20

566 47 6
                                    

Taehyung

Saraya geldiğimizde direkt odama çıktım. Jimin arkamdan gelip gelmemek arasında kalmıştı fakat sonunda beni yalnız bırakma kararı almıştı. İyi de yapmıştı bir yandan. Çünkü şuan deli gibi ağlayasım vardı. Yatağıma geçip kollarımda ki oyuncağıma daha sıkı sarıldım. Şuan ailemden kalan tek şeydi o. Onu da kaybedemezdim. 

Odaya tepsiyle Jimin gelmişti. Tepsiyi masama bırakıp yanı başıma oturdu. Saçlarımı okşadı önce. Sonra yumuşak ses tonuyla konuştu.

"Biraz yemek yemelisin Tae."

"İstemiyorum."

"Anlıyorum fakat sabahtan beri açsın..."

"Ailem açken ben yemek yiyemem Jimin."

Jimin iç çekti ve başıma öpücük kondurdu.

"Ellerini temizlememi ister misin?"

Ellerimde annem ve kardeşime ait kan lekeleri vardı. Temizlenecek bir şey yoktu ki. Tertemizdi onların kanları.

"Kirli değil ellerim."

Jimin bu sefer bir şey diyememişti. Burnunu çekti ve ayağa kalktı. Üzerimi güzelce örttü ve son kez başımı öpüp tepsiyle birlikte odadan çıktı. Ben ise yalnızlığıma geri döndüm.

Saatler sonra yemek vakti gelince sofraya çağırıldım. İçimden hiç yemek yemek gelmiyordu. Öyle ki sabahtan beri susamamıştım bile. Uyuşukça ayağa kalktım ve oyuncağımı yatağıma bıraktım. Ellerimde hala duruyordu kan lekeleri. Kıyafetlerimde bile vardı. Sessizce yaş döktüm yine. Ve yine sessizce yaş dökerek ellerimi temizlemiş, kıyafetlerimi değiştirmiştim.

 Daha sonra isteksiz şekilde indim aşağı. Yemek masasında Jiminin ailesi de bulunuyordu. Kraliçe onlarla sohbet ederken beni gördü ve gözleriyle inceledi beni. Onun ve Jiminin ailesinin önünde saygıyla eğilip sofrada ki yerimi aldım. Jimin çaprazımda oturuyordu. Şuan masada ki herkesin gözü üzerimdeydi farkındayım. Bir kelime dahi etmeden önüme konan bir kase çorbayı içmeye başladım. Ben yemeğimi yemeye başlayınca diğerleri de yemeklerine dönmüşlerdi. 

Bir süre sonra kral yemek odasına hızlıca girince hepimiz endişeyle ona baktık. Elinde bir parşömen kağıdı vardı. Yeni bir haber gelmiş olmalıydı!

"Haber geldi! Ne var ne yok tüm malzemelerle yemek yapın. Askerlerimizin erzağa ihtiyacı var."

"Durumları nasılmış peki? Birşey demişler mi?"

Kraliçe umutla bakıyordu eşine.

"Malesef bir şey denmemiş. Ama eminim ki iyilerdir. Endişelenme. Sadece acil yardım malzemeleri ve yemeğe ihtiyaçları varmış. Olabildiğince en hızlı şekilde yetiştirmemiz gerekiyor. Tüm çalışanlara emri verdim fakat sizde dahil olursanız daha çabuk hazır olacaktır herşey."

"Emredersiniz kralım."

Kral odadan çıktığı an hepimiz ayaklanmış ve mutfağa gitmiştik. Mutfakta ki çalışan noonalar ile planlı bir şekilde yemek hazırlamaya başlamıştık. Çalışmaya Jiminin ailesi de dahil olmuştu. Babası savaş alanına gidecek olan atların hazırlığı ve toplanılacak meyve sebzelere yardımda bulunmuştu.

...

El birliği ile olabildiğince hızlı hazırlamıştık her şeyi. Hazırlananlar, rahat birkaç hafta yeterdi onlara. Yemek ve ilk yardım desteği gece saatlerinde yola çıkmıştı. Umarım güvenli ve hızlı şekilde ulaşırdı onlara...

....

Birkaç gün sonra

Jungkook

Green Angel ~ Taekook / Yoonmin ✔️Where stories live. Discover now