10.BÖLÜM : OYUN ( YENİ BÖLÜM)

1.1K 102 124
                                    

Canlarım yeni bölüm geldi. Keyifli okumalar.💜

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.😈

  Bu arada Watsapp grubuma alım yapıyorum. Katılmak isterseniz isim soyisminizi, yaşınızı ve numaranızı bana buradan yada instagdamdan DM'den atabilirsiniz. ( Sadece kızları alıyorum)

              ~~~~~

  Ruhumun masum yüzüne damlayan simsiyah günahlar, gün geçtikçe o masumluğumu alıp götürüyordu. Eskisi gibi değildim, olamazdım da. Yaşadıklarım çok ağırdı. Babam omuzlarıma hiçbir zaman tam anlamıyla taşıyamayacağım bir yük bırakmıştı.

Bunları düşünürken bakışlarım kendi bedeninde olan ve minderin üzerinde uzanan Zebran'a kaydı.

Mustafa hoca yarasını iyileştirmek için birçok şey yapmıştı ve geriye sadece kendine gelmesini beklemek kalıyordu.

Onu öldürebilirdim. Ölmesine izin verebilirdim ama içimdeki bir ses çığlık çığlığa SEN KATİL DEĞİLSİN! OLAMAZSIN! diye vicdanımı yoklamış ve kazanmıştı.

Ona güvenmiyordum, güvenmeyecektim de. Fakat onsuz da hiçbir şey yapamayacağımı biliyordum. Kabilesinin padişahı ve benim yardımcımdı.

Ve ben düşmanlarıma rağmen hüddam olmuştum. Eskisinden daha da çok tehlikedeydim. Beni ancak Zebran koruyabirdi.

  Zebran uyandıktan sonra ailemin yanına geri dönecektim ve eski hayatıma devam edecektim. Bir yandan da hüddamlığı tam anlamıyla öğrenecek, bana gelen insanlara yardım edecektim.

Salonun kapısı açıldı ve kara çarşaflı, zifiri gece gözlü bir kadın elindeki tepsiyi önüme bırakıp gitti.

" Günlerdir sadece ekmek ve su ile beslendin. Artık düzgün şeyler yemen lazım kızım. " dedi.

Tepsinin için birçok yemek çeşidiyle doluydu. Spagetti makarna, et kavurma, salata, patates kızartması.

Her ne kadar yemek istemesem de midem artık isyan bayrağını çektiği için tepsiden çatalı alıp tam spagetti makarnaya batırmıştım ki makarna birden kırk ayak böceğine, et kavurma hamam böceklerine dönüşürken patates kızartması erkeklerin cinsel organlarının kızartılmış haline dönüşmüştü ama en kötüsü salataydı. Resmen kanlı ve dışkılı bağırsakların üzerinde iğrenç böcekler dolaşıyordu.

Korkuyla çığlık atıp ayağa kalktım ve Mustafa hocanın arkasına saklandım. Sadece gözleri gözüken siyah çarşaflı kadın tepsiyi alıp odadan çıkarken bulanan mideme inat kusmamak için kendimle savaşıyordum.

Bedenim tir tir titrerken Mustafa hoca beni kollarımdan tutup sakin olmamı telkin ederek yanına oturttu ve sürahiden bir bardak su doldurup bardağı elime verdi ama biraz önce yaşadıklarımdan sonra bardaktaki sıvının gerçekten su olup olmadığından emin olamamıştım.

" İç kızım bu su sana öyle şey yapacak adam değilim. Biraz önce o tepsiyi getiren cinnia seni Zebran'dan kıskandığı için böyle birşey yaptı. Kabilesindeki dişi cinler Zebran'a çok düşkündür. "

  " Bana ne Zebran'dan? Kıskanmalarını gerektirecek bir durum yok ortada. "

  " Sana göre yok kızım. Zebran'ın en yakını sensin. O artık senin sağ kolun, sırdaşın tıpkı babanda olduğu gibi. "

" O sadece hapsolduğum bu dünyada beni esir eden gardiyanımdan başka birşeyim değil, olamayacak da. "

Mustafa hoca gözlerime şefkatle bakıp eliyle omzumu birkaç defa sıvazladı.

TUTSAK HÜDDAM ( Tamamlandı)Where stories live. Discover now