44: SEN DE KİMSİN?

28K 1.6K 532
                                    

Sınavlarda herkese başarılar diliyorum💝💝💓💗

Sınavlarda herkese başarılar diliyorum💝💝💓💗

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


BÖLÜM: SEN DE KİMSİN?

Acıyordu. Bedenim, kollarım başım. Her yerim acıyordu. Özellikle de kalbim, kalbim o kadar acıyor ve ağrıyordu ki diğer acılarımı hissettirmiyordu. Fiziksel acıdan daha da beterdi manevi acı.

Fiziksel acıya bir şekilde alışır zamanla unuturdunuz ama manevi acı öyle değildi, geçtiğini düşündüğünüz an kalbinize tekrardan saplanabilir ve bir daha oradan çıkmayabilirdi. Yani ömrünüz boyunca o acıyı hissederdiniz.

"Ben ömrümün sonuna kadar acı çekmek istemiyorum." diye mırıldandım içimden kendi kendime. Ben bu kadar acıyla yaşamak istemiyordum, her gün ağlayıp harap olmakta istemiyordum. Ben Acar'ı istiyordum. O olursa gerisi gelirdi, hayatım ona değildi ama bedenim ona bağlıydı. Beynim onsuz da çalışırdı ama kalbim onsuz atmazdı; attığını sanardı. Sadece sanardı...

"Anne gözlerini açmaya başladı."
Çok yakınımdan gelen sesleri duymaya başladığımda beynime doğru giden keskin bir acı hissettim. Yüzüm istemsizce buruşmuştu. Aklıma son sahneler bir bir gelirken neden başımın ağrıdığını anlayabiliyordum. Kafamı yere çarpmıştım.

"Annecim, iyi misin? Beni duyuyor musun?" gözlerim hala kapalıydı, odanın ışığı gözlerimi alıyordu. Acıyan kollarımı yavaşça kaldırıp ellerimle gözlerimi siper ettim. Bunu fark eden babam; "Ali ışıkları kapat." dedi.

Işıkların kapadığını hissedince gözlerimi yavaş yavaş açmaya başladım, gün ışığına alışan gözlerin nihayetinde görüyor; etrafı seçebiliyordu. Gözlerim görmeye başlayınca ilk görüş alanıma annem ve babam girdi. Annem elimi tutmuş şişmiş gözleriyle bana bakıyordu. Bakışlarım babama kaydığında onunda annemden bir farkı olmadığını gördüm.

"Abla." dedi sağ tarafımda kalan Ali. Yavaşça ona döndüğümde onun da gözlerinin kıpkırmızı olduğunu gördüm. Buruk bir gülümseme yolladım ona ve elimi kaldırıp elini tuttum. Soğuk elim onun sıcak elini kavrayınca enerji dolduğumu hissettim. Ali'yi özlemiştim. Ne kadar kavga edersek edelim en çok onu seviyor, ona değer veriyordum.

"Ağlama." dedim kurumuş boğazımdan çıkan sesimle. Başını olumlu anlamda salladı ve boşta kalan elinin tersiyle göz yaşlarını sildi. Boğazım düğümlenmişti sanki, onu ilk defa böyle görüyordum çünkü.

Ben Ali'ye bakarken annem sessizliğini bozmuştu. "Bir haftadır ölü gibisin kızım, ne oldu sana?" diye sordu isyan edercesine. Derin bir nefes verdim ve gözlerimi kapattım.

Acar, diye geçirdim içimden. Varlığı ile yakan yokluğu ile öldüren adam...

Ağlamadım bu kez, sıkıca yumdum ağzımı. Hıçkırıkların kaçmaması için. Şu an annemleri aşmam ve onu görmem gerekiyordu. Duygu değişimine dayanamamış, bayılmıştım kesin. Şu an Anıl'ın yardımına ihtiyacım vardı.

KOMŞU SORUNSALI ❦ 𝑡𝑒𝑥𝑡𝑖𝑛𝑔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin