he's not joking

603 67 11
                                    



•••

[ Hwang Hyunjin ]


Makası bırakıp başarıyla kestiğim etlere gururla baktım. Her zaman mutfak insanı değildim fakat bu son zamanlarda sorumluluk haline gelmişti. Güzel bir sorumluluk.

Tabağı masaya koyup tekrar dolaba yöneldim ve içeceklere göz attım. Bir yandan da nereye gideceğimizi düşünüyordum. Yer ayarlamada diğerlerine güvenmediğimi açıkça belli ediyordum bence.

Elime aldığım soğuk gazozla birlikte bardakları masaya yerleştirdikten sonra kapıya yaklaşıp merdivenlere baktım.

"Seungmin! Acele et, yemek yiyeceğiz!" Birkaç saniye cevap vermesi için bekledim. Duyduğuna emindim çünkü evdeki her odanın kapısı açık bir şekilde geziyorduk. Planın belli olmasının da katkısı var elbette.

"Geliyorum hemen!" Aldığım cevapla ondan önce masaya kuruldum. Şimdiden tabağına yediğine emin olmak için özellikle erişteden koyarken merdivenlerdeki patırtılarla birlikte yaklaştığını anlamıştım.

İstemsizce gülerken başımı iki yana salladım. Çünkü patırtının sebebini tam olarak biliyordum. Kısa süre içinde mutfağın kapısında kendisi gibi bir koliyle gözüktüğünde gazozu açıp bardaklarımıza doldurdum.

"Bugün bun-"

"Bay Lee'nin testindeki sonuçların iyi gelirse yenileriyle onları değiştirebilirsin Seungmin. Onun için gel ve otur, bugün başka planımız olduğunu biliyorsun."

Heyecanla girdiği mutfakta hevesini kırdığımın farkındaydım. Fakat ufak bir market alışverişinde bile iradesizliğiyle savaşırken bunu o kadar kolayca eline bırakamazdım. Şimdi her şeyi kolayca elde ederse bunun alışkanlığa döneceğini biliyordum ve bunu istemiyordum.

"Ama daha bir hafta var, bir hafta boyunca ne okuyacağım?" Elimle oturması için karşımdaki sandalyeyi işaret ettim.

"Birkaç tane alabiliriz fakat bütün kutuyu değiştirmek için şu an anlaşmamıştık. Bunu biliyorsun Seung." Kutuyu zorla yere bıraktığında omuzlarını da düşürdü ve dudakları da kulakları gibi büzülürken karşıma yerleşti.

Geçen hafta yaptığımız anlaşmaya göre istediği gibi kitap sipariş etmesine izin vermiştim. Fakat bir yanlış anlaşılma yaşayıp farklı dil sipariş ettiğimiz için tek başına okuyamıyordu. Her gün ona benim okuma şansım yoktu, bu yüzden bu hafta test sonuçlarına karşılık ödül olarak değişimi daha erken yapabileceğimiz konusunda anlaşmıştık. Fakat o inatçılığını konuşturmaktan çekinmiyordu.

Dolu bardağı önüne itip kendince bana karşı başlattığı suskunluk yarışını bozmak adına ilk adımı attım.

"Ne yemek istersin akşam? Hepimiz sana uyacağız." Omuz silkip benim yemeye başlamamla o da tabağına koyduklarımı hızlıca yemeye başlamıştı.

pacemaker | hyunminWhere stories live. Discover now