13-Aşk kıvılcımı

7.7K 365 14
                                    

Sabah parçalı bulutlu hoş bir hava vardı. Clara ile aldığım kıyafetlerden sırt çantama seçerek yerleştirdim. Clara yi aradım ve onunla konuştum. Olanları anlattım sorgudan kurtulmama çok sevinmişti. Ama Michael lara gitmeme çok şaşırmıştı. Bir an yanlış bir şey yaptım mı diye düşünmeye başladım. Daha sonra bu fırsat bir daha ne zaman elime geçebilir ki diye düşündüm. Claranın dediklerini duymazdan geldim. Odanın kapısı tıklanınca kalbim sanki kıpır kıpır oldu daha doğrusu kalbim alev almaya başladı. Gerçekten heyecanlanmıştım heyecanımı bastırmak için nefes alışverişini kontrol etmeye başladım. Daha sonra kapıyı açtım. O kahverengi gözleriyle beni benden alan Michael karşımda duruyordu. Ona karşı olan duygularımı her geçen gün artıyordu.

Birlikte Michael ın ailesinin ayarladığı araca binip onların evine doğru yol aldık. Evlerine yaklaştığını söylediğinde etrafı incelemeye başladım. Gözümün alamadığı kadar yeşillikti. Sanki hayalini kurduğum bir yer gibiydi. Havanın da hafif bulutlu olmasıyla birlikte birisi bu manzarayı çekseydi sanırım bir portre olurdu harikaydı. Arabadan inmemle Michael ın yaşadığı evi gördüğümdeki şaşkınlık konusunda yalnız değilim Tyler da benim gibi şaşkındı. İnsanların hayalini kurduğu türde bir eve sahiplerdi. Bembeyaz kocaman bir köşk balkonlarında ve pencerelerinde eski el yapımı tahta oymadan köşkün etrafındaki bahçe düzenlemeleri kelimelerle anlatamayacak kadar detaylı güzellikler ince dokunuşlar vardı. Bir an düşündüm ben nerede büyümüştüm ki???

XXX

Geçmiş

Her çocuk ailesinin yanında mutlu şekilde büyümeyi hak eder. Bazı özel insanlar vardır özel olmaları onları hayatlarının zorluklarıyla baş etmelerine gerektirir. Ben aslında özel bir insan olmayı istemiyorum bu benim seçimim değildi. Dünyaya büyük bir amaç uğruna gelmiştim. Bu amaç için ailem kendi hayatlarından vazgeçmişlerdi. Arkalarında ise küçük dünya karşısında henüz hiçbir şey bilmeyen savunmasız bir kız çocuğu bırakmışlardı. Bu kız çocuğu sokaklarda büyümüştü. Doğruyu yanlışı iyiyi kötüyü sokaklarda öğrenmişti. Ama ilginç olan şudur ki sokakların kötülüklerine karşı sanki onu koruyan bir melek vardı. Yada bu kız çocuğu bir melek olduğunu ve o meleğin de annesi olduğuna inanmasıyla güç buluyordu. Bu kız çocuğu büyüdükçe ergenlik çağına geldiğinde gücünün daha çok farkına varmaya başladı. Hatta belli dönemlerde bu gücün elinde olmadan arttığı ve kullanmakta zorlandığını farketti. Sokakta tanıdığı arkadaşlarından gücüne dair yardım almak istedim fakat bu kadar büyük bir güç kimsede yoktu ve dikkat çekmeye başlamıştı. Oda daha fazla dikkat çekmemek için Bir karar aldı ve şehir şehir gezmeye karar verdi böylece gücünü kullanmasını bilen belki biriyle karşılaşırım düşüncesiyle asla bir yerde uzun süre kalmadı. Bu yüzden bir aileye veya arkadaşlara sahip olamadı. Okula kaydı yaptırmadan yaklaşık beş sene önce ufak bir kasabada bir adamla tanıştı. Kendisinden tuhaf bir enerji aldı fakat bu aynı zamanda ona karşı içinde bir merak uyandırdı. Şu ana kadar yapabildiği çoğu şeyi o adamdan öğrendi. Hatta bir ara sanki kaybettiği ailesi oymuş gibi hissetti ama bu konuda ne kadar yanıldığımı ilerde anladı.

XXX

Biz Tyler ile gördüğümüz manzaraya hala şaşkınlıkla bakarken Michael a baktım. Sanki bu bakışlarımız dan mahcup olmuş gibiydi. Yavaş yavaş çantalarımızı alıp eve doğru yürümeye başladık. İlerde bir evim olsaydı ve hayalime göre yaptıracak olsaydım sanırım bu Michael ın evi gibi olurdu. Tyler hafifçe beni dürttü;

-Michael ın yaşadığı evi görüyor musun inan bu kadarını ben bile beklemiyordum vallahi ben fakirim. :D :D

Bu lafların üstüne bastı kahkahayı bu çocuk gerçekten de komik ya da komik olmaya çalışıyor. Evin içine girdiğimizde herkese bir oda verildi. Bana verilen oda misafir odasıydı. Ama bana sorarsanız bu misafir odası değil iki kişilik harika bir odaydı. Tyler ikinci misafir odasında kalacaktı orası benim kaldığım odaya göre biraz daha küçüktü. Hepimiz üstümüze rahat bir şeyler giyip üç katlı Köşk'ün giriş katına geldik. Kaldığımız odalar ise ikinci katta idi fakat Michael ve ailesinin kaldı odalar üçüncü kattaydı. Hep birlikte enfes lezzetli olan yemekleri yedik. Dışarda hafif bir yağmur başlamıştı. Michaelın annesi Sandy hanım çaktırmadan benden bilgi almaya çalışıyordu. Sorduğu sorular artık beni baymaya başlamıştı ki telefonu çaldı ve bizden müsade isteyip masadan ayrıldı. Ben de bu sırada evin reisinin bayan Sandy olduğunu düşünmeye başlamıştım ne kadar Michael ın babası komik ve ciddi dursada genellikle bütün iş konuşmalarını ve kararları bayan Sandy veriyordu. Ben düşüncelere dalmışken bayan Sandy ;

- Hepinizden özür dileyerek evden ayrılmak zorundayız. Daha doğrusu ben ve eşim ufak bir iş meselesi için gitmek zorundayız. Bu süre içinde Elenor dilersen bir kız arkadaşını buraya davet et. İki erkek ile yalnız kalmak daha zor olabilir.

Başımı onaylar biçimde yaptım. Hakikaten evde iki erkekle yalnız kalmam pek de doğru sayılmazdı. Michael ın ailesini yolcu ettikten sonra evde üçümüz yalnız kalmıştık. Daha sonra Michael;

- Evet güzellik kimi çağırmak istersin?

Tyler;

- Clara yı çağırırsan ben de yalnız kalmam hani anlarsın ya ;)

Michael ve ben gülmekten kızarmıştık. Daha sonra ben Clara yi aradım. Neyseki korktuğum olmadı buraya gelmeyi kabul etti. Bunu duyan Tyler süslenme hazırlıklarına başladı. Bu gerçekten çok komikti onun bu halini görmek ikimizde güldürüyordu. Herkes bir şeyle ilgilenirken dışarda bir hamak gördüm. Hafif yağmur çiselemesine rağmen hamağa gidip uzandım ve yavaş yavaş sallanmaya başladım. Gözlerimi kapadım ve hafif rüzgarın tenimde dans edişini hissettim derken yanımda onun sıcaklığına hissettim. Yanıma doğru yaklaşan Michael dı. Onun geldiğini 500 m'den bile anlıyorum. Onun sıcaklığını kokusunu bütün hücrelerimde hissediyordum. Yavaşça yanıma uzandı. Birlikte gökyüzüne bakıyorduk. Kalp atışlarımın değiştiğini duymaması için büyük bir çaba sarf ediyordum. Bu onunla derste dövüştüğümden daha zor bir şeydi. Sakinleşmek için derin derin nefesler alırken gözlerimi kapadım ve o anda yanağımda onun ateşten sıcak parmağının gezdiğini farkettim. O anda onun gözlerinin derinliğinde kaybolmuştum. Bana hafifçe yaklaşarak dudaklarıma kısa süreli fakat etkisini bir ömür boyu unutamayacağım o anı her saniye hatırlamak isteyeceğim içimi kıpır kıpır eden bir öpücük kondurdu. İşte o anda aşkın ilk kıvılcımı gerçek anlamıyla hissetmiştim. Utancımdan kıpkırmızı olmuşken kapı çaldı. Hemen apar topar toparlandık ve birlikte kapıyı açmaya gittik. Tyler da yanımıza gelmişti hep birlikte kapıyı açtık ve Clara yı karşıladık. Okuldan kurtulduğuna sevinmiş gibi bir hali vardı. Bu iki gün gerçekten güzel geçeceği benziyordu. Hep birlikte yemek yedik film izledik daha sonra ben ve Clara birlikte aynı odada kalmak üzere odamıza çekildik. Michael ve Tyler kendi odalarına çekildiler. Odanıza girer girmez Clara İle kız kıza kaynatmaya başlamıştık. Clara;

- İyiki bugün okulda değildin. Siz buraya geldikten sonra ikinci bir cinayet daha işlendi. Bu sefer kurt özelliklerden biri öldürüldü.

Duyduklarım karşısında donup kalmıştım. Her şey beklediğimden daha da karmaşık bir hal almaya başlamıştı. Sırf benim yüzümden insanlar ölüyordu bu hiç adil bi savaş değildi. Clara dikkatimi dağıldığını farketmiş olmalı ki gözlerimin önünde ellerini sağlıyordu ve sözlerine devam etti.

- Uzaydan dünyaya geldiğine göre anlatacaklarıma devam ediyorum. Okul müdürü iki cinayeti üstüne okula bir hafta ara verdi.

-Nasıl yani???

Olaylar gitgide tuhaf taşıyor gerçekten şaşırıyorum. Okul müdürü ölümlerin önlenmesine çalışılıyor olmalıydı.

- Anlayacağın bir hafta birlikteyiz. Ortada bir katil bulunurken hiç kimsenin okulda kalması doğru olmazdı.

Daha sonra biraz daha lafladık dan sonra uyumak için harika yumuşaklıktır ki yastıklarımıza kafamızı yasladık. Fakat ben bir türlü uyuyamıyordum. Michael onun benim üzerimde uyuşturucu etkisi vardı. Onsuz nefes bile alamaz gibiydim fakat yanımda olduğun sürece tehlikeli olacaktı ve benim yüzümden başına bir şey gelirse kendimi asla affetmezdim bu acıyla da yaşayamazdım. Üstelik her geçen gün ona daha fazla bağlanıyorum. Ne konuda doğru ne konuda yanlış yaptığım konusunda kararsız kalmaya başlamıştım. Michael olmadan bir hayat düşünemiyorum ama o hayatımda olduğu sürece tehlikede olacaktı. Sürekli düşünceler düşünceler sanırım artık uykuya dalıyorum...

Yorumlarınızı ve tavsiyelerinizi bekliyorum. :)

İlk AlfaWhere stories live. Discover now