19-Bebek

5.8K 307 21
                                    

Bütün gece bebeğimizin ve Michael ın kalp atışlarını dinlemiştim... Zaten artık kabus görmemek için yeterince az uyuyordum daha çok kısa kestirmeler şeklinde kendime geliyordum. Korumam gereken hayatımın anlamı kalbimin atış sebebi, iç ateşim, yaşamımı anlamlı kılan ve bebeğimizin babası Michael vardı. Artık korumam gereken 2 kalp atışım 1 canım vardı. Bütün gece bebeğimize sevinirken Michael ın duyusal güçlerinin benim kadar iyi olmamasına sevindim. Böylece hamile olduğumu anlamamıştı. Ona söylemeyi düşündüm ama şuan hiç iyi bir zaman değildi. Üstelikte büyük savaş kapıma kadar gelmişken...

Şuan ona bebeğimiz olacağını söylersem haberi olmayan savaş konusunda açıklarımı yakalayabilirdi. Hala safkan alfa olduğumu bile bilmiyordu. Beni o kadar çok seviyor ki benden şüphe bile etmedi. Bu yüzden ona hamile olduğumu söylememe kararı aldım. En azından şimdilik söylemeyecektim. Gözlerimde sulanma hissettim uykusuzluktan gözlerim kızarmış ve sulanıyor olmalıydı. Güneşe bakarken ki yanma hissi gibiydi. İnsanın canını acıtan yakıcı fakat huzur verici bir manzara izliyor gibiydim. Michael gözlerini açtı ve konuşmaya başladı.

- Hey prenses bugün erkencisin. :)

İşte o gülüş her şeye değerdi dünyadaki bütün her şeye...

- Daha yeni uyandım. Senin nasıl uyuduğunu izliyordum.

Onu izlediğim doğruydu fakat neredeyse bütün gece hiç uyumamıştım. 10-15 dakika aralıklarla biraz kestirmiştim.

- O zaman üzerimden kalkarsan eğer üzerime değiştirebilirim böylece birlikte yemekhaneye kahvaltı gidebiliriz. :)

Biraz utanarak yatağın sağına doğru kaydım. İkimizin vücut ısısıyla yatak sıcacık olmuştu. Yorganı üzerime çektim ve onun giyinişini izlemeye başladım. Geniş omuzları bana sarılırken beni tamamiyle kavranmasını sağlıyordu. Gür ve siyah saçları başını boynuma yasladığında beni gıdıklıyordu. Bir erkeğe göre ufak olan elleri çok tatlıydı. Kalın bacaklarının onu daha güçlü kıldığını düşünüyordum. Daha sonra bana bakıp harika gülümsemesini yaptı ve konuşmaya başladı.

- Beni izlerkenki yüzünün ifadesini görmeni isterdim. Bu kadar komik ne görüyorsun bende gerçekten merak ettim.

Kastettiği şey yüzümdeki o şapşal ifadeydi.Yataktan kalktım yüzümü yıkamak için banyoya gittim. Yüzümü yıkarken arkadan bana sarılan Michael vücudumdaki bütün hücrelerin klimanın altında beklerken ki gibi vücudumda hafif bir ürperti uyandırdı. Tam olarak bu hissi açıklayamıyordum. Sanki daha önce vücuduma hiç dokunmamış gibiydi ilk defa dokunduğunda hissettiğim gibiydi. Sanırım bebeğimizin de hislerimi duygularımı gün geçtikçe arttırıcı etkisi olacaktı hissediyordum. Bende üzerimi değiştirdim ve birlikte kahvaltı yapmak için yemekhaneye indik. Yemekhanede insanların fısıltı halinde yaptığı dedikoduları duyabiliyorduk...

" Ne kadar saçma bir alfa ve cadı birlikteler sevgililer..."

" Clara neden kendinden birileriyle takılmıyorsa..."

Michael ve ben birbirimize baktık ve çevremizdekilerin dediklerine tebessüm ettik. Daha sonra birlikte Temel Alfa dersi için sınıfa gittik. Ders her zamanki gibi oldukça sıkıcıydı. Dersin bitmesine yaklaşık 10-15 dakika vardı. Derste neredeyse uyumak üzereydim ki kapı çaldı ve içeri Clara girdi.

- Hocam müsaadenizle Elenor benimle birlikte müdürün yanına gelebilir mi müdür ufak bir mesele için çağırıyor kendisini.

Hoca başıyla onayladıktan sonra ayağa kalktım eşyalarımı topladım Clara ile birlikte sınıftan çıktım. Dersten kurtulduğum için çok mutluydum. Daha sonra Clara ile konuşmaya başladık.

İlk AlfaWhere stories live. Discover now