Saatim Yok

630 63 10
                                    

Elindeki kuru bezle bir bir kuruladı ıslak tekila bardaklarını.Cumartesi gecesi bu mekanda herkesin efkarı gelirdi. Efkarı gelmeyen yalnız olmayanlar ise kutlamalarla donatırdı masaları.

İşte bu kutsal cumartesi akşamında yavaşça kuruladı tekila bardaklarını Ender zira yorgunluktan hiç bir şeye hali kalmamıştı. Kalabalıkların içerisindeki sessizliğin hakim olduğu mekanda herkes kendi yüreğinin içindeki ıstırap bestesini dinliyordu oysa ; mekanda çalan parçaların bir önemi yoktu.

Herkes kendi bestesini kalbinde çalıyordu ve kendine dinliyordu. Şansı varsa bir başka kulak işitme cüretini gösteriyordu. Hoş artık Ender'e kalırsa kimse kimsenin şarkısını dinlemek de istemiyordu ya..Neyse.

Mekana gelen genç bir adamın yorgun çehresinde bir aynaya bakmış gibi oluyordu Ender. Bar taburesine yavaşça oturan genç oğlan tebessüm etti. "Bir tekila.."

"Tekila?"diye mırıldandı Ender kuru bardaklardan birini alırken yavaşça elini tuza ve limona uzatıp. Bardağın kenarını tuz ve limonlarken oğlanın solgun kahvelerine bakınıp "Sarhoş görünüyorsunuz."

"Biraz da burada içeyim dedim."dedi oğlan yorgunca. "Burası diğer mekanlardan daha kalabalıkmış."

"Kalabalık mekanlar daha yorucu olmaz mı?"dedi tekilayı servis ederek uzatan Ender tebessümle.

"Zihnimdeki çığlıkları susturuyor."diye yanıtladı ıstırap dolu sesiyle oğlan.

Kadehlerce AşkWhere stories live. Discover now