"Sizi sürekli yenidoğan yoğun bakım ünitesinin önünde görüyorum. Neden?" diye sorumu yönelttim. Bakışlarını bebek kuvözlerinden asla ayırmıyordu.
Yüzü kuvözleri daha da inceler bir hâl aldı. "Sizce de garip değil mi?" diye bir soru yöneltti. Sorus...
Defalarca kez rüyamda gördüm. Defalarca kez başka birini o sandım. Bu normal mi? Yüzünü bile görmediğim bu kadına karşı bu hisler normal mi? İşin asıl sihirli yanı da, onu hastanede çok kez gördüm ama yüzüne bakmadım ya da yanına gitmedim. Bunları yapabilme şansım vardı ama ben yapmadım. Belki de büyünün bozulmasını istemiyorumdur. Acaba o beni görmüş müdür? Bence gördüyse bile benim bir sapık olduğumu düşünüyordur. Başkasını uzaktan izlemek kesinlikle doğru değil. Onu unutmalısın Rüzgar.
Sıradaki hastayı çağırması için Didem'i aradım.
R📞 -Didem, sıradaki hastayı alabilirim.
D📞-Tamamdır hocam.
Kapı tıktıklandı ve içeri 23 yaşlarında bir kadın girdi. Giren kadının dosyasına baktığımda yaşı 25 gözüküyordu. Neredeyse tahmin etmişim. Rüzgar daha demin unutuyorsun demiştin şimdi yine onu görüyorsun. Kendine gel. Ama cidden yeşil ve kahverengi göz mü olur? Bir gözü kahve, diğeri yeşil. Ve kızıl saçları ve hafif çilleri vardı.
"Merhaba, şikayetiniz neydi?" klasik olan o sorumu yönelttim. Bu kadından farklı bir enerji almış olmam normal mi?
"Tahlil sonuçlarımı göstermek istiyorum." dedi düz bir tonda. Sesi o kadar düzdü ki bir yerlerde duygu aradım ama bulamadım.
Bana uzattığı sonuçları aldım ve incelemeye başladım. "Bu kaçıncı tahliliniz?"
"İkinci."
"İki regl sonrası ultrasona girdiniz değil mi?"
"Evet."
"Burada da yazdığı gibi-" dedim ve durdum. Devamını getiremedim. Nefret ediyorum bu meslekten.
"Sadece söyleyin. Biliyorum ne olduğunu."
"Burada da yazdığı gibi sizde polikistik over sendromu var. Ve bu doğurganlığı engelliyor ya da düzensizleştiriyor. Yani-" hastanın dosyadan adının yazdığı bölüme baktım. Ama adı yazmıyordu. Şaşkınlığımı gizlemeye çalıştım.
"Evet, adım yazmıyor."
"Sakıncası yoksa neden diye sorabilir miyim?"
"Sorabilirsiniz ama ben cevap vermeyeceğim."
"Peki, devam edelim o zaman. Yani hamile kalma ihtimaliniz çok düşük oluyor. Normalden de düşük ama tüp bebekle hamile kalabilirsiniz." buz gibi ifadesi bozulmadı. Bu kadının tanrıça olması ihtimal mi? Güzelliği anlatamayacağım derecede bir güzellik. Rüzgar sus artık amına koyayım! Hastan o senin. İyice azdın. Küfür falan ediyorsun bir de. Doktorsun oğlum sen.
"Öylece bekleyecek miyiz?"
"Kusura bakmayın dalmışım-"
"Hep böyle dalıyor musunuz? İyi bir uyku almalısınız Asil Bey. Doktorsunuz siz." olduğum yerde gerilmeye başladım.
"Pekii?" bu kadını daha önce bir yerde görmüştüm. Sanırım magazinde? Ayrıca o yeşil ve kahverengi gözleri... aklım gözlerinde kalmıştı. Bir insanın yeşil ve kahve karşımlı gözü olabilir mi? Kesinlikle bu kadın bir tanrıça. Rüzgar, o senin hastan kendine gel.
"Asil Bey? Terliyorsunuz, iyi misiniz?" onun ağzından ismimi duymak...
"İyiyim." dedim. "Sizdeki insülin direnci sanırım aileden geliyor ve genelde kilo problemi yaşamayan kişilerde çok nadir rastlanır. Sizde o nadir kısımdansınız. Peki ya, ailenizde şeker hastası olan var mı?"
"Var."
"Bana soracağınız bir şey var mı?"
"Şu anlık yok." Masama eğilip dosyasını alırken göğüsleri gözlerimin önüne serildi. Derince yutkundum. "Teşekkürler Asil Bey." dedi muzip bir şekilde ya da ben öyle sandım. Ve odadan çıktı. Tuttuğumu fark etmediğim nefesimi bıraktım.
Kapı tıktıklandı, "Gel." dedim.
Didem, kenardan kendini gösterdi ve, "Rüzgar Hocam iyi misiniz? Çıkan hastanız sizi bir kontrol etmemi söyledi de. Merak ettim." dedi. Sesi gerçekten de endişeliydi.
"İyiyim Didem. İlgin için teşekkür ederim ama bir şeyim yok. Hasta yanlış anlamış olmalı. İçeri gelir misin bir? Bende senin yanına gelecektim."
"Buyurun Hocam?" dikkati bana kesildi.
"Bu çıkan hastanın adı veya soyadı yazmıyordu. Neden?"
"Tanımıyor musunuz onu Rüzgar Hocam? Kendisi ünlü." tahmin etmiştim.
"Adı neydi?"
"Eflin Çağıran."
"Peki, isminin raporda gözükmemesi ne alaka? Ünlülerin bir ayrıcalıkları mı oluyormuş?"
"Anladım, Didem. Çıkabilirsin." Didem odadan çıkınca bilgisayarımda adını arattım. Eflin Çağıran. 25 yaşında, babası ünlü profesör cerrah Âgah Çağıran, annesi de aynı şekilde ünlülüğe sahip bir model. Annesi aynı zamanda yunan ve adı Hera. Anlaşılan yunan mitolojisi ile ilgilenen bir aileler. Tek kardeş ve annesi vefat etmiş. Eflin Çağıran da annesinin yolundan ilerleyen bir model. Ben bu kadar ünlü bir aileyi nasıl duymadım hiç? Tamam, babasını duydum meslektaşım çünkü. Ama annesini ve Eflin'i hiç duymadım. Eflin... adının anlamı cennetin 8 kapısından biriymiş. 8 uğurlu sayım. Bu kadın kesinlikle herhangi biri değil.
-Bölüm Sonu-
Sosyal medya hesaplarım:
•Twitter: okyanusesleri
•Tiktok: .starashes
•Instagram: _starashes
Eflin Çağıran'ın kombini;
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Eflin Çağıran hakkında düşünceleriniz?
Rüzgar'ı Didem'le shiplemenizden çok korkuyorum...
