he grew up

482 62 30
                                    



•••


[ Hwang Hyunjin ]


Uğradığı yenilgiyle birlikte kocaman bir kahkaha atarken benim aksime o pek mutlu gözükmüyordu. Kaşlarını çatıp omzundaki kolumu ittirmeye çalışmasıyla gülüşüm istemsizce daha da büyümüştü.

"Tamam- Gülmüyorum. Dur dur, ama şimdi Seung-" Dayanamayıp tekrar gülmeye başlamamla yanımdan kalkıp karşıma geçmiş, kollarını çaprazlayarak kendine sardığı kuyruğuyla sevimli sinirini yansıtmaya çalışmıştı.

Pekâlâ, onu pek de ciddiye aldığım söylenemez.

Tüm oyun boyunca verdiğim tavsiyelerin aksine benimle iddialaşması sonucu kendi yöntemlerini denemişti. Sonuç olarak oyunu on yıldır oynayan bana karşı yenilmişti elbette. Keyif verici olduğunu içtenlikle söyleyebilirim.

"Gülme. Gülmeni istemiyorum. Komik bile değildi ayrıca, nerede görülmüş kampa girenlerin işaretlerinin kaybolduğu? O zaman nasıl anlayacağız kimden olduğunu? Gülme. Nefes alabiliyor musun?"

Eğilerek ellerimi yüzüme kapattım ve derince nefes alarak kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Kısa süre içinde de istediğime ulaşırken boğazımı temizleyip doğrulmuştum.

Kollarımı açıp gelmesi için ayaklarımı salladığımda kulaklarını daha da eğmiş, çatık kaşlarıyla başını iki yana sallamıştı.

"Gel hadi."

"Hayır. Dalga geçip duracaksın." Omuz silkerek bunu kabul ettim. Reddetip daha sonra konuyu açmak hiç hoş olmazdı çünkü.

"Senin yerinde ben olsam sen de bana gülerdin, hatırlatırım. Ayrıca iddialaşan da sendin." Kaşlarımı kaldırarak ondan bir cevap beklediğim sırada pes ederek nefesini seslice üflemişti.

"Lütfen az dalga geç. Ve mümkünse yalnızca ikimizin olduğu ortamlarda."

Yanıma gelip kendini bırakırken salıncak ağırlaklarımızla dengeli bir şekilde sallanmaya başlamıştı. Ben de eskisi gibi kolumu omzuna attım ve yakın oturmamızı sağladım.

"Bak sen, ortam ha? Arkadaşlarının yanında bunu konuşmayı çok istiyordum halbuki. Ayrıca Jisung da çok meraklı böyle şeylere. Ne yapsak acaba..." Düşünürcesine gözlerimi kısarak bizi yakmaya çalışan güneşe çevirdim bakışlarımı.

"Bir daha sabah fırına gitmeyeceğim."

"Ben almak istiyorum diyen sendin."

"Öyleyse film gecesine katılmayacağım."

"Öyleyse televizyon bana kalır." Bana döndüğünü hissettiğimde ben de bedenimi ona döndürmüştüm.

Kesinlikle eğleniyordum çünkü onunla uğraşmak hoşuma gidiyordu.

"Sana bir daha hyung demeyeceğim."

Dediğine karşı çıkmak istesem de aslında bunun bir zarar olmayacağını fark etmiştim. Çizgiyi aşmaması gerektiğini biliyordu ve benden daha hızlı yaş atlarken tuhaflığın kaybolacağına emindim.

pacemaker | hyunminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin