•Uymayan Yapboz Parçası•

596 28 0
                                    

•Uymayan Yapboz Parçası•
-Bölüm 14-

Eflin'den*

Alarmımın sesiyle istemeye istemeye gözlerimi açtım. Asil'in göğsünden kalmak istemiyordum çünkü bugün vedalaşıyorduk. 1 buçuk haftalığına ayrı kalacaktık. Çok uzun süre gibi gözükmeyebilir ama bir de bunun dakika olarak hâli var. Kaç dakika oluyor ki? Neyse matematiğim o kadar iyi değil hiç hesaplayamayacağım. Neyse saçmaladım. Sadece ondan ayrı kalmak istemiyorum. İlla bir nedene gerek yok.

"Sevgilim alarm çalıyor, kalkmamız lazım." Asil'in uykulu mırıldanmasını duydum.

"On dakika daha uyusak ne olur?" anne beş dakika daha diyen çocuklara döndüm gerçekten.

"Şimdi kalkalım ve seni uçağa yetiştirelim. Sonra ayrı kaldığımız zamanı telafi ederiz, olur mu?"

"Hı hı," diye mırıldandım.

"Bebeğim hadi uçağa yetişemezsen bir sonraki uçuşu zor bulursun. Şu an herkes bir yere gidiyor. Bende kalmanı isterdim ama iş iştir."

"Peki," dedim ve doğruldum. Valizim zaten hazırdı. Sadece hazırladığım üstü giyecektim ve makyaj yapacaktım. Altıma kumaş pantolon üstüme de çizgili v yaka kazak giydim.

eflin'nin kombini;

"Sevgilim hazır mısın?" diye seslendi, Asil

Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.

"Sevgilim hazır mısın?" diye seslendi, Asil.

"Beni sen mi bırakacaksın? Uyusaydın keşke, bölmene gerek yoktu uykunu. Zaten bu sıralar baya yoğun çalışıyorsun. Bu ne biçim meslek anlamadım ben."

"Gelen hastalar hasta olmasa zaten çalışmama gerek kalmaz. Ki ben hasta olmayan insan hayal edemiyorum." haklıydı, sadece ben saçma konuştum. Hastaları iyileştirmek onun göreviydi ve bir anda hasta insan sayısının azalacağı yoktu, özellikle kış ayında hiç. "Neyse seni uçağa yetiştirelim."

☁️

Havalimanına geldiğimizde bir şey diyemedim. Her ne kadar bir sürü şeyle vedalaşmış olsam bile vedalaşmak hâlâ zor geliyordu. O yüzden sarıldım. Konuşamadım ama sarıldım. Ben konuşmadığımda Asil beni anlıyor. Yine anlar. O konuşmadığında da ben onu anlıyorum. Birbirini tamamlayan yapboz parçaları gibi. Ama tabi bu yapboz parçasının bir çıkıntısı uymuyor. Boşta kalıyor. Ama onun dışında diğer her şey mükemmel, tam uyuyor. Asil'le ilişkimiz de öyle. Benim çocuğumun olmaması elbette Asil için bir sorun. Daha önce hiç konuşmadık bebek konusu hakkında ama bir gün illa konusu açılacak ve o bebek isteyecek. Şu an onun için bu sorun olmayan şey ilerde sorun olacak. Kim için sorun olmaz ki? Herkes bebek sahibi olmak ister. Herkes anne-baba olma duygusunu tatmak ister.

O an yapmamam gereken bir şey yaptım. Daha doğrusu sormamam gereken bir şey. "Asil, çocuk sahibi olmak ister miydin?"

☁️

Sana DairWo Geschichten leben. Entdecke jetzt