17

842 62 10
                                    


Yazardan

"Jiminie! Acilen çarşıya gitmen gerek tatlım. Birkaç meyve ve sebze bozulmuş."

"Oh. Tabii giderim noona."

"Sen hazırlanana kadar bende liste yapayım."

"Tamam."

Gün, gayet normal bir şekilde başlamıştı sarayda. Kahvaltılar edilmiş ve öğle yemeği yaklaşıyordu. Mutfakta ki hizmetçi bozulan yiyecekler yerine yenilerini alsın diye Jimini gönderecekti çarşıya. Çoktan bahsettiği listeyi yazmaya başlamıştı bile. Jimin odasına gitmeden önce sarayın uşaklarından birine at arabasının hazırlanmasını istedi. Odasına gidip üzerini değiştirdi ve yanına minik sevimli çantasını alıp odasından çıktı. Tam o sırada da kapısının önünde Yoongiyi görmüştü.

"Oh Yoongi? Ne yapıyorsun burada?"

"At arabasının hazırlanmasını istediğini gördüm de nereye gidiyorsun diye merak etmiştim."

"Çarşıya gideceğim. Mutfakta birkaç sebze meyve bozulmuşta. Noona da benden rica etti gitmem için."

"Peki... bende gelebilir miyim? Sıkıldım sarayda."

Jimin masumca soruşuna gülümseyip başını salladı. Bu aralar hep böylelerdi. Yoongi başkalarının yanında sert ve acımasız bir modda iken, Jiminin yanında kuzu gibi hatta şuanda da olduğu gibi çocuk gibi oluyordu. Jiminin de hoşuna gitmiyor değildi tabii.

İkili bahçeye inip onları bekleyen at arabasına bindiler. Yolculukları sessiz sedasız geçiyordu. Çıkan tek ses, kuşların ötüşü, atın arada çıkardığı sesleri ve arabanın takırtılarıydı.

"Eee... Jimin?"

"Efendim?"

"Çarşıdan sonra benimle biraz gezmek ister misin?"

"Oh. İsterim fakat öğle yemeği yaklaşıyor ve alışverişten sonra saraya dönüp yemek hazırlamam gerekiyor."

"Yapma bu seferlik. Yoruldun zaten. Her gün kalkıp yemek yapıyorsun. Birazcık gezmek senin de hakkın."

"Ama kral kızmaz mı?"

"Ben varken kızamaz o sana."

Yoonginin sesi sertleşmişti şimdi. Babasının konusu açılınca istemsizce sert oluyordu. Hala o gün yaptıkları yüzünden babasına karşı sinirliydi.

"Peki o zaman. Gezelim."

Ve yine Yoongi bir anda yumuşayıp gülümsemişti.

...

Alışverişler yapıldıktan sonra alınanlar saraya götürülmek üzere paytona verilmişti. Yanlarında birkaç askerle çarşıya girmişlerdi. Halktan bazı insanlar onlara selam verirken bazıları da prenslerinin yanındakinin kim olduğunu konuşuyorlardı. Jimin onun hakkında konuşulmasından rahatsız olduğu için başını eğip utanarak yürüyordu.

Yoongi onun rahatsız olduğunu görünce elini onun sırtına koyup okşadı.

"Sorun yok. İlk kez yanımda birini gördükleri için şaşkınlar sadece"

"Daha önce kimseyle çıkmadın mı?"

"Hayır. Sen ilksin."

Yoongi ona gülümseyince utanarak başını eğmişti. Prenslerinin gülümsediğini gören halkın fısıltıları artmıştı tabii. Sık görmezlerdi onun gülümseyişini. Jungkookun gülümsemelerine hatta kahkalarına alışıktılar fakat Yoongiden bir tebessüm bile alsalar sevinirlerdi.

"Nereye gitmek istersin?"

"Bilmem ki. Eğlenceli bir şeyler yapmak isterim doğrusu."

"Eğlenceli şeyler demek...hm.."

Green Angel ~ Taekook / Yoonmin ✔️Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz