21 🐾

2.4K 355 38
                                    

moonmoon, tango

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

moonmoon, tango

Kim Taehyung ellerini benim belime koymuş, benim kollarım onun boynuna dolanmış dans ediyorduk küçük kulübenin ortasında. Arkada çalan şarkı beni mutlu ediyordu. Gözlerim onun gözlerinde geziniyordu. Kim Taehyung, sahip olabileceğim her şeydi. Onu tanıyarak aşık olmuştum. Her ayrıntısına aşıktım. Tanrı'm, o benim her şeyimdi. "Jeongguk." diye fısıldadı, dudakları yanağımdaki yara izinde gezindi. "Seni çok seviyorum küçük kedi." Ona gülmek istedim. "Aşığım sana, Jeongguk. O kadar güzelsin ki, kalbimi yaralıyorsun ama güzel hissediyorum." dedi, onu öptüm.

Müzik sona erdiğinde yan yana oturduk koltuklarda. Bir kolu belime dolanmış, beni en yakınına çekmişti. Başım omzuna yaslandı. "O gün hakkında konuşmak ister misin?" diye sordu Taehyung, hangi gün olduğunu sordum. "Sana dokunduğum anda dudaklarından firar eden inlemeden bahsediyorum, sevgilim." Bu konu hakkında konuşmak istemiyor olsam da zorundaydık. O an içinde neler hissettiğimi ona anlatmak istiyordum. Bedenimi biraz ona doğru çevirdim biraz. "Bana dokunduğun anda hissettiklerim çok tuhaftı. Çok sıcakladım. Tüm kanımda alevler geziniyordu. Engel olamadım kendime. Anlamıyorum, Taehyung. Tuhaf hissettim." dedim, dudakları alnıma değdi.

"Beni arzuladın. Dokunuşlarımı istedin. Yemin ederim küçük inlemen bile o kadar güzeldi ki! Sen ne zaman hazır edersen, ben o zaman senin yanında olacağım. Sen en güzellerini hak ediyorsun, sevgilim. Her güzel sevgiyi, her güzel dokunuşu. Her hissi tatmanı istiyorum."

Kim Taehyung'un kollarına sığınmaktan başka yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Beni mutlu ediyordu. Hislerimi anlıyordu. "Hyung, ben her şeyi seninle yaşamak istiyorum. En küçük ayrıntıyı sen bana hissettir istiyorum. O gün çok iyi hissettim. Hani demiştin ya bana, bir başkası için bile olsa konuşmak için bana gelebilirsin diye... Ben, senin için sana geleceğim." dedim, dudaklarımı öptü. "Beni en çok mutlu eden bu, Jeongguk. Seni başkasıyla düşünmek bile beni öldürüyordu. Şu an kollarımın arasındasın ve bu yeterli." Benim için de onun yanımda olması yeterliydi.

Birkaç saat daha kaldık kulübede. Taehyung bana lise anılarını anlatırken atıştırmalık yedik beraber. Beni eve bırakmak için ısrar edişi hoşuma gitmişti. "İyi geceler." dedim kapının önünde dikilirken, kollarını belime doladı ve beni öptü. "İyi geceler sevgilim. Yarın sabah seni kahvaltıya götüreceğim." dedi, ona el salladım. Beklemesi gerekmediğini söylemiş olsam da ben apartmana girene kadar ayrılmadı kapının önünden. Daireye girdiğimde Hoseok'u salonumda, kara kedisinin tüylerini okşarken buldum. "Evimin şifresini vermek doğru muydu, emin değilim." dedim ona ama bana aldırdığı yok gibiydi.

Odama döndüm, üzerimi değiştirdim ve şarjı bitmek üzere olan telefonumu taktım. Hoseok televizyondaki eski bir diziye odaklanmış görünüyordu. "Anlat bakalım, ilk randevunuz nasıldı?" diye sordu Hoseok, ona her detaydan bahsederken gözlerinin içi gülümsüyordu. Onun mutlu olmasını istiyordum. Hoseok sevilmeyi en çok hak eden insandı. İnsanlara sevgisini vermekten asla çekinmezdi. "Kim Namjoon'u yemeğe davet et." dedim ona, gözlerini bana dikti.

boy in the bubble' taekookWhere stories live. Discover now