmeden önce fısıldadım.

Y/n: Bir daha beni kıskandırma, Riddle.

Onu öperken güldüğünü anladığımda ben de güldüm. Elleri yüzümü sıkıca tuttu ve bana şimdiye kadarki en şefkatli öpücüğü verdi. Elleri yüzümden belime inip beni altına çevirdiği sırada kapım çalındı. O an aklıma kapıyı kilitlemediğimiz geldiğinde Tom'u üzerimden bir hışım yere ittim.

𝐁𝐞𝐠 𝐌𝐞 || +¹𝟖 #Wattys2022Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin