little sweet things

428 42 19
                                    

•••

İki Yıl Sonra




"Bu köşe için hep bir basket potası düşünmüşümdür biliyor musun?"

Şaşkın bakışlarını hissettiğimde sırt üstü uzanmaktan vazgeçip ona doğru döndüm. Tahmin ettiğim gibi, boynuna kadar çektiği battaniye ve kafasından düşmüş şapkasıyla soğuğa direnmekte ısrarcıydı.

İstemsizce gülerken uzanıp belinden kendime çektim ve sıkıca sardım bedenini. Memnuniyetle başını göğsüme yaslayıp kendine yer edinirken gülümsemem küçük bir tebessüme dönüştü ve yapıştı dudaklarıma.

"Pota demek, bu hoşuma gitti. Beraber oynarız ya da sen oynarsın ben izlerim."

"Beraber oynarız." diyerek son noktayı koyduğumda itiraz etmedi. "Titriyorsun." diye eklediğimde de. Burnunu göğsüme sürtüp hafifçe çekerken başımı eğip gözlerini görmeyi denedim.

"Belki de maddeleri sırayla yapmamalıyızdır."

Doğrulmaya çalıştığım sırada iyice sardığı bedenimle kalkmamı istemediğini belli ederken kaşlarımı çattım. Kışa giriyorduk ve sadece listedeki bir maddeyi yapalım diye hasta olmasına izin vermemi beklemiyordur umarım.

"Lütfen sadece biraz daha. Acı çekmek hoşuma gitti sanırım." Hafifçe kıkırdamasıyla yavaştan pes ederken örtüyü iyice sırtına örttüm.

"Eğer hasta olursan Şeftali'yi Minho hyunga geri göndereceğim."

Belime ulaşan parmaklarıyla kazağımın üstünden etimi sıkıştırmayı başarınca yalandan acıyla inledim, "Sevgiliye ağır şiddet!"

"Şeftali'yi bu işe karıştırma, hiçbir ilgisi yok."

Henüz evimize geleli bir hafta olsa da sürpriz bir yavru için fazla sıcak karşılamıştık. Minho hyungun kedilerinin yavrularından birini almak iyi bir fikirdi.

Seungmin renginden dolayı tuhaf bir şekilde Şeftali isminde ısrarcı olunca dilime yapışmıştı. Benden çok o ilgileniyordu, yeni gelmesine rağmen ona düşkünlüğü hoşuma gitmiyor değil. Bu yüzden ben geldiğimde Şeftali onu bırakıp ilgisini bana verince sürekli söyleniyordu.

Yine de bu durumla bir alıp veremediğim yok. Seungmin Şeftali'yi alıp benim hakkımda konuşurken dalga geçeceğim bir ton şey çıkarıyordum kendime.

Bir de son zamanlarda çıkardığı yapılacaklar listesi, ilgisini çekenlerin listesini yapmıştı. Sabah saatlerinde arka bahçemizden güzel günün doğuşunu izlemek için ise yanlış bir havayı seçmişti.

Altı derecede titreyerek romantik olmaya çalışmak hoş değil.

"Bugün ofisin tadilatı için birkaç personel gelecek. Akşama doğru şirkete uğramam gerek yani."

Başını kaldırıp çenesini göğsüme yaslarken bunun canımı yakacağını düşünmüş olmalı ki kollarını göğsüme, çenesini ise kollarının üzerine yerleştirdi.

"Zorunda mısın? Minhyuk gitse? Chan hyungun doğum günü bugün, geç kalmanı istemiyorum."

Aklıma düşen bilgiyle kısa bir aydınlanma yaşarken iç çektim.

Şirketin çalışma alanlarını genişletmeye çalışıyordum. İşe ise hukuk dalından girmiştim. Son zamanlarda hiç olmadığım kadar buna yoğunlaşırken Seungmin de sanki geçmesi gereken sınavları yokmuş gibi tüm gün şirkette etkinlikleri takip ediyordu.

pacemaker | hyunminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin