2🐾

7K 860 172
                                    

2; Biliyordum, dünyada bunu tedavi edebilecek kimse yoktu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

2; Biliyordum, dünyada bunu tedavi edebilecek kimse yoktu.

Karmaşıktım.

Dün Kim Taehyung ile yaşadığım anlar gözümün önünden gitmiyordu ve ne hissetmem gerektiğini bilmiyordum. Gözlerindeki bakış aklımı kurcalıyordu ve rüyamda, bana aynı şekilde bakarak elini uzatıyordu. Bardaktaki sütü kafama dikerek sandalyeden kalktım, tabakları ve bardağı alarak makineye koymak için içeri ilerledim. Onun hakkında düşünmek istemiyor ama buna engel olamıyordum, sahi, neden bana öyle bakmıştı?

Esnyerek koltuğun üzerindeki çantama uzandım, askılıktaki siyah ceketimi alarak üzerime geçirdim. Otobüs durağına yürürken insanların yanından geçiyor, onların konuşmalarına tanık oluyordum. Sesler yüksekti, herkes dün gece yeni başlayan ve Kim Taehyung'un mangasından uyarlanmış diziden bahsediyordu. Durağa vardığımda da konuşmalar pek farklı değildi, "Bir kedi çocuğum olsun isterdim." dedi biri, kaşlarımı çatarak ona bakmaya engel olamadım, bizi bir adaya kapatmak isteyen insanların şimdi hiçbir şey olmamış gibi kalkıp bizi bir oyuncak olarak görmelerinden ve istiyor olmalarından haz etmiyordum.

Kim Taehyung onlara kedi-insanların zararsız olduğunu göstermişti, buraya kadar yaptığında hiçbir sorun yoktu lakin insanların gözünde bir oyuncaktan farksızdık, bunu görebiliyordum. Kalbimi acıtan ve gururumu kıran da buydu belki, onların bizi olduğumuz gibi kabul etmelerini istiyordum. İç geçirerek gelen otobüse binerken ne düşünmem gerektiğini bilmiyordum bu konuda. Yazar gençti ve gözlerindeki bakış bir acıma mıydı yoksa başka bir şey mi? Bana neden öyle bakmıştı ki? Otovüs hareket ederken sırtımı cama verdim ve bir yere tutundum, genç bir kızın elinde yeni mangası vardı ve sayfalarını heyecan içinde çeviriyordu.

Bana olan bakışlarını neden bu kadar umarsadığım hakkında hiçbir fikrim yoktu, hiç haz etmediğim biriydi ve bana mendil uzatarak gözlerime hüzünle bakana kadar sadece öfke duyduğum biriydi. "Jeongguk." Biri adımı seslendiğinde otobüs içinde bakındım, Hoseok insanların arasında dolanarak bana gelmeye çabalıyordu. Elimi uzattım tutunması ve düşmemesi için, "Merhaba." dedim ona, yanımda bedenini cama yaslarken gülümsedi. Derse geç kalacağımıza dair bir şeyler mırıldandı. Ona Kim Taehyung'u gördüğümü anlatmak konusunda emin değildim, Hoseok onu seviyordu ve onun değil de, ona karşı bu kadar soğuk düşünceler içinde olan benim görmüş olmamdan hoşlanacağını sanmıyordum.

Bedenini bana yaslayarak dengesini kurmaya çabaladı, "Yorgunum, uyumak istiyorum." diye mırıldandı, esneyerek gözlerini ovalamasını istedim. Hoseok miskin bir kediydi, dönüştüğünde sahibinin kucağından kalkmaz ve Yoongi hyungu deli ederdi. "Yoongi hyung nasıl?" diye sordum, dilini dudaklarında gezdirdikten sonra uykulu bakışları ile bana döndü. "İyi, aşk acısı çekiyor." Ona gülmeden duramadım, "Aşk acısı?" diye sordum, başını sallayarak beni onayladı. Omuz silkerek bedenini tamamen cama yasladı. "Onun dükkanının yanında parti eşyaları satan bir dükkan var, orada Jimin diye biri çalışmaya başladı. Beni seviyor, kediye dönüştüğümde asla yanından ayırmıyor. Sinir ediyorum onu bazen, ne zaman onu görsem kediye dönüşüyorum." Hoseok yaptığı haylazlıkları gülerek anlatırken kızın okuduğu kitaba döndüm.

boy in the bubble' taekookWhere stories live. Discover now