Boğazımda hissettiğim acıyla derin bir nefes almak istedim ama ciğerlerimde hissettiğim yanma hissi ve acıyla bu git gide güç bir hal almaya başlamıştı.
" Elhekim urhanni kavmin val. "
Duraklayıp diğer elini göğsümde kalbimin üzerine yerleştirdi. Korkuyordum, hem de deli gibi korkuyordum ama bu Zebran yüzünden değil bana yaşatacağı şeyler yüzündendi.
Babamın gerçek yüzünü öğrenmiş olmam yetmezmiş gibi bana bıraktığı mirasın dehşetini üzerimden atamamıştım. Bir karar vermem gerekiyordu ve ben aklım ve kalbim arasında sıkışıp kalmıştım.
" Kurseyyül limunet sihdar. "
Elini kalbimden başlayıp tüm vücudumda gezdirmeye başladığında beni iyi şeylerin beklemediğini anlamıştım. Uzun tırnaklı parmaklarının değdiği her yere sanki milyonlarca iğne batıyordu.
Dişlerimi sıkıp acıya dayanmaya çalışsam da gözyaşlarıma engel olamıyordum. Alnımdan akan yer boynuma ve saçlarıma karışırken istemesem de yavaş yavaş onun etkisi altına giriyordum.
" Küllenzi kermani hun. "
Birden kulak zarlarımı patlatabilecek güçlükte bir çınlamayla kulaklarım acımaya başladı. Buna dayanacak gücüm kalmamıştı.
Tüm vücudumu gezen parmakları en sonunda iki kaşımın ortasında durdu ve söylediği son sözler ile gözlerim de ruhum gibi onun ellerine teslim oldu.
"
"Sehinnevülmültezinm tehramülkin. "
●●●
Gözlerimi araladığımda bu yaşadıklarımın kâbus olmasını diledim ama değildi. Kalbimin atışı, kanımın damarlarımda dolanışı, nefes alış verişim kadar gerçekti.