12-İtiraf

7.1K 412 4
                                    

Müdür karşımda dikkatlice beni dinliyordu. Anlattıklarına duyunca şaşkınlıkla suratıma baktı ve aynı zamanda anlattıklarımı tahmin ediyormuş gibiydi. Daha sonra müdür bana bakarak;

- Bu anlattıklarını harfiyen müdür yardımcımıza da anlatmanı istiyorum. Bu okulda ben yokken güvenebileceğimiz tek insan o. Seni koruyabilmemiz için bu anlattıklarını müdür yardımcımıza da anlatmamız lazım.

Daha sonra çok istemesemde müdür yardımcısını odaya çağırdık. Ve ben anlattıklarımın tekrardan anlatmaya başladım.

-Bu cinayetten sorumlu kişi aslında benim burada olduğumu bildiğini bildirmek için bu cinayeti işlemiş olduğunu düşünüyorum. Gördüğüm resimlerde cinayeti işleyen kişinin gerçekten güçlü olması gerekiyor. Zaten bunu düşündüğünüzü biliyorum o yüzden benden şüphelenmediniz. Bunu yapan kişinin ilk safkan olduğunu düşünüyorum.

Müdür yardımcısı;

- Buraya benle dalga geçmek için mi çağırdınız???

Müdür;

- Sözünü kesme ve devamını dinle.

Devam ettim;

- Daha önce kendisiyle bir kere karşılaşmıştım. Karşılaşmamızın sebebiyse ilk safkan soyundan olan yıllar önce ailesini kaybetmiş bir kız çocuğunu aramasıydı. Safkan soyundan geldiğimi tesadüfen öğrenmiştim. Diğer çocuklardan farklı özelliklerim vardı. Özelliklerimi farkedince bunları saklamaya karar verdim. Böylelikle diğer insanlar tarafından zarar göremezdim. Daha sonra cinayeti işleyen kişiyle tanıştığımda ona sadece kurt özellikli olduğumu düşündürdüm. Fakat daha sonra gerçeği öğrendiğinde peşime düştü. Ben de uzun süre insanlardan uzak olarak bu durumdan kendimi soyutladım. Kimse zarar görmesin diye.. Anlaşılan o ki burada olduğumu tahmin ediyor. Bu durumdan haberiniz olmasını istedim çünkü kimsenin zarar görmesini istemiyorum.

Müdür yardımcısı şok geçirmiş gibiydi. Daha sonra bana uzun süre odada kaldığım için arkadaşlarıma sadece dün olanları detaylıca anlattığımı söylememi istediler ve gerçek hakkında hiçbir şey söylemememi istediler. Ben de bu durumu başımın onayladım. Yavaş yavaş odadan dışarı çıktım. Umarım onlara anlattıklarından dolayı pişman olmam. Dışarı çıkmam da birlikte Tyler ı odaya aldılar. Michael içerde neler olduğunu sordu. Ona aynen müdürle anlaştığımız gibi dün olanları detaylıca anlattığımı söyledim. Tyler çıktı ve daha sonra Michael sorguya alındı. En sonunda hep birlikte yemekhaneye yemek yemeye gittik. Birlikten kastım Michael anne ve babası ile de birlikte. Michael ın annesi bana karşı çok kibardı sanki beni tanımaya çalışıyor gibiydi. Michael ın babası ise çok eğlenceli çok muhabbet bir insandı. Yemek esnasında bir duyuru daha yapıldı.

Sayın Lord Fredick Güç okulu öğrencileri yaşanan kötü olaydan dolayı herkesin bu durumu rahat bir biçimde atlatabilmesi için okulumuza iki gün eğitim öğretim arası verilmektedir. İyi günler.

Yaşanan olay ne kadar kötü olsada bunu duyduğumuza hepimiz sevinmiştik. Bu duyuru ardından Michael ın annesi Sandy;

- O zaman iki gün bizde misafirliğe ne dersiniz?

Ben hiç üstüme alınmamıştım. Bu teklif Tyler'ın çok hoşuna gitmişti ve hemen

- Teklifinizi kabul ediyorum bayan Sandy :D :D

Onun bu hevesli davranışına masadaki hepimiz güldük. Daha sonra bayan Sandy bana dönerek;

- Ya sen Elenor 2 gün?

Gerçekten şaşırmıştım ne diyeceğimi bilemiyorum. Aslında gidip görmek istiyorum fakat gidersem tehlikeye gireceklerinin farkındaydım. Bu yüzden ;

- Çok naziksiniz bayan Sandy fakat ben ne diyeceğimi bilemiyorum.

Bayan Sandy;

- Öyleyse gelmek istersen yarın bize katılırsın.

En azından benim de yarına kadar düşünme sürem olurdu. Michael ın yüzüne bakınca sanki mutluluk saçıyordu. Ağzı kulaklarına gelmişti. Ve her zamanki gibi o harika :-) gülümsemesini yapıyordu. Yemekten sonra hepimiz odalarımıza çekildik. Odada olanları düşünmek için vaktim oldu. Dünya üzerinde bulunan sadece iki safkan alfa vardı. Bunlardan biri bendim diğeri ise beni öldürmeye çalışan kendi imparatorluğunu kurmak isteyen kafadan çatlağın tekiydi. Ondan kurtulmak istiyordum fakat onu öldürmek istemiyorum. Onu öldürmeden ondan nasıl kurtulacağı mı bilemiyorum. Ben bu düşüncelere dalmışken kapının tıkladığını duydum. Kapıyı açtığımda karşımda duran müdürdü. Onu kibarca içeri davet ettim.

- Hoşgeldiniz müdürüm. Size kendi hakkımdaki gerçekleri daha önceden anlatmalıydım.

- Önemli değil kızım. Bu durumu anlatmamanı anlıyorum. Bunu başka kimseye söylememelisin. Sana bu gücünle ilgili birkaç soru sormak istiyorum.

- Tamam dinliyorum.

- Ejderha gücüne sahip olduğunuz doğru mu? Ve gerçekten gücünüzün sınırları olmadığı ?

- Ejderha gücü her safkan da yoktur. Tam kalbin olduğu yerde göğüsün sol tarafında yanık gibi gözüken yara izine sahip olanlar ejderha gücüne sahip demektir. Sanırım ejderha gücüne sahibim ama daha önce bunu hiç denemedim. Gücümüzün sınırları olmadığı ise yanlış. Kendi düşündüğümüz kadar güce sahibizdir.

- Anlıyorum. Senin hakkında ara ara bilmediklerimizi öğrenmek için seni yanıma çağırıp soru sorabilirim bir sakıncası yoksa tabii?

- Tamam sorun değil. Şimdi ben de size bir şey danışmak istiyorum. Michael ın ailesi beni evine çağırdı fakat onların hayatını riske atmaktan korkuyorum. Gitme konusunda kararsızım bir büyüğüm olarak siz neyi önerirsiniz?

- Yaşlı biri olarak bana sorarsan gidebileceğin en iyi vakit çünkü bundan sonra olacaklar belirsiz olacak buna emin olabilirsin.

Daha sonra odada beni yalnız bırakarak gitti. Ben de konuştuklarımızı düşünmeye başladım tekrardan sanırım haklıydı bundan sonra her şey daha kötü olacaktı. Michael ı aradım ve yarın onlara katılacağımı söyledim. Hadi bakalım artık iyi bir uyku vakti yarın yolculuk var.

Yorumlarınızı ve fikirlerinizi bekliyorum. :)

İlk AlfaWhere stories live. Discover now