•Mucizeler Olur•

161 9 0
                                    

Bölüm çok geç geldi farkındayım o yüzden son bölümü kısa bir özet geçeceğim. Rüzgar, Eflin'e Aydın'da (Afrodit tapınağında) evlilik teklifi ediyordu. Eflin 4 buçuk aylık hamileydi. Rüzgar, Eflin için göl evi yaptırıyordu.

•Mucizeler Olur•
-Bölüm 30-

6 ay sonra
Eflin'in anlatımından*

Karnı burnunda ifadesi vardır ya hani? İşte o ifade benim tam olarak şu anki hâlimi açıklıyor. Karnım burnumdaydı ve ben daha doğuramamıştım! Bu kadar uzun süren şey ne anlamıyorum! Çık artık bebek!

Cinsiyeti bir zarfında içinde karşımda bekliyordu ve daha henüz öğrenmemiştim. Zarfı çoğu kez açmaya yakınlaştım ama Asil buna engel oldu. Öğrensem ne olacak? Hani önemli değildi?

Aslında ben cinsiyetini biliyorum. İnternette yazıyordu ki eğer karnın yukarıdaysa ve yuvarlaksa kız oluyormuş. Benim karnım tam olarak böyle. Ama Asil diyor ki; onların hiçbir doğruluğu yok uydurmaca. O zaman sevgilim neden herkes bununla ilgili tahminde bulunsun?

"Eflin ben açayım bari lütfen!" dedi Afra heyecanla. Afra benimle kalıyordu çünkü Asil çok fazla izin yapmıştı benim yüzümden ve şimdi çalışmak zorundaydı. Eğer doğumum gelirse Afra beni hastaneye götürecekti.

"Hayır, olmaz hep birlikte öğreneceğiz. Aslında siz benden daha önce öğrenebilirsiniz ama ne fark eder."

"Sözde cinsiyetin önemi yoktu, önemsizse neden öğrenmiyoruz?" beni manipüle etmeye çalışıyordu. Birazcık başarmıştı ama hâlâ açmama taraftarıydım.

"Güzel söz ama işe yaramadı." diyip dolanmaya başladım. Sıkılmıştım!

"Eflin internette doğumu başlatabilecek şeyler buldum. Deneyelim belki olur." dediğinde direkt kabul ettim.

"Yürüyüş yapmak." dediğinde "Hazırlan yürüyüşe çıkıyoruz!" dedim heyecanla ve üstümü giyinmeye gittim.

Giyinip geldiğimde Afra'da giyinmişti. Arabayla hastaneye gidecektik ve orada yürüyecektik çünkü doğum başlarsa ki her an başlayabilir direkt hastaneye girecektik. Zekice bir fikirdi. Terazi burcu olacaktı büyük ihtimalle. Daha fazla tutabilsem aynı burca sahip olurduk ama 11 ay hamileliğin mümkün olduğunu sanmıyorum. Belki de mümkündür? 

Arabaya bindiğimizde göl evinin fotoğrafları geldi. Evin üstünde çalışan ustalar gerçekten çok iyi insanlardı sürekli beni bilgilendiriyorlardı. Aslında küçük ve sevimli bir ev olmasını planlıyorduk ama oyun oynayabilmesi için alan bıraktığımızda ya da evin odaları falan derken ev büyük bir villaya dönüşmüştü. Tam olarak villa değil. Yine de huzurlu olacağımızdan eminim çünkü insanlardan uzak bir yaşam. Ayrıca Asil'in başka bir hastaneye geçmesi gerekiyordu. Evle hastane arasında 1-2 saat vardı. Her gün o kadar mesafe kat etmek yorucu olur onun için.

Afra arabasını park etti ve hastanenin önünde yürümeye başladık. "Mucizeler olur Afra biliyorsun değil mi?"

"Genellikle mucizeler olmaz ama bu bebek gerçekten mucize." dedi ve hüzünlü bir şekilde yola bakındı.

"Benim hastalığımda hamile kalmak bu hastalığa sahip olmayan ve hamile kalamayan bir insanın hamile kalmasından daha imkansızdı. Yani hiç ihtimal yoktu bile. Ama şu an milyonda biri başarmış olabilirim." dediğim de aklıma tedavi sürecim geldi. "Ya da ilaç kullandığım dönemde hastalığım iyiye gitti ve böylelikle hamile kaldım..." diyip uzunca düşündüm. "Seni boş yere ümitlendirmemeliydim. Benim hatam." dedim Afra'ya.

"Sorun değil, Eflin. Optimist davranabilirsin bu çok normal." dedi ve telefonunu açtı. "Sırada merdiven çıkmak var." dediğinde hastanenin içine girdik. Bu hastanede kimse merdiven kullanmıyor. Hastane o kadar büyük ki her katta 6 asansör var ve hepsi devasa. Bende kullanmazdım açıkçası. Yani sadede gelecek olursak. Biz sürekli merdiven inip çıkarken insanlar bizi görmeyecek bu yüzden salak olduğumuzu düşünmeyecek.

Sana DairWhere stories live. Discover now