Green Angel ~ Taekook / Yoonmin ✔️

16

Taehyung

Uyandığımda yatağımdaydım. Her yerim ağrıyor ve bitkin hissediyordum. Ağır bir kızgınlık sınavında kullanılmıştım resmen. Içten içe krala kızgındım. Kızgınlığımızı erkenden getirecek bir ilaç ile onca hizmetçi noonaların ve erkek gardiyanların içinde kızgınlıkla terlemiş ve inlemiştik. Noonalarimiz bizi biraz da olsa rahatlatmak için uğraşmışlardı fakat kraldan gelen emir ile gardiyanlar bizi o sırada odaya getirmişti. Nasıl utanmıştım onların yanında. Inlememek ve onları da etkilememek için kendimi zorlamıştım fakat feromonlarımız kuvvetliydi.

Zaten kötü bir haldeydik, üstüne Jungkook ve Yoonginin önüne getirildiğimizde daha da kötü olmuştuk. Prensler her ne kadar babalarını ikna etmeye çalışsa da başarılı olamadılar.

Kraliçeyle göz göze geldiğim bir an olmuştu. Bize üzgün şekilde bakıyordu. O da rahatsızdı o durumdan. Hem oğulları hem de biz zorlanıyorduk.

Aradan ızdırap gibi geçen süreden sonra sonunda Jungkook sakinleşerek gelmişti yanıma. O an bilincsiz şekilde ona çekilmiştim zaten. Çok fena arzulamıştım onu. Ve arzum yetmiyormuş gibi feromonları ile de sınıra gelmiştim artık.

Yatağımdan kalkıp banyoya ilerledim. Yürürken arkamda ıslaklık hissetmiştim. Kızgınlıkla olduğum için şey olmalı... of....

...

Jimin

Uyandığımda uyanmak istememiştim. Yaklaşık bir saat önce uyanmıştım ve o saatten beri yatakta kalktığım konumda yatıyordum hala.

Her yerim ağrıyor ve altım ıslaktı. Rahatsız hissediyordum bu durumdan fakat gerçekten de büyük bir boşvermişlik vardı üzerimde. Kolumu kaldıracak halim yoktu. Yattığım yerden dışarıyı izledim. Sadece gökyüzünü görebiliyordum. Bulutsuzdu hava bugün. Boş maviliği izledim öylece.

Biraz sonra odamın kapısını tıklanınca gerildim. Bu halde beni birinin görmesini istemiyordum.

"Jimin-shi? Uyuyor musun?"

Oh. Taehyungmış. Pekala o görebilirdi.

"Gelebilirsin Tae."

Taehyung başını içeriye uzatınca ona baktım. Yüzü endişeliydi. Daha fazla endişelenmesin diye iyi görünmek adına gülümsedim.

"Gel dostum."

Tae hızlıca içeri girip kapıyı kapadı ve yanıma geldi. Yatakta ki boş kısma oturduğu zaman yüzümü dikkatle inceledi.

"Sende yorgunsun hala öyle değil mi?"

Başımı salladım ve ben de onun yüzünü inceledim. O da yorgundu.

"Seni merak ettiğim için geldim. Sana bir sey olmuş olabileceğini düşündüm."

Düşünceli oluşu tebessüm ettirmişti bana.

"İyiyim. Sen nasılsın?"

"İyi."

İyi kelimesi bu dünyada ki en büyük yalan olabilir. Gerçekten her yalanın içinde oluyordu bu iyi kelimesi.

Altımda ki ıslaklık rahatsız etmeye devam ediyordu beni. Yıkanmam gerekti.

"Ben yıkanıp geleyim. Rahatsız hissediyorum."

"Peki."

Ayağa kalkmakta zorlanınca Taehyung yardım etmişti bana. Onun yardımıyla banyoya geldim.

"Yıkanmana yardım edeyim mi?"

"Yok gerek yok. Teşekkür ederim."

Bana burukça bir gülümseme verdikten sonra içeri girdim.