8.BÖLÜM: KANLI RİTÜEL ( YENİ BÖLÜM)

1.1K 101 82
                                    

Sizi Pazartesi sendromundan kurtaracak bir bölümle geldiimm. Umarım keyifle okursunuz canlarım. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.😈

  Korku ve Paranormal kategorilerinde neden sıralamaya giremiyoruz bilmiyorum. Bu konuda destek olursanız ya da bir bilginiz varsa bana ulaşırsanız çok mutlu olurum.🥺🙏

‼️  YAZARDAN UYARI‼️
Bu bölümde yazılan herşey hayal ürünüdür fakat yine de hiçbir şekilde denemeyiniz. Denediğiniz taktirde sorumluluk her şekilde size aittir.

~~~~~~~

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


~~~~~~~

Her yer karanlıktı...

Üşüyordum...

Ve ölesiye korkuyordum...

Günash beni gece yarısı gelip evimden aldı ve birlikte Zebran'ın olduğu köye doğru yola çıktık.

Zebran beni Ateş Hocanın bedeniyle karşılamıştı. Bunu neden yaptığını sorgulamayacak kadar beynimin içi cevapsız sorular ile doluydu.

Bana ne olacaktı?

Şimdi ne yapacaktım?

Bu sürecin sonunda gerçekten hüddam olabilecek miydim?

Bu sorular aklımı esir alırken Zebran'ın önümden yürüyüp girdiği evin kapısından ben de girdim.

Evin girişinden itibaren duvarlarda arapça ve bilmediğim dillerde yazılar yazıyordu. Uzun koridorun sağında iki solunda iki ve tam karşımda bir tane oda vardı.

Korku dolu bakışlarımla etrafımı incelemeye devam ederken soldaki ilk odadan gözleri kapkara ve kara çarşaflı bir kadın hızla çıkıp bana doğru gelmeye başladı.

Korkuyla Zebran'ı kolundan tutup durdurduğumda beni arkasına aldı ve kara çarşaflı kadına sinirle anlamını bilmediğim dilde birşeyler söyledi ve kadın hızla geldiği odaya geri döndü.

Zebran bana doğru dönüp elleriyle kollarımdan tuttu ve gözlerimin içine bakarak konuşmaya başladı.

" Ne olursa olsun yanından ayrılmayacağım Ebrar. Seni korumak ile görevliyim. "

Gözlerim ateşin her rengini barındıran gözlerinin içinde kaybolurken ona güvenip güvenmemem gerektiği hakkında içimde küçük bir savaş veriyordum.

" Hoş geldin kızım. "

Duyduğum ses ile korkuyla arkama döndüğümde benden çok az uzun, gri sakallı, esmer tenli, şalvar giyinmiş bir adam bize ciddi bir ifadeyle bakıyordu.

Kendimin bile zor duyduğum bir ses ile  " Hoş buldum. " dedikten sonra bu kişinin Mustafa Hoca olabileceği aklıma geldi ve onu takip ederek bir odaya girdim.

Odanın dört bir yanı sedirler ile çevriliydi. Kapının sol yanında büyük bir kitaplık vardı ve içinde sayamayacağım kadar çok kitap vardı. Sedirlerin ortasında ise büyükçe tahtadan yuvarlak bir masa vardı. Duvarlar beyaz renkti ve üzerlerinde koridordaki yazılardan vardı.

TUTSAK HÜDDAM ( Tamamlandı)Where stories live. Discover now