23

479 39 11
                                    

Yoongi

Evet... evlendi mi yani şimdi? Daha dün gibiydi burada kılıcımı kırdığı için onu tüm saray boyunca kovalamam. Daha dün gibiydi hastalandım diye kapımın başından ayrılmayıp, her kusuşumda salya sümük ağlaması...

Gerçekler biraz ağır gelmişti sanırım.

Düğün bitmişti çoktan. Konuklar dağılmıştı. Bende bahçede içkimi yudumluyordum. Jimin de karşımda ki masaların toplanmasına yardım ediyordu. Üzerinde ki elbise ona o kadar çok yakışmıştı ki. Genelde klasik giysilerle veya iş giysileriyle görürdüm onu. Şimdi ise elbisesine bir zarar gelmesin diye dikkat ediyordu. O değil de niye çalışıyor ki? 

"Jimin."

Ona seslenmemle bana bakıp gülümsedi. Yanıma gelip önümde eğildi. 

"Bir şey mi istemiştiniz efendim?"

"Evet. Senin yanımda olmanı istiyorum."

"Ama işim var. Etrafı top-"

"Jimin. Çalışmanı istemiyorum artık."

Ellerini tutup okşadım. Onu ikna etmeye çalışıyordum. Yaklaşık bir senedir yaptığım gibi.

"Ama Yoongi-"

"Aması yok Jimin bunun. Ben senin bize hizmet etmenden rahatsızım. Senelerdir çalışıyorsun zaten. Hayatın hep çalışmakla geçti güzelim. Artık kendine rahat olma hakkı tanı. Sende insansın. Ve böyle yaşamak senin hakkın değil."

"Ailene borcumu ödemem gerek ama..."

"İnan ki ailemde çalışmandan hoşnut değil. Sen.. benim yanımda ol, iş yapma yeter."

Bir süre sessiz kaldı.

"Şey peki o zaman."

Sonunda!

Ona gülümseyip ellerine öpücük kondurdum. O da gülümsemişti. 

"Benimle yürüyüşe çıkar mısınız acaba?"

"Tabii."

El ele çayıra doğru yürüdük. Etrafta çok güzel çiçek kokuları vardı. Ilık ve hafifçe esen bir rüzgar ile rahatlatıcı bir hava vardı. Çayırda ki meyve ağaçlarının birinin dibine oturduk. Jimin sırtını ağaca yaslarken bende onun dizlerine yattım. Elleri hemen saçlarıma gitmişti. Etrafta çiçek kokuları var demiştim ya, şimdi sadece kendi çiçeğimin kokusunu alıyordum.

"Söylemeye fırsatım olmadı. Bugün elbisenle çok göz kamaştırıcı görünüyordun."

"Öyle mi? Beğendin mi cidden?"

"Hmhm beğendim."

"Sen de çok yakışıklı olmuşsun."

İltifatları hep hoşuma gidiyordu. Saçlarımdan yüzümü okşamaya başlamıştı. Gözlerimi kapatıp kendimi bu huzurlu ana bıraktım.

"Çok huzurluyum şuan..."

Jimin kıkırdadı ve alnıma uzun bir öpücük kondurdu. Gözlerimi açıp ona somurtarak baktım. 

"Dudaklarım varken neden alnım?"

Komiğine gitmiş olacak ki güldü. Hazır şuan kimse yokken rahat davranabilirdim. 

"Seni öpme mi istiyorsun demek~"

"Hmhm~"

Jimin dudaklarımı parmağıyla okşamıştı. Peki, bu yeniydi? Ve şey...etkileyiciydi de

"Kasıldın?"

Tek kaşını kaldırıp sormuştu. Bir saniye etkilenmemeliyim.

"Yoo. Nereden çıkardın?"

Green Angel ~ Taekook / Yoonmin ✔️Where stories live. Discover now