25; Umut Ve Umutsuzluk

925 110 111
                                    

Selamlar! Yeni bölüm ile hemencecik geldim. Bu bölüm baya iyi oldu yani bence 😊 umarım sizlerde seversiniz.

Lütfen okuduktan sonra bol bol yorum yapın ve mutlaka minik yıldıza tıklayın. İyi okumalar diliyorum 💜🌼

 İyi okumalar diliyorum 💜🌼

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

KIM SEOKJIN

Telefonu kapattıktan sonra yarım saat kadar oturduğum yerde öylece yere, boşluğa baktım. Taehyung'un tekrar sesini duymak, bana karşı kullandığı o ses tonunu işitmek, onunla karşılıklı konuşmak beni alt üst etmişti.

Yanağımdaki çizik kendini belli etmek istercesine sızladığında telefonumu alıp Yoongi'yi aradım. Saat aramak için bir hayli geçti fakat birine ihtiyacım vardı, beni kendime getirecek birine!

Uzun bir çalışın ardından uykulu sesiyle açtı. ''Hm?''
Sesimden kötü olduğumu anlamaması için boğazımı temizledim. ''Yoongi, uyandırdığım için özür dilerim. Lacuna'ya gelebilir misin?''

Yataktan çıktığını kulağıma ulaşan hışırtılı seslerden anlıyordum. Birkaç saniye kendine gelmeyi bekledikten sonra bana geri cevap verdi. ''Seokjin, geleceğim ama iyi olup olmadığını söyle.''

Derin bir iç çektim. ''Bilmiyorum? Ama bildiğim bir şey var, gelirken pansuman yapmak için birkaç şey getirebilir misin?''

Yoongi telaşla sordu. ''Bir yerin mi yaralandı?''
''Gelince konuşalım, ciddi bir şey değil. Bekliyorum seni.''

''Tamam, çıkıyorum şimdi.''

Telefonu kapatıp koltuğa uzandım ve Yoongi'nin gelmesini bekledim. Yanağımdaki çizik derin derin sızlıyordu ve canımı yakıyordu. Aynadan ne durumda olduğuna bakmak istemiştim ama pekte başarılı olamadığım için ne kadar derin olduğunu görememiştim.

Lacuna'nın kapısının tıklatılma sesini duyunca hızlı adımlarla gidip kapıyı açtım ve Yoongi'yi içeri aldım. Yüzümü gördüğünde dehşetle büyümüştü gözleri. Bir anlığına ne yapacağını bilemez bir şekilde durdu ve zorlukla yutkundu. Beraber arkaya geçtiğimizde yan yana oturduk ve o yanında getirdiklerini çıkarttı.

''Nasıl oldu bu?'' dedi, çenemden tutup iyice bakmaya çalışırken.
''Bardağı yere attım ama kırıldığında yüzüme sıçrayabileceğini hesaba katmadım.''

Yüzümün ve yaranın etrafındaki kanı dikkatle temizledi Yoongi. Canımı yakmamak için oldukça nazik ve yavaş davranıyordu. Pamuğa döktüğü batikonla yarayı güzelce temizlemeye başladı ama batikon canımı yakıyordu. Sızlandığımda Yoongi sordu.

''Sen iyi değilsin. Başka bir şey oldu, değil mi?''
Ona nasıl Taehyung'u aradığımı söyleyebilirdim ki? Bunu söyleyecek olmak beni sebepsizce geriyordu. Ellerimle oynamaya başladım. ''Anlatırım.''

Flame Of Love | Taejin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin