2

2.1K 156 36
                                    

Taehyung

Prensin odasına gelmek o kadar da kötü değilmiş sanırım. Prens gayet nazik ve düşünceli biriydi. Ailem ve komşularımız kral ve kraliçenin iyi, fakat iki oğlu olan Jungkook ve Yoonginin çok gaddar birileri olduklarını söylerlerdi.

Aşağıda prensin beni çağırdığını ögrendigim an basımdan aşağı kaynar sular dökülmüş gibi hissetmiştim. Beni odasına götürüp, yatmak isteyecek sanmıştım. Fakat öyle olmamıştı. Prens Jungkookun odasında yediğim ziyafet ile karnım tika basa doymuştu. Nadiren et yiyebiliyordum. Ete bayılan biri olarak da bi gece yediğim et beni oldukça mutlu etmiş ve doyurmuştu. Prensin önünde olabildiğince nazik yemeye çalıştım. Arada göz ucuyla ona bakıyordum. Genel olarak bana bakarken buluyordum onu. Onu her bana bakarken yakalandığım sırada daha da nazikleşmeye çalışıyordum.

Yemekler bitince Prens Jungkooka baktım.

"Yemek için çok teşekkür ederim prensim."

"Ne demek. Seni mutlu edebildiysem ne mutlu bana."

"Sizin için ne yapabilirim?"

"Nasıl yani? "

"Ne dilerseniz. Emrinizi yerine getirmek isterim."

Jungkook

Yemeğin karşılığında bir iyilik yapmak istiyordu belli ki. Ne düşünceli bir davranış.

"Benim için bir şey yapmanıza gerek yok."

"Ama siz veni doyurdunuz, zarar vermediniz, iyi davrandınız. Bunun karşılığı size bir şey yapmalıyım."

Ne kadar tatlı görünüyor du şuan. Sarkan tatlı kahve tutamlara baktım. Güzel şekilli buklelere sahipti.

"Karşılığında saçlarını okşamak istiyorum o zaman."

"Saçlarımı mı? Emin misiniz?"

"Evet. Bu bana yapacağın güzel bir iyilik olur."

"Nasıl isterseniz efendim."

Başını öne eğip saçlarını sarkıttı. Ayakta okşamam saçma olurdu. Onu koltuğa çektim. Yan yana oturduktan sonra başını omzuma yasladım. Nasıl da kasılmıştı bir an. Çok gerildi.

Saçlarını okşadım yavaşça. Yumuşacıktı. Çok güzel bir hissiyatı vardı.

"Saçlarınız çok yumuşakmış. Hoşuma gitti."

"Anneme benziyor."

"Annenizin güzelliğini almışsınız sanırım?"

Kıkırdadı. Ne güzel bir melodiydi o öyle...

Bukleleriyle oynadım nazikçe. Canını yakmaya korktum. Saçını okşamaya devam ettikçe Taehyung da susmaya devam ediyordu. Yüzüne eğilip baktığım sırada uyuyakalmış olduğunu görmüştüm. Gülümsememi gizleyemedim doğrusu. Çok sevimli uyuyordu.

Elimi saçlarından yanağına getirdim. Yakından daha da dikkatli inceledim onu. Gerçekten muazzamdı. Böyle bir insan gerçek dışı falan olmalıydı.

"Ne kadar da güzelsin sen..."

Taehyung mırıldanıp bana sokuldu. Üzerinde ki elbise onu hem rahatsız ediyor, hem de üşütüyor olmalıydı. Içeri gardiyanı çağırdım. Ona hizmetçinin Taehyung olacak bir gecelik, oda ve banyo hazırlamalarını söylemesini istedim.

Gardiyan çıkınca omzumda mışıl mışıl uyuyan güzelliğe daldım. Elmacık kemiğinde ki beni okşadım. Pürüzsüz yanağını okşadım.

"Güzelliğin kafayı yedirecek bana..."

Green Angel ~ Taekook / Yoonmin ✔️Donde viven las historias. Descúbrelo ahora