•Geriye Sayım•

86 2 0
                                    

|Ocak 2023|

"Hadi at anneye topu kızım!" dedim heyecanla, Defne'ye. Defne küçücük elleriyle topu bana doğru atmaya çalıştı. Karnımdan neredeyse göremediğim topa ayağımla vurarak Asil'e attım. Asil topu eline aldı ve Defne'ye, "Defne nerede top?" dedi.

"Sende!" dedi ve Asil'in yanına gidip top için bacağına yapıştı. "Sevgilim ver topu!" dedi Defne sitemle. Defne'nin ilk kelimesinin sevgilim olduğunundan bahsetmeyi unutmuşum. Evet, ben anne veya baba olur diye düşünmüştüm ama o sevgilim dedi. Sürekli bize sevgilim diyor o yüzden, o kadar alışmış ki çocuk bizden duymaya.

"Hadi baban versin sana topu uyumaya gidelim tamam mı Defne?" dedim çünkü ben yorulmuştum. O da yorulmuş olmalıydı değil mi? 2 yaşında daha.

Asil topu Defne'ye verince Defne topu karnına sıkıştırmaya çalıştı. "Defne, ne yapıyorsun anneciğim? Top pis oraya koyulmaz."

"Annem gibi olmaya çalışıyorum." demeye çalışınca kahkaha atacaktım neredeyse. Asil, "Ben hallederim sevgilim." diyince bana sandalyeye oturdum ve onları izledim.

"Defne kardeş ne demek biliyor musun?"

"Hayır," dedi. "Annenin karnında top yok. Bebek var. Sende bebektin ama şimdi büyüdün kızım." Asil anlattığında anlamasını ummuştum ama yüzünde kafası karışmış bir ifade vardı.

"Annem bebeklerimden birini mi yedi?" dediğinde Asil'le ikimiz gülerek birbirimize baktık.

"Hayır, tatlım ama sürpriz var tamam mı? Bunu bilsen yeter. Hani kreşinde oyun oynadığın arkadaşların oluyor ya? Artık onlarla sürekli oynayabileceksin böyle bil sen."

"Arkadaşım olacak!!"

"Gerçekten Defne'yi nasıl yeteri kadar geliştireceğiz hiçbir fikrim yok. Yeteri kadar şey öğretemezsek diye korkuyorum." dedim endişeyle.

"Daha 2 yaşında sevgilim. İnan ki çok normal birazcık daha büyüğünde sınıfının bile en zekisi olacağından eminim."

"Acaba sayısalcı mı olacak yoksa sözelci mi?" diye düşünmeden edemedim.

"Dili de tercih edebilir." dediğinde onu unutmuştum. Belki de benim gibi model olur? "Ayrıca güzel sanatları ya da sporu da tercih edebilir." kaç tane bölüm var tam olarak!

"Sevgilim bana bir söz vermeni istiyorum. Diyelim ki bana bir şey oldu," der demez Asil sözümü kesiyordu ki onu durdurarak "Diyelim ki diyoruz bana bir şey olacağından değil."

"Tamam sevgilim devam et." dedi ve merakla beni bekledi.

"Asla Defne'nin ya da Helen'in model olmasına izin veremezsin. Ne olursa olsun gerekirse senden nefret etsin. Annem küçükken çok fazla yakınırdı mesleğinden dolayı ben tabii kavrayamadım. Annemi onun yolundan giderek gururlandırırım sandım. Mirasını devam ettirtmek gibi olurdu diye düşünmüştüm ama şimdi baktığımda görüyorum ki benden nefret edecek bu yola girdiğim için."

"Eflin, sevgilim, annen senden nefret etmiyor. Aksine dediğin gibi onun mirasını düzgün bir şekilde taşıdığın için ve yoldan sapmadığın için seninle gurur duyuyordur." dediğinde ağlıyordum. Bana sevgilim demesi bile beni ağlatmaya yetiyordu. Ayrıca "yine" aptal hormonlar!

"Yoldan çıkmadım diyemem..." fısıldayarak "Uyuşturucu ilaç kullanmak tam olarak da yoldan çıkmamak sayılmaz." dedim.

"Kusura ihtiyacın vardı zaten sevgilim o da bu olsun." dedi ve beni öptü sonrasında Defne'yi kucağına aldı ve başının üstünde tutarak içeri doğru götürdü. Defne bana "Anne uçuyorum!" diye bağırdı. Bende hemen peşlerinden gittim.

Üçümüz de yatağa yatmıştık ve benim elimde The Princess Bride var. "Hadi sevgilim oku!" dedi, Defne heyecanla.

"Tamam başlıyorum o zaman." diyip kitabın ilk sayfasını açtım ve okumaya başladım. "Hiç okumamış olmama rağmen bu dünyadaki en sevdiğim kitap. Böyle bir şey nasıl mümkün olabilir? Açıklamak için elimden geleni yapacağım."

Birkaç gün sonra*

"Defne hadi alışverişe gidelim aşkım tamam mı?"

"Bebek de alalım!" dedi ve koşar adımlarla odasına koştu. Dolabının kapağını onun için açtım ve seçmesini bekledim. Kendi tarzını oluşturması için ona kıyafetlerini kendi seçmesine izin veriyordum. Kırmızı külotlu çorap ve pembe etek seçtiğinde, "Bence eteğin rengini değiştirmeliyiz ne dersin, Defne?" demeden alı koyamadım kendimi. Kendini rezil etmesine de izin veremem.

Yeşil etekle değiştiğinde, "Daha da farklı bir şey bulmalısın bence." dedim. En sonunda gri eteği seçtiğinde rahat bir nefes verdim. Moda ikonu kızım benim!

"Asil, sevgilim, bizi alışveriş merkezine bırakır mısın?"

"Evet, sevgilim lütfen!" dedi Defne tatlılık yaparak. "Böyle dediğin için götürmezsem çok büyük ayıp olur." dedi ve Defne'yi saçlarından öptü.

"Asıl beni öpmezsen çok büyük ayıp olur." dedim ve öpmesini bekledim. Yanıma gelip saçlarıma uzun bir öpücük bırakınca sevinçle gülümsedim ve karşılık olarak boynunu öptüm.

...

Asil bizi alışveriş merkezine bırakmıştı Defne'yle geziyorduk. Aslında biraz zorlanıyordum çünkü boyum çok uzun, hamileyim ve Defne hareketli bir çocuk.

"Anne hızlı yürü! Karnın kocaman diye mi yürüyemiyorsun? İstersen patlatabilirim karnındaki balonu." dediğinde şaşkın şaşkın karnıma bakıyordu. "Bunu konuşmuştuk aslında Defne. Karnımda balon yok. Babanın dediği gibi arkadaş var." anlamıyorum gerçekten küçük çocukları.

"Benimde olabilir mi?" dediğinde hızlıca, "Hayır," dedim. Sonrasında toparlayarak "Büyüdüğünde Defneciğim tamam mı? Tabii o zaman bunu istersen..."

"Ben zaten büyüğüm." dediğinde zar zor elinden tuttum ve "Hayır, sen daha bebeksin. Hadi mağazaya giriyoruz." dedim.

...

Bir kız çocuğa sahip olmanın en çok bu yanını seviyordum. Birlikte alışveriş yapabilmek!

Onu büyürken görmek çok güzel olacak. Genç kız olacak ve bütün erkekler ona aşık olacak. Birlikte dertleşeceğiz, ben ona erkekleri kötüleyeceğim. Sonrasında sevgilisi olacak kombin seçmesine yardım edeceğim, benden ilişki tavsiyesi alacak... hemen büyü, Defne.

"Anne çikolata!" dedi Defne heyecanla.

Ben kendi kendimi ağlattığım için ağlamakla meşguldüm. "Tamam, alalım." dedim.

Filmler bitmeden 1 saat önce güzel şeyler olur ya hani anlarsın filmin kötü biteceğini ve gerçekten de film kötü sonla biter. Öyle olmaz değil mi?

-Bölüm Sonu-

Defne'yle Eflin'i görün istedim

Sana DairWhere stories live. Discover now