18 🐾

2.9K 408 30
                                    

🐾

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🐾

Kedi bedeninde geçirdiğim beşinci gün sona ererken peteğin yanına konulmuş, sarı renkteki yatağımda yatıyordum. Seokjin hyung halının üzerine oturmuş, tüylerimi okşuyordu. "Jeongguk, güzel bebeğim." diye mırıldanırken gözlerimi kapatmıştım. Kimseyi görmek, kimseyi duymak istemiyordum. Ne Hoseok'un beni neşelendirme çabaları, ne de Kim Taehyung'un sessiz bir şekilde saatlerce karnımı okşaması iyi gelmişti bana. Öğrendiğim gerçek bir beton misali üzerime çökmüş, sıkışıp kalmıştım altında. Hoseok ne olduğunu anlamadan dünya gözümde büyümüş, evimin salonunda kedi bedenine dönmüştüm.

Bay Son'u ilk gördüğümde altı yaşlarındaydım. Hastaydım. Seokjin hyung ve Jieun noona bir gece nefes alamadığımı fark ederek beni yeni yeni kurulmaya başlamış Merkez'e getirmişlerdi. Hava soğuktu, tüylerimin ürperdiğini hissediyordum. FIV tespit edilmişti, Bay Son benim kendi içimde aşamadığım gerçeği anlatmıştı aileme. Seokjin hyungun kolları arasında kalmıştım saatlerce ve o, gözyaşı dökmüştü benim yaşadıklarıma. "Küçük kurabiyem." demişti kedi bedenimi yüzüne yaklaştırarak, "Sana söz veriyorum, sana mutlu bir hayat sunacağım. O yaşadıklarını unutacaksın." diye devam etmiş, dudaklarını tüylerimde gezdirmişti.

Benim tek bir babam vardı, Kim Seokjin.

Beni ilk bulduğu andan beri sevmiş, koruyup kollamıştı. Bana verdiği sözü tutarak mutlu bir hayat sunmuştu. Onun olmadığı bir yaşamımın nasıl olacağını düşünmek bile istemiyordum. Kimse umurumda değildi. O benim yanımda olduğu sürece her zorluğun üstesinden gelebileceğimi biliyordum. O tüylerimi sevmeye devam ederken geçmiş hakkında düşünmeden duramıyordum. Ertesi gün önemli bir sınavı olmasına rağmen sırf hasta olduğum için tüm gece beklemiş Seokjin hyungun yaptıklarını nasıl ödeyecektim? Kısıtlı parasıyla kendisine aldıklarından daha lezzetli yemekleri benim için alması, her zaman yanımda olması, benim ilkokul mezuniyetim için kendi mezuniyetini kaçırması vardı. Kısa bir zama hayatımda olmasına rağmen, en azından biz kedi-insanlara gör kısaydı, her şeyim olmuştu.

İnsan bedenime neden geri dönemediğimi bilmiyordum, Seokjin hyung duygularım çok karışık olduğu için odaklanamadığımı söylüyordu fakat yanılıyordu. Ben iyiydim. Hoseok'un bana verdiği bilginin hayatım üzerinde hiçbir etkisi yoktu. Ne onu, ne de aramızdaki biyolojik bağı önemsiyordum. Bilmek istediklerimin aslında üstü kapalı kalmasi gerektiğini anlamıştım. Gerçek her zaman huzur vermezdi. Akıl karıştırır, kötü hissettirirdi. "Jeongguk, bebeğim." Kim Taehyung'un sesini duyduğumda gözlerimi aralayarak ona baktım, kız kardeşi hemen yanında, onun elini tutuyordu.

"Hey."

Küçük kız onun elinden kurtularak yatağıma yaklaştı, elini uzatarak sıcak tüylerimi severken mutlu görünüyordu. "Çok güzel. Onu bizim eve götürelim mi?" Hayoon'un isteği odadakilerin gülmesine neden oldu. "Ben de isterdim bebeğim ama ailesinin izin vereceğini sanmıyorum." dedi Taehyung, insan bedeninde olsaydım ona sarılır, bırakmak istemezdim ama tek yaptığım mırlamak olmuştu. "Onu insan bedenine döndürmek için bir şey yapamaz mıyız?" diye sordu Hoseok, en sonunda pes ederek koltuklardan birine oturmuş, sessiz bir şekilde gözlerini bana dikmişti. Onun oda içindeki varlığını bile unutmuştum konuşana kadar. "Abim kendi haline bırakmamızı söyledi. Bilmiyorum, ben kedi Jeongguk'u da seviyorum." dedi Taehyung, yere oturarak tüylerimi okşamaya başladı.

boy in the bubble' taekookWhere stories live. Discover now