18

694 57 5
                                    

Yazardan

Artık ayrılık vakti gelmişti. Bol gözyaşı dolu bir gün olmuştu hanedanlıkta. Hanedanlığın önünde toplanmıştı herkes. 

"Aşçılar ve oğullarım (Jimin ve Taehyungdan bahsediyor) sizlere çok güzel yemekler hazırladı. Hepinize yetecek kadar var. Çadırlarınız, kılıçlarınız, zırhlarınız... her şey hazır oğullarım. Üşümeyin diye kalın kürkler diktirdim. uyurken...üzerinizi sıkı örtün olur mu?"

Prensler sadece başlarını sallayabilmişlerdi. Kraliçe hala bir Jungkooka bir Yoongiye bakarak hızlı hızlı konuşuyordu. Gözleri doluydu. Saatlerdir ordu ve oğullarının iyiliği için gerekli olacak her şeyin kontrolünü bizzat kendisi yapmıştı.

Prenslerin gözleri doluydu fakat güçlü görünmeye çalışıyorlardı yine de. Biricik anneleri karşılarında ağlarken onlar nasıl ağlamadan durabilsinler ki?

"Tez gidin gelin olur mu?"

Yg "Tamam anneciğim..."

Jungkook konuşmadı. Konuşursa ağlayacaktı. Ağlamamak için çok sıkıyordu zaten kendini.

...

Herkesle vedalaştı prensler. Iki kişi hariç; Jimin ve Taehyung.

Onlar bilerek sona bırakmıştı kendilerini. Yoongi ve Jungkook onlara bakınca kalpleri teklemişti. Hepsinin gözleri yaşlıydı. Hiçbiri istemiyordu bu ayrılığı. Ama biliyorlardı ki zorundalardı.

Taehyung Jungkooka bir adım yaklaşmıştı. Jungkook ise ona kocaman gülümsemesiyle kollarını açmıştı. Ve Taehyung, güvenli bildiği, evi saydığı kollara koşmuştu.

Ikisinin sarılışı sımsıkıydı. Etrafta ki izleyenler, onların aşkını sarılışlarından anlamışlardı. O kadar da kolay kolay kopacak cinsten bir bağ yoktu aralarında.

Yoongi ise Jimine baktı. O da istiyordu ona öyle sarılmak. O da istiyordu parmakları onun ipek gibi saçlarında kaybolsun, boynundan gelen mis gibi kokusuyla huzur bulsun.

"Jimin-ah."

Jimin sesini çıkarmadan ağlıyordu zaten. Yoongi onun akan öncü gibi yaşlarıyla kahroluyordu. Ona elini uzattı.

"Gel güzelim."

Jimin daha fazla kendini sıkamadı. Hıçkırıp Yoongiye yaklaştı. Kollarını boynuna sarıp yüzünü alfasının göğsüne gömdü.

Yg "Ağlama. Kalbimi acıtıyor ağlama nolur."

Jimin kendini yine tutmaya çalışmıştı fakat çoktan başlamıştı ağlamaya bir kere. Durdurması zordu bu sefer.

Yoongi ondan biraz ayrılıp karşısında ağlayan omegasının yüzünü elleri arasına aldı. Nazikçe yaşlarını silip gözlerinden öptü.

Jimin gözlerini yeniden açtığında Yoonginin ona gülümsediğini görmüştü. Sadece onunlayken gördüğü ve özgüvensizliğinden ötürü hiç yapmadığı bu güzel gülümsemeyi göstermişti ona.

Son kez.

Jimin ise sadece öylece bakakalmıştı onun yüzüne. Hoşuna giden ve onu tatlı yaptığını düşündüğü bu gülümseyen yüze uzun uzun baktı.

"Ağlamaman için senin aksine gülümsemem mi gerekiyordu?"

Şu anda bile ona bulaşmıştı Yoongi. Normalde olsa Jimin sinirlenip ona sertçe(!) vururdu fakat normal bir zaman değildi işte...

"Bana yeniden gulmeyi öğrettiğin için teşekkür ederim Jimin-ah."

Jiminin yeniden gözleri dolmuş ve dudakları titremeye başlamıştı. Yoongi bunu gördüğü an kıkırdamıştı.

Green Angel ~ Taekook / Yoonmin ✔️Where stories live. Discover now