Canlarım yeni bölüm geldi. Umarım keyifle okursunuz.😈🔥
UYARI: BÖLÜM İÇİNDE +18 SAHNELER VAR. OKUMAK İSTEMEZSENİZ ATLAYABİLİRSİNİZ.
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum❤
~~~~~~~
Kolları arasında baygın yatan kadına endişeyle bakarken kalabalığın arasından sıyrılıp yeni evine doğru ilerlemeye devam etti.
Mustafa hocanın evinin yanındaki üç katlı, metruk ahşap evin kapısını açıp içeriye girdikten sonra arkalarından gelen Günash'a gelmemesini söyleyip kapıyı kapattı.
Yarısı kırık ahşap merdivenlerden yukarı kata çıkıp karşısında siyah kapılı odaya girip Ebrar'ı iki kişilik yatağa yatırdı.
Üzerindeki siyah elbisenin etekleri kıvrılmış, süt gibi beyaz teni gözlerinin önüne serilmişti. Bu iştahını daha da arttırırken öncelikle onun iyi olup olmadığına emin olmak için elini sol göğsünün üzerine koydu ve gerekli sözleri okumaya başladı.
Enerjisi, Ebrar'ın tüm bedeninde gezinirken sadece sinir krizi geçirip bayıldığı kanısına vardı ve rahat bir nefes alıp Ateş Hocanın bedenine bürünerek üstündeki kıyafetleri çıkarıp altında bir boxer ile Ebrar'In yanına uzanıp battaniyeyi üzerlerine örttü.
Günash dahil hiçbir cini giremesin diye düğünden önce odanın ve evin dört bir yanını mühürlemişti. Hiçkimse seslerini duyamaz, pencereden onları göremezdi.
Ebrar hafif kıpırdansa da uyanmadı. Zebran gözlerini bedeninde iştahla gezdirirken elleriyle elbisenin eteklerinin altına sokup Ebrar'ın bedeninde gezdirmeye başladı.
Kokusu baştan çıkarıcıydı. Ellerinin altındaki sıcaklık ile onu her geçen saniye daha da artan bir tutkuyla istiyordu.
Eli göğüslerine geldiğinde böyle olmayacağını anladı. Daha fazla dayanamayacaktı.
Yavaşça önce Ebrar'ın üzerindeki elbiseyi ve iç çamaşırlarını çıkardı. Kendi üzerinde kalan son parçayı da çıkarıp ona zarar vermeden üstüne çıktı.
Rızasının olup olmaması umrunda bile değildi. Bu gece bu işin olması gerekiyordu ve olacaktı da. Baygın olması ise işine gelmişti. En azından işini zorlaştırmayacaktı.
Ve Ebrar artık herşeyiyle kendisinindi, karısıydı. Yıllardır kurduğu o hayali yaşıyordu. Uğruna yaptığı ne varsa değmişti işte başarmıştı. Uzun bir süre Ebrar'ın ve bedeninin zevkini sürdü.
Yorgunlukla geri yatağa yattığında enerjisi tükendiği için kendi bedenine geri dönmek zorunda kaldı ve son defa Ebrar'ı tutku dolu bakışlarla süzüp uyuyakaldı.
~~~~
Bedenimdeki şiddetli ağrıyla açtım gözlerimi. Kasıklarımda hissettiğim acı ile yüzümü buruşturup bacaklarımı kendime doğru çektiğimde hissettiğim acı ile inleyip yüzümü buruşturdum. Başım çatlayacak kadar ağrıyordu. Bazı şeyleri algılamakta güçlük çekiyordum.
Nerede olduğumu ve bana ne olduğunu anlamaya çalışırken bir ürperti ile üşüdüğümü hissettim. Battaniyeyi biraz daha üzerime çekmek isterken boynumda hissettiğim nefes ile başımı korkuyla çevirdiğimde onu gördüm. Zebran yanımda hiçbir şey olmamış gibi uyuyordu.
Korku ve endişeyle doğrulmak istediğimde üzerimdeki bu hafifliğin sebebini anlamış oldum.
Çıplaktım.
Aklıma gelen düşünceyle kanım dolarken bunu yapmış olmaması için Allah'a yalvarıyordum. Bu kadar kötü olamazdı, bana bunu yapamazdı değil mi?
