Ünzile

460 68 21
                                    

Rüya elleri cebinde babasının işlettiği meyhaneye ilerlerken derin bir nefes verdi. Her daim Sezen Abla'dan bir şeyler çalardı burada.

Her daim çalardı çalmasına da ilk defa bu denli sert vuruyordu Sezen'in sözleri.

Zira Ünzile çalmaktaydı.

Boş masalara göz gezdirdiği vakit oranın demir başı her zamanki saate aynı yerde, aynı saate sek rakısını yudumlamaktaydı ağır ağır. Rüya ona bir baş selamı verirken yaşlı amca yorgun gözlerle gülümsedi Rüya'ya.

"Rüya kızım."dedi gülümseyip. "Gel hele gel. Uğrar mıydın sen buralara?"

"Pek değil."dedi Rüya gülümseyip. "Genelde yardım etmeye Efser geliyor okul çıkışları ben..Gelmiyorum malum. İşim uzakta."

"Bir derdin var gibi."dedi adam rakıdan bir yudum alırken.

"Çok büyük."dedi Rüya burukça.

"Güzel yüzün neden gülmüyor hanımkızım?"dedi adam yorgun bir tebessümle.

"Ben..."dedi Rüya yutkunup. "Hislerimi hissedemiyorum. Aklım bulanık hissediyorum."

Adam gözlerini yumup gülümsedi.

"Ünzile insan dölü
On kardeş beşi ölü
Büyüdükçe un ufak
Ve gelirde görücü
İnci gibi dişi
Görücü bilir işi
Söğüdüm ağlar gider
Olur hatun kişi

Yağmuru kim döküyor?
Ünzile kaç koyun ediyor?
Dayaktan uslanalı
Hiçbir şey sormuyor

Korkar durur gitmez
Köyün en son çitine
İnanır o sınırda dünyanın bittiğine
Ünzile insan dölü
Bilinmezlere gebe
Sırların mihnetini
Yükleyip de beline..."

Rüya dudaklarını birbirine bastırırken Ünzile'nin o kadar Işıl olduğunu sezdi ki. Ağlamamak için direnmedi dahi tiz bir çığlıkla. Ona daha güzel şarkılar yakışırdı. Begonvil, Ah İstanbul ya da Seni Yerler. Ama Sezen her Ünzile diyişinde Rüya'nın aklına tek gelen Işıl idi. En hüzünlü şarkıya kaderdaş idi Işıl'ının hikayesi.

"Hikayesini bilir misin?"dedi yaşlı adam gülümserken.

"Bilmiyorum ama...acı.."dedi kız burnunu çekip. "Acı dolu."

"Aysel Gürel'e bu sözleri yazdıran Ünzile'nin hikayesi Aysel Gürel'in anadolu turnesinde mola verdiği bir köyde başlar, bu köyde Gürel Ünzile ile karşılaşır. Biraz sohbet ettikten sonra Ünzile'nin hayatını dinler. Ünzile çok ufak yaşta evlendirilmiştir. Evleneceği kişiyi görücüler seçmiş, birkaç koyun karşılığı isteyen kişiye ufak yaşta teslim edilmiştir. Ufak yaşta gördüğü baskıdan dolayı artık kendine çizilmiş kadere razı gelmiştir. Olaylara ses çıkartamamaktır. Gördüğü baskı ve yaşam biçimi onu dünyanın sadece kötü olduğuna inandırmıstır.."

Rüya derin bir nefes aldı sulanan gözleriyle. Adam ise anlayışlı bir gülüşle başını yasladı hafifçe kendi elleri arasına.

"Yani güzel kızım, bu gibi şarkılara konu olanların.."dedi acıyla. "Dünyası köyünün bittiği sınır çitlerinde biter. Yağmuru gökten kim döker bilmez. Çitlerin ardına gidemez."

"Ama.."diye fısıldadı Rüya. "Bu haksızlık."

"Dünyayı kötü bellerler."diye yutkundu adam acıyla. "Ama sen biliyorsun ki dünya güzel."

"Çitlerin ardını gösterdin mi ona hiç?"diye yutkundu adam. "Yağmur dökülmediği vakitler ışıltılı göğü ve denizleri?"

"B-Biz o kadar yakın değiliz ki."

"Mucizeler zaman almaz ki."dedi adam efkarla bir yudum alırken yaşlı elleriyle. 

"Mucizeler bir anda olur ; gözlerini açıp kapadığın vakitte."


Kadehlerce AşkWhere stories live. Discover now