14

888 76 6
                                    

Jimin

Yemekten sonra masayı toplarken prens Yoongi geldi yanıma.

"Buyrun prensim. Bir arzunuz mu vardı?"

"Ee...şey evet var."

"Nedir?"

"Benimle bahçeye gelmen."

"Bahçeye mi? Ama işim vardı şuan."

"Önemli ama."

"Oh. Peki o zaman."

Elimde ki bulaşıkları bırakıp noonalarımdan birine birazdan geleceğimi söyledim. O da prens Yoongiyı görünce sırıttı.

X "Olur mu hiç öyle şey! Git hemen. Bekletme prensimizi."

Ve sonra resmen kovar gibi çıkarmıştı beni mutfaktan. Kapının önünde prens Yoongi de vardı. Onun önünde eğilip hızlıca içeri girmişti.

"Hadi gidelim."

Hevesle söylediği şeye gülümsedim.

"Gidelim."

Bahçeye geldik. Büyükce bir gül demetinin önündeydik şuan.

"Ben... sana bir soru sormak istiyorum. Doğrusu iki şey soracağım."

"Sorun dinliyorum."

"Ee... benim hakkımda ne düşünüyorsun acaba? Yani yaklaşık 1 ay kadar oldu. Bu zamana kadar sana nasıl bir izlenim yarattım merak ettim."

Oh. Güzel soru.

"Hm... Doğrusu buraya ilk geldiğimde beri sizin soğuk bir karakterinizin olduğunu düşünmüştüm. Ulaşılması zor ve katı biri. Fakat sizi tanıdıkça çokta öyle olmadığınızı farkettim. Fakat bu sefer de sizi biraz... yalnız gördüm. Hep kendi başına takılan, ne bileyim kendi kendine çalışan biri. Prens Jungkook gibi çok fazla diğer kraliyetlerin prensleriyle ilişkiniz yok. Onlar varken de suskun ve yalnızsınız. Bazen çok komik olan birseye bile gülmüyorsunuz. Sizi görmüştüm bir keresinde. Kim kraliyetinin ve Bang kraliyetinin prensleri gelmişti. Herkes kahkalarla gülerken siz bazen ya hiç gülmüyorsunuz ya da tebessüm ediyordunuz. Kısacası geldiğimden beri sizin gülüşünüzü de hiç duymadım."

Susup tepkisine baktığımda şaşkın görünüyordu. Sınırını asmamışımdır umarım.

"Yani... iyi birisiniz fakat yalnızsınız."

"Gülümsememi gerçekten görmek mi istiyorsun?"

"Yani... isterim."

"Ben... gülünce çirkin oluyorum. (çarpıldım) Sana da çirkin görünmek istemiyorum. Ben yıllardır bu yüzden gülümsemedim."

Çirkin mi? Karşımda ki prens ne kadar yakışıklı olduğundan haberi var mı acaba?

"Prensim. Siz çok yakışıklı birisiniz. Çirkin değilsiniz. Ve eminim ki gülümseyince de çirkin olmazsınız."

Prens birşey demek yerine masum masum bana bakıyordu. Gülümsedim sevimliliğine.

Elimi saçına uzatıp yüzünün önüne gelen perçemini geriye çektim. Düzeltme bahanesiyle de birazcık okşamış olabilirim. Hehe.

"Endişelenmeyin. Siz tanıdığım en yakışıklı prenssiniz."

Bu dediğim onu utandırmış olacak ki başını hafif eğip tebessüm etti. Bir karşılık beklemiştim. Ne biliyim 'sende tanıdığım en güzel insansın' falan. Ama yok bişey dememişti.

Neyse. Ilerde dedirtiriz artık.

.
.
.

Jungkook

Green Angel ~ Taekook / Yoonmin ✔️Where stories live. Discover now