•Sensiz Günler•

7K 142 82
                                    

• Sensiz Günler •-Bölüm 1-

Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.

• Sensiz Günler •
-Bölüm 1-

Her kurgum için aynı şeyi söylüyorum ama bu sefer bu kurgunun güzel olacağına inanıyorum. Bölümleri aceleye getirip hızlı hızlı yazmak yerine özene özene yazacağım.

Not geçeyim şuraya Rüzgar erkek MLDÖSLFÖSLÖGLG

Umarım hoşunuza gider. İyi okumalarrrr💗

Başladığınız tarihi buraya atabilirsiniz —>

08.08.2024
Sevgili Sevgilim;

Böyle şeyleri yazmaya nasıl başlanır bilmiyorum Aşk'ım. Ama sanırım sana teşekkür ederek başlamak istiyorum. Teşekkür ederim Her Şeyim.

Günümüz (15.09.2020);

Doktorluktan mezun oldum ve bu ilk iş günüm. 11 yıl sonra nihayet. Ama daha çalışmam gerekiyor, o da diğer rütbeler için ve en iyisini yapmak için. Doktor olduğum için heyecanlı olmam gerekirdi ama sanırım heyecanlı değilim. Staj gördüğüm süre içinde hastane ortamında çok fazla bulunmuştum ve ameliyatları iyice izleme fırsatım olmuştu. Klasik bir şeyler giydim, hastanedeki odam için hazırladığım kutuyu alıp evden çıktım, arabama bindim. Hastanenin önüne geldiğimde değişik duygular hissettim, anlatamayacağım duygular. Heyecanlamam demiştim ya, kesinlikle yalan. Çünkü heyecandan nefesimin sıklaştığını fark ettim. Evet, stajımı tamamlamıştım ama bu duygu bambaşka bir duyguydu. Bu katta görevli olan asistan arkamdan koşup yanıma geldi. Ben hızlı hızlı yürürken bana yetişmeye çalışıyordu.

"Günaydın Rüzgar hocam." Elindeki dosyayı bana uzattı, "Ee şey, bunlar hastalarınız ve onlarla ilgili olan bilgiler." Ben kağıtları incelerken elindeki fincanı bana uzattı. "Bu da kahveniz. Kahvenizi nasıl içtiğinizi bilmediğim için direkt sade yaptırdım çünkü fit gözüküyorsunuz ve böyle biri muhtemelen sade içer diye düşündüm." Elindeki fincanı almadan önce dosyayı kutunun üstüne koydum ve elime fincanı aldım. "Şey patavatsızlık ettiysem kusura bakmayın." dedi mahçup sesiyle. Yürümeyi bırakıp durdum ve ona döndüm.

"Adın neydi?" diye sorumu ona yönelttim.

Heyecanla "Didem." dedi.

"Güzel. Didem patavatsızlık etmedin. Kahve içinde teşekkür ederim. Güzel tahminde bulunmuşsun sade içiyorum. Ama kahveye gerek yoktu, Didem. Seni böyle şeylerle yormak istemem çünkü bu senin işin değil. Umarım dediğim şeye alınmamışsındır."

"Yok Rüzgar hocam alınmadım. Neden alınayım? Sadece size ilk iş gününüz diye kahve getirdim. Hoşgeldin şeyi gibi bir şey işte. Ben bu katta şurada olacağım." dedi ve eliyle ilerdeki danışmanlık masasını işaret etti. "Bir ihtiyacınız olursa çağırabilirsiniz." dedi ve masasına doğru ilerledi.

Odamın önüne geldiğimde gözlerimi kapının solunda duran yazıda gezdirdim. Uzman doktor Rüzgar Asil Alıcı. Odanın kapısını dirseğimle açtım, içeri girip kutuyla birlikte fincanı da masama bıraktım. Yıllarca uğruna çalıştığım odayı inceledim. Değmiş miydi? Kesinlikle. Eşyalarımı yerleştirdim sonra masama oturup hasta bilgileri olan dosyayı inceledim.

Sana DairOù les histoires vivent. Découvrez maintenant