•Buz Tutmuş Eller•
-Bölüm 16-
"Sevgilim ben gidiyorum, provalarım var. Akşam görüşürüz."
"Hı hı." dedim hâlâ uyurken. Afrodit yanağıma uzunca öpücük bıraktı ve kapıyı kapatıp çıktı. Kaçan uykumla yatakta doğruldum.
☁️
Barda bir şeyler içiyordum. Kokteyl falan. Sabah sabah direkt alkol alamazdım.
"Monsieur, pourquoi êtes-vous toujours là ? Vous devriez flâner dans Paris, il y a beaucoup d'endroits à visiter." barmenin dediği şeyden sadece 4 kelime anlamıştım, gerisi yoktu.
"Fransızca bilmiyorum." dedim ingilizce.
"Diyorum ki; Paris'i dolaşmalısınız. Gezilecek çok yeri var."
"Sevgilimin gelmesini bekliyorum. Onunla birlikte gezeceğiz." Durumu olabildiğince izah etmeye çalışmıştım. Benim burada boş boş oturan bir adam olduğumu düşünmesini istemiyorum. Bir dakika, zaten öyle değil miyim?
"Anladım efendim."
Yan sandalyeme bir kadın oturdu ve içki sipariş etti. Sabah sabah nasıl midesi alıyor?
"je comprends que tu me juge." şaşkın şaşkın bakınca kadına, kadın güldü.
"Ah üzgünüm. Fransız olduğunuzu sanmıştım. Ama gerçekten fransızlara benziyorsunuz."
"Ama değilim."
"Nerelisiniz?"
"Türkiye. Daha önce hiç gittiniz mi?"
"Ah, evet. Orayı duymuştum ama daha önce hiç ziyaret etme şansım olmadı."
"Bir gün kesinlikle uğramalısınız." dedim ve kokteylime geri döndüm. Kadının elini bacağıma gidince donup kaldım.
"Otel odam 517 numaralı oda. Seni orada bekliyor olacağım." dedi ve yerinden kalktı.
"Siz gerçekten olayı çok ya-"
"Nefesini boşa yorma canım." diyip ellerini yüzümde gezdirdi ve gitti. Bu da neydi şimdi? Kendimi Afrodit'e ihanet etmiş gibi hissediyorum. İmdat. Afrodit'i arayıp anlatmam lazım. Üstüme yük oldu şu an.
Aradım, aradım ve aradım. Ama açan olmadı. O yüzden mesaj yazmaya karar verdim.
Siz: Sevgilim nasılsın?
Cennet'im: Aşırı yorgun desem.
Cennet'im: Sen?
Siz: İyi.
Siz: Her şey yolunda gidiyor mu?
Cennet'im: Aslında pek gitmiyor. Yağmur başladı ve biz dışarıda çekim yapıyoruz.
Siz: Hasta olacaksın gerçekten.
Cennet'im: Beyefendi siz benim sevgilimi tanımıyorsunuz sanırım? Kendisi doktor.
Siz: Öyle mi Hanımefendi? Kıskandım şu an.
Cennet'im: Kıskanmalısınız.
Cennet'im: Neyse sevgilim benim geri dönmem gerek çekime. Seni bolca öpüyorum.
Siz: Bende seni bolca öpüyorum sevgilim.
YOU ARE READING
Sana Dair
General Fiction"Sizi sürekli yenidoğan yoğun bakım ünitesinin önünde görüyorum. Neden?" diye sorumu yönelttim. Bakışlarını bebek kuvözlerinden asla ayırmıyordu. Yüzü kuvözleri daha da inceler bir hâl aldı. "Sizce de garip değil mi?" diye bir soru yöneltti. Sorus...
