29 🐾

1.2K 200 11
                                    

🐾

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🐾

Kim Taehyung'un kollarında gözlerimi açarak başladığım günlerin güzel geçtiğini inkar edemezdim.

Benim için kahvaltı hazırlamış, kız kardeşini beraber okula bırakmıştı ve şu an beni derse bırakmak için üniversiteye doğru yola koyulmuştuk. Kim Taehyung'un güzelliği her seferinde beni alaşağı etmeyi başarıyordu. Nasıl olduğundan emin değildim ama ona bakıyor, yüreğimdeki hislerin dile gelmesine engel olamıyordum. "Jungkook." diye fısıldadı, bana ismimle hitap ettiğinde bir sorun olduğunu düşünmeden edemiyordum. Minik kedim demesini bile isteyecek kıvama getirdiğinden haberi yoktu. "Efendim, Kim Taehyung?" derken ona döndüm, gözleri kısılmış, olayı çözmeye çabalıyordu.

"Bana ne zaman ismimle hitap edersen, ben de sana Kim Taehyung diye sesleneceğim."

Taehyung'un kahkahası arabayı doldururken bir eli direksiyonu bırakmış, çeneme giderek okşamıştı. "Sana bebeğim dememe bayılıyorsun, değil mi?" diye sordu, ikimizde sorunun cevabını biliyorduk. Başımı sallayarak onu onayladım. "Bebeğim, yarın akşam abim onun evinde beraber yemek yemeyi teklif etti. Erkek arkadaşımı düzgün bir şekilde ağırlamak istiyormuş." dedi, ben uyurken Namjoon hyungun aradığından ve bizi evine davet ettiğinden bahsetti. "Olabilir, bu akşam babamla olacağım zaten, yarın akşam mükemmel olur." dedim, akşam programım olduğunu benden önce abisine kendisi söylemiş ve yarın akşam konusunda anlaşmışlardı.

Okulun önüne geldiğimizde bahçeye girmesine gerek olmadığını söyledim. İnsanların bakışları yeterince üzerimdeydi. Manganın yayınlaması ile birlikte herkes bana bakıyordu. Bir zamanlar insanlara içimdeki nefretten bahsettiğim adamın mangasının baş karakteri olmaya ben de henüz sindirebilmiş değildim. Taehyung'u öptüm, eve döneceğini ve bugünü Hayoon'a ayıracağını söyledi. Yena denen kızın evde olduğunu biliyordum. Taehyung'a güvenim tamdı ama kendisi ile evlilik hayalleri kurabilecek kadar ileri giden birinin etrafında olmasını istemiyordum. "Eve girdiğim gibi Yena çıkacak, bana öyle bakma." dediğinde yüz ifademin nasıl olduğundan emin değildim ama bu durumdan hoşlanmadığımı belli ettiğini anlamıştım.

Arabadan inerek kartımı girişte okuttum, Hoseok bana bahçede konumunu göndermiş ve acil olarak yanına gitmemi istemişti. Onu bulmak kolay oldu. Kahverengi ceketinin içinde oturuyor, bir bacağını telaş içinde sallıyordu. "Bir şey mi oldu?" diye sordum yanına gittiğimde, beni kolumdan tutarak banka oturttu. "Dün gece neler yaşadığımı anlatacağım, acil olarak senin görüşüne ihtiyacım var." dedi, o an aslında telaşlı değil heyecanlı olduğunu fark ettim. "Yoongi hyungu öpüşürken mi gördün?" diye sordum, yüzünü ekşittiğinde onunla yeni uğraşımın bu olduğunu fark etmiştim. Jimin hyung ve Yoongi hyung yakınlaşmışlardı, beraber vakit geçirmekten hoşlandıkları belliydi. Hoseok da onları elinden geldiğince yalnız bırakmaya çabalıyordu.

"Dün gece Kim Namjoon beni aradı. Minseok ile ilgili olduğunu düşünerek telefonu açtım. Han Nehri'nde bisiklet biniyor olduğunu, ona eşlik edip edemeyeceğimi sordu."

boy in the bubble' taekookWhere stories live. Discover now